English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Ghb

Ghb Çeviri İngilizce

293 parallel translation
Ot, kokain, taş kokain, GHB, Rolaids, hepsi var.
All right. Dust, coke, base, soap, rolaids... he got it.
GHB izlerine rastladılar.
The court thanks you for the riveting demonstration.
Alkolle GHB'yi karıştırmışlar.
Mixed overdose of alcohol and GHB.
GHB aldıklarını bilmiyordum.
I didn't know they were doing GHB.
Hiç bir şey hissetmiyorum.
IT'S GHB.
Hiç hap almıyorsun değil mi?
You're not holding and GHB, are ya'?
Neden elinde bu kadar çok GHB bulundurduğunu açıklayabilirsin.
Good. You can explain why you have so much GHB.
Mikroskop altında neredeyse GHB'den ayırt edilemez.
Under the microscope, it's virtually indistinguishable from GHB.
Bu adamı alman lazım Aşırı dozda GHB yüzünden..
Respiratory arrest from a GHB overdose.
Carter arkadaşına bakıyor.Alkolle GHB'yi karıştırmış olabilirler diyor.
Carter took his friend. He thinks they mixed alcohol with GHB.
Muhtemelen alkolle aşırı dozda GHB'yi karıştırmış.
- It's an overdose of alcohol and GHB.
O GHB yüzünden oldu değil mi?
- It's that liquid G junk, isn't it?
- Saplantılıydın. Anlamıyorsunuz!
That's because they found GHB in your system.
Ona yaklaşmama izin vermiyorlardı!
What's GHB?
Sarah.
Now it's roofies and GHB.
Evet ama polis raporu ve hastane kayıtları olmalı.
Or still may. We tie Joe to the GHB, we can arrest him.
İzin verirseniz, hastalarım var. Zengin ve fakirlere farklı muamele.
The graph on the left shows the breakdown of the GHB... extracted from the victim's urine.
İlgi istiyor.
The GHB tends to be home-brewed.
Ama okula yeni bir kütüphane bağışladılar. Ashley nasıl oldu peki? Yine merdivene çıktı.
Hank Ludlow... you're under arrest for possession of GHB, a controlled substance.
Ne? Kızı taciz etmiyorlar, suç olacak şekilde onu ihmal etmiyorlar. - Onu sevmiyorlar.
You're under arrest for possession of GHB and the rape of Kelly D'leah.
Aile mahkemesinde mahkemeye saygısızlık suçu vardır Bayan Cabot. Bu duruşmayı başlatan kadın... - Dedektif Benson.
GHB acts as an intoxicant... depressing one's inhibitions and making one extremely pliable.
Bir adamın ona zarar verdiğinden emindim. O da soruşturmaya bakan dedektiflerden biriydi.
Underneath the heading "Love potion," was a formula for GHB... which exactly matched the GHB found in Kelly D'leah's blood.
Raves'de Ex hapı satılıyor.
Raves are where you score X, GHB, ketamines.
E, K, GHB, Susam Sokağında en çok kullanılan harfler
OH, E, K, GHB. MOST OF THE LETTERS ON "SESAME STREET."
Senin oraya biraz GHB ve biraz... cam götürmeni istiyorum?
I want you over there... with some GHB and some window pane, all right?
GHB izleri varmış.
There were traces of GHB in his system.
GHB'nin parti uyuşturucusu olduğunu sanırdım.
I thought GHB was a party drug.
Termosu test ettik.
We tested the thermos and found traces of GHB.
Gıda boyalı GHB.
GHB with food coloring.
GHB - Bay Kiner, bu ev sizin mi?
Mr. Kiner, do you own this house?
Garajınızda GHB bulduk da.
We found GHB in your garage.
Danny'ye GHB verilmiş.
Danny was dosed with GHB.
GHB'nin tek bileşenini bulabildik, o da her laboratuvarda bulunabilecek bir madde.
But we only found one component of GHB, sodium hydroxide, and you can find that in any lab.
Kampüsün başka yerinde GHB bulduğunuz oldu mu?
You ever find GHB anywhere else on campus?
İki hafta önce Başöğretmen Brooks'a GHB teslim edilmiş.
GHB was turned in to Headmaster Brooks two weeks ago.
Kampüs güvenliğinin raporuna göre geçen ay avluda GHB bulunmuş ve size teslim edilmiş.
We have a campus security report that says GHB was found on the quad last month and turned in to you.
Bu büroda bulunan GHB'nin bileşimi Danny Kleiner'ın ölümüne yol açan GHB'nin bileşimini tutuyor.
Composition of the GHB found in this office matches the composition of the GHB that killed Danny Kleiner.
Babam güvenliğin GHB bulduğunu söylemişti.
My dad told me that security found GHB on the quad a couple of weeks ago.
Ghb de disko gibi tedavülden kalktı,... ve esrarlı sigaralar New York'un yeni tecavüz ilacı oldu.
GHB is dead as disco, and fry sticks are the new date rape drug of New York City.
Vücudunda GHB yok.
There's no GHB in your system.
- GHB * testi yaptın mı?
- You tested for GHB?
20 dakika sonra, Hodges'ın kadınların içkilerine tecavüz hapı koyma alışkanlığına dair ifade verecek.
In about 20 minutes, he's going to testify that Hodges has a habit of putting GHB into women's drinks.
Oh, bir de bununla birlikte GHB alma sakın.
Oh, and stay away from the GHB on this.
Shelly Pomeroy'un partisinde ilaç verilip tecavüze uğradığımda neden yanında GHB olan tek kişi sendin?
Explain to me why you were the one with GHB the night of Shelly Pomroy's party... when someone drugged and raped me.
Sean, Logan ve senin Tijuana'ya gidip GHB aldığınızı duydum.
- Nice. I heard you went to TJ with Sean and Logan and scored some GHB.
GHB ile ne yaptınız?
- What'd you do with it?
Anladığım kadarıyla GHB'nin seni daha iyi yapması gerekiyordu.
As I understand it, GHB is supposed to make you nicer.
Onlara da söyledim. Neden kovuldum sanıyorsunuz?
They found traces of GHB in Kelly's urine.
- Ricki, kızının yardıma ihtiyacı var.
And GHB was the ticket.
GHB.
IT'S GHB.
GHB.
GHB.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]