Gemim Çeviri İngilizce
624 parallel translation
Orası, gemim batmadan önce benim de bağlı olduğum yerdi.
Where I was bound when my ship went down.
- Gemim geldi.
- My boat's in.
- Saat 2 : 00 de Güney Amerikaya gemim kalkıyor.
- I'm sailing for South America at 2 : 00.
Haftada birden fazla gemim batıyor.
Better than one ship a week is piling up on those reefs.
Gemim ve kargosu Berlin'in dostu olan ellere geçecektir.
My ship and her cargo will fall into hands that are friendly to Berlin.
Benim evim gemim benim evim denizler.
Home is the sailor home from the sea
Şerefine, benim güzel gemim.
To you, my beautiful boat.
Gemim eve dönene dek, Lavender Hill'deki Balmoral pansiyonunda yaşamaya mecburdum.
Until my ship came home, I was obliged to live... At the Balmoral private hote in Lavender Hill.
İşte gemim, River Queen.
That's my boat, the River Queen.
Benim gemim bu mavnadan daha hızlıdır.
My ship is faster than this barge.
Hayatına karşılık benim gemim.
This ship for your life.
Gemim senindir.
My ship is yours.
Gemim senin için geri döndü.
My ship has returned for you.
Ama gemim sabah erken kalkıyor.
But my ship leaves early in the morning.
geçen yıl gemim benden alındığında.
I knew it a year ago when my boat went down.
San Diego'ya. Gemim orada.
San Diego is where it is.
Gemim batarken konsülün hayatını kurtardım.
When my ship was sunk, I saved the consul's life.
Gemim ne olacak?
What about my boat?
Gemime dönüyorum. San Diego'ya. Gemim orada.
ARE YOU KI DDING ME?
Gemim bu gece ayrılıyor.
The boat leaves tonight.
Gemim saat 1 : 00'de kalkıyor.
My ship sails at 1 : 00.
Artık benim de bir gemim var.
I've inherited a boat!
- Benim gemim hangisi?
Where's my boat, then?
Benim gemim amiralliğin emirlerine uyacak.
My ship will follow orders from the Admiralty.
Bir gemim var.
I have a ship.
Kendi gemim aşağıda sahilde duruyor.
My own ship lies beached down there on the coast.
Fakat, kızım güvende, gemim de hala su üstünde olduğu için...
However, as my daughter is safe and my ship is still afloat...
Gemim çok değerli, unuttun mu?
My ship is very valuable, remember?
Ama eğer ben kazanırsam gemim, TARDIS bana geri döner.
But if I win, my ship... TARDIS comes back to me, hmm?
Öyleyse, mesele sadece benim gemim değildi.
- It wasn't just my ship then.
Gemim!
My ship.
Ayağa kalk ve dertlerini unut, yönetecek bir gemim var.
Get on your feet or take your troubles elsewhere. I got a ship to run.
- Bu operasyondaki amiral gemim olacak.
- This is my flagship in the operation.
Peki ya gemim gecikirse.
What if, uh, my ship is delayed?
Fırlatma limanında duran bir gemim var.
I've got a ship standing by at the launching port.
Bugün öğleden sonra, gemim o barikatta kendine zorla yol açtı.
This afternoon, my ship fought its way through down there at the boom.
- Gemim sende ve geri istiyorum.
You've got my ship, and I want it back.
Koskoca galakside benim küçük gemim mi seyire tehdit?
What, my tiny little ship in this immense galaxy? A menace to navig..?
Bu benim gemim, benim gemim.
It's my ship! My ship!
Eğer düşünecek olursanız gemim kaçırıldığımı...
If you want my ship to consider capturing me...
- Gemim şimdiye kadarki en güzel gemidir.
My galley is even more beautiful than ever.
- Hayır. Evet, gemim.
Yes, my ship.
Gemim. İnatçı herifin tekisin, değil mi?
You're a stubborn fellow, aren't you?
Yukarıda bir gemim var, dört adamım burada, biri benim yüzümden ölüyor.
I've got a ship up there, four lives down here, one of them dying because of me.
Gemim onlarda, kendi değersiz gemilerini saymazsak.
They have my ship discarding their own worthless vessel.
Gemim işe yaramazdı.
My vessel was useless.
Söyle bakalım, benim gemim için nasıl tehlike arz ediyormuş?
Now you tell me, how does it present a danger to my ship?
Uzay gemim, sadece bir gemi değil.
That my spaceship is more than just that.
Senin işin var, benim gemim var ve ikimiz de değişmeyeceğiz.
You have your job, I have my ship. And neither one of us will change.
Gemim büyük gizler içeriyor.
Nothing! I have great secrets in my ship.
İşte gemim!
My ship!