Geçebilir miyim Çeviri İngilizce
328 parallel translation
- Geçebilir miyim lütfen?
- Can I go through, please?
Geçebilir miyim lütfen?
May I get through, please?
- Ringe geçebilir miyim?
- I'd like to get through to the ring.
- Buradan geçebilir miyim?
- Can I get through here?
- Sence Toohey'i geçebilir miyim? - Hayır.
- Do you think I could get past Toohey?
Geçebilir miyim?
Can I get in?
Geçebilir miyim millet?
Fellows, can I get through?
Geçebilir miyim?
Let me pass, please.
Şuradan geçebilir miyim?
I beg your pardon. May I please get by here?
- Geçebilir miyim?
- May I now?
Ben... sıramı geçebilir miyim?
May I... Can I pass?
- Geçebilir miyim?
- Could I get by, please?
Hey, geçebilir miyim?
Can I get through?
- Geçebilir miyim? - Doğum yapan bir kadın var.
- There's a woman in labor.
- Afedersin baba, geçebilir miyim?
- Excuse me, father, may I?
- Geçebilir miyim?
- Will you let me pass?
İzin verirsen geçebilir miyim?
Will you kindly allow me to pass?
Bu kaba adam tamamen haklı. Geçebilir miyim?
This lout is completely right.
- Geçebilir miyim?
- I have to get by.
Geçebilir miyim, efendim?
May I go through, sir?
- Buraya geçebilir miyim Patron?
- Moving it up here, Boss?
Sokakta duranın yanından geçebilir miyim?
The one out on the street, can I get by him?
Her zaman kaldığım hücreye geçebilir miyim?
Can't you give me a cell of my own?
- Geçebilir miyim, lütfen?
- Can I get by?
Geçebilir miyim Iütfen.
I'll deal with this if you please.
Seni bu konuda geçebilir miyim?
Who's a bigger dreamer than you?
- Geçebilir miyim lütfen?
- Can I pass, please?
Geçebilir miyim lütfen?
May I get by, please?
Masaya geçebilir miyim, Madam?
May I eat, ma'am?
Gerçekten çok çalışırsam, geçebilir miyim?
Do you think if I study real hard, I might pass?
Arabayı komple doldurup kasaya gidin tek bir ürünü olan birine bakınıp önünüze geçebilir miyim diye sorun.
Get the whole thing full and go on down to the check-out counter and look for somebody with just one item, and ask them if you can get ahead of them.
- Sizin yerinize ben geçebilir miyim?
Can I take your place?
Onu kosuda geçebilir miyim acaba?
Could I beat him in a foot race?
Ana, geçebilir miyim? - Fernando, Fernando.
Please, Ana, move out of the way
Affedersiniz, geçebilir miyim?
Excuse me, can I get past?
Lütfen, izninizle geçebilir miyim?
Please, excuse me, may I get through?
Geçebilir miyim?
Can I get by?
Geçebilir miyim?
May I pass?
Bayan, 811'deyim. Madem 813 hazır o odaya geçebilir miyim?
Since room 813 is ready, can I stay here?
Şurdan geçebilir miyim?
Could I possibly squeeze by?
Affedersiniz, geçebilir miyim. lütfen?
( GARGLE ) ( ALL ) Argh, yeah, yargh. Will you please excuse me?
Pardon, geçebilir miyim?
Excuse me, please.
- Pardon, geçebilir miyim?
-'Private Benjamin.'
Oraya geçebilir miyim?
Can I sit there?
Bayan Evershim, biraz içeri geçebilir miyim?
Frau Evershim, could I come in for a minute?
Geçebilir miyim?
Do I pass?
Başka bir koltuğa geçebilir miyim?
Can I have a different seat, please?
Önünüze geçebilir miyim? "
Can I get ahead of you? "
Geçebilir miyim?
I've gotta go to the bathroom.
Affedersiniz. Geçebilir miyim lütfen.
Excuse me, ma'am.
Önüne geçebilir miyim?
Could I get in front of you?