Geciktik Çeviri İngilizce
665 parallel translation
Geciktik mi?
Are we late?
Onlar yüzünden geciktik.
It's their fault it's late.
O kız sayesinde on dakika geciktik.
Ten minutes late thanks to that girl.
Üç saat elli dakika geciktik, ama yine de çıkardık.
Three hours and 50 minutes late, but we did it. Tired?
Biraz geciktik.
We're a little late.
Hemen atlayın, yeterince geciktik.
Yes.
Bağışlayın, geciktik. Bankerde Bay Hammerstein'in işi uzadı.
I'm sorry we're late, ladies, but Mr. Hammerstein was detained at his banker's.
- Sağ ol. Jenny, canım. Çok geciktik.
Jenny, dear, we're awfully late.
- Üzgünüz geciktik, bombalandık.
- Sorry we're late, but we got strafed.
Korkarım söylediğin hiçbir şeyi anlamıyorum, Frances. Matematik dersimize de geciktik.
I'm afraid I don't understand a thing you're saying, Frances, and we're late now with our arithmetic.
- Özür dilerim, geciktik.
- l'm sorry. We were delayed.
Kusura bakmayın, geciktik.
Very sorry, Irving.
Şimdiden bir saat geciktik.
I'm eight hours late now.
Özür dilerim, geciktik.
Oh, I'm sorry we're late.
Geciktik.
It's after that now.
Geciktik.
- We're late.
- Geciktik.
- We're late.
Selam, Rick. Gidelim tatlım, geciktik.
Hey, Marge, that man's here.
- Geciktik.
- It's late
Bunun yüzünden geciktik.
Here's what held us up.
- Geciktik.
- We lingered.
Geciktik.
It's getting late.
- Üzgünüm geciktik.
- Sorry we're late.
- haydi. geciktik. affedersin.
- Come on. We're late. lf you'll excuse us.
O yüzden bu kadar geciktik.
That's why we was delayed.
Geciktik bile.
We're late already.
Malesef geciktik ve dansınızı izleyemedik.
Sorry we got here too late to see you dance
- Bu sabah biraz geciktik ha?
We're late this morning, huh?
Üzgünüm, geciktik.
Sorry we're so late
Sanırım biraz geciktik.
I suppose we are late.
Biraz geciktik, değil mi?
It's gettin'a little late, huh?
Bu yüzden mesajınızı deşifre etmekte çok geciktik.
That's why we couldn't decipher your message till it was too late.
7 dakika geciktik.
7 minutes late.
Zaten çok geciktik.
We're terribly late as it is.
Oldukça geciktik.
We're behind schedule.
Geciktik, Brandt. Biraz daha hızlı git, Basserman.
Go a little faster, Basserman.
Memnun oldum.Üzgünüm biraz geciktik.
I am sorry we are a little late. You see?
Dört saat geciktik. Bariyeri aşmak üç saat sürdü değil mi, Jackson?
Five hours late, took us three just to cross the bar.
Geciktik ve çok sıcak!
We're late and it's hot!
Geciktik.
Come on, fellas! We're late.
Geciktik kusura bakmayın.
Sorry we're late.
- Geciktik mi?
- Are we late?
Biraz geciktik.
We were a little late.
- Geciktik.
- We were late.
Jeff, lütfen. ... zaten beş dakika geciktik.
Jeff, please, we're five minutes late as it is.
Dinle Ed, bu aksam çok geciktik. O yüzden...
Listen, Ed, we're running real late tonight, now...
Biraz geciktik.
We're running a little late.
Ama çok geciktik zaten, üstelik okuldan kardeşimi almalıyım.
But we're so late already, and I must pick up my brother at school.
- Yeterince geciktik zaten.
- We're late as it is.
Biraz geciktik, efendim.
We're a bit late, sir.
Geciktik.
We're late.
gecikme 24
geciktim 283
geciktin 152
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktiniz 43
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
geciktim 283
geciktin 152
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktiniz 43
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64