Geç kalacağım Çeviri İngilizce
987 parallel translation
-... biraz geç kalacağımı söyle.
Tell her that I have a very important meeting to take care of.
Özür diler bayan Adams, kendi nikahıma geç kalacağımdan korkuyorum.
I'm sorry, Miss Adams, I'm afraid I'm going to be late for my own wedding.
Geç kalacağım.
I'll be late.
Gitmeliyim artık, yoksa öğlen yemeğine geç kalacağım.
I must go now or I'll be late to luncheon.
Müzikseverler klubüne geç kalacağım.
I shall be late for the philharmonic.
Biraz geç kalacağım.
I'll be delayed a little.
İşe geç kalacağım.
I shall be late on duty.
Gösteriye geç kalacağım diye korkuyordum.
I was afraid I'd be late for the performance.
- Şimdi çıkmazsam geç kalacağım.
Terry, I'll be late if I don't go now.
Buradan hemen gitmezsem geç kalacağım.
If I don't get out of here, I'll be late.
Ama biraz geç kalacağım. Herhalde 10 : 00'da gelirim.
But I'm going to be a little late, probably about 10 : 00.
- Baba, okula geç kalacağım!
- Father, I'll be late for school!
Geç kalacağımı sanmıştım.
Oh... I thought I'd be late.
Sandalyeleri kaldırıp, etrafı süpürmem lazım. Teklifiniz için minnettarım ama okula geç kalacağım.
I appreciate it, but I'll be late for school.
Briç partisine geç kalacağım.
I'll be late for the bridge club. - Good.
Eğer acele etmezsem geç kalacağım.
If I don't hurry, I'll be late.
Gidiyorum geç kalacağım.
I'm going now, it's late.
Dersime geç kalacağım.
I will be late for my lecture.
Geç kalacağım, hoşçakal.
I'm late. See you later.
- Hayret bir şeysin abla. - Toby, işe geç kalacağım!
- Toby, I'm going to be late.
Ava geç kalacağım.
I shall be late for the hunt.
Ben geç kalacağım.
I'll be late.
Gitmem gerek, geç kalacağım.
Oh, I must go, I'll be late.
Beklemeniz akıllıca olmaz çok doluyum, geç kalacağım.
My afternoon is full and I'll be back late.
Sinemaya geç kalacağım.
This'll probably make me late for the theater.
- Hadi, geç kalacağım.
- Come on, I'll be late.
Bak şimdi. Çok geç kalacağımızı biliyorsun.
Now look, you know we're going to be too late.
Ross'a söyle geç kalacağım.
Tell Ross I'll be late.
Geç kalacağım, ufak sıkıntılar var da.
I'll be a little late, we had some trouble.
Sen şimdi yemeğe geç kalacağım diye seni aramam lazımdı mı demek istiyorsun?
You mean now I got to call you if I'm coming home late for dinner?
Çok konuştum, korkarım yemeğe geç kalacağım.
I've been talking an awful lot and I'm afraid I'll be late for dinner.
- Geç kalacağım.
I'll be Late.
Yine geç kalacağım.
I'm gonna be late again.
Soyguna geç kalacağım.
Well, I'm going to be late for the robbery.
Chris'e telefon açık geç kalacağımı söylemem gerek sanırım.
I think I'll phone Chris, tell him I'm gonna be late.
Chris'e telefon açıp geç kalacağımı söyleyeceğim.
I think I'll phone Chris, tell him I'll be late.
Geç kalacağım.
I'm gonna be a bit late.
Buradayım, şehirde, Phoenix'e geç kalacağımı söylemek için aradım.
I'm in a city here in the desert, I called to tell you that I'll get late to Phoenix
Geç kalacağımı söylemiştim.
I told you I was going to be late.
Sanırım geç kalacağım.
I'm going to be here late.
Altra'dan geç kalacağımızı haber vermek için arıyorum.
This is Altra calling... to say that we're running late.
Randevuma geç kalacağım.
I'll be late for my appointment.
Bu sırada ben karımı arayayım, ona akşam yemeğine geç kalacağımı söyleyeyim.
In the meantime, I'm gonna call my wife, tell her I'm gonna be late for dinner.
Acele et, yoksa geç kalacağım.
Hurry, because I'll be late.
Perry Devlin'i arayıp, ona, eleştirmenler toplantısına biraz geç kalacağımı söyleyebilir misin?
You might ring Perry Devlin and tell him I'll be a bit late for the Critics meeting.
Hadi, Curly, geç kalacağız!
Come on, Curly, I'm late!
- Geç kalacağını sanmıştım.
- I thought you were going to be late.
Eskiden bazen telaşlanırdım çünkü hep öyle dakik ki geç kalacağını hiç ummuyorsun.
I used to worry sometimes, but that's just because he's so steady, you never expect him to be late.
İşe geç kalacağım.
I have to catch up on my work at the office.
- Geç kalacağım. - Birkaç lokmacık.
Well, just... just one thing.
Yine geç kalacağım.
I shall be late again.
kalacağım 66
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kaldık 134
geç kalıyorum 61
geç kalıyoruz 101
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kaldık 134
geç kalıyorum 61
geç kalıyoruz 101