Girdi Çeviri İngilizce
13,996 parallel translation
- Hayranlar kapıdan girdi.
Fans got through the gate.
Birisi evimize girdi.
Somebody broke into the house.
Terk edilmiş gibi görünen bir eve girdi.
He's in a remote house that looks abandoned.
Buraya geldiğimizden beri benimle savaşa girdi.
He's been combative with me since we got here.
Çünkü depresyona girdi.
No, because he has a crisis.
Kahrolası bok içeriye girdi.
Fuckin'stepped in some shit.
Ali ve ben evlendik. Her şey yoluna girdi.
Ali and I are married, and everything has turned out for the best.
Kramp girdi!
I got a cramp!
- Girdi mi?
- Did he?
18 yıl önce Roan, Arınma Gecesinde tüm ailesinin vahşice katledilmesini izlemeye zorlanmış. Bu olaydan kısa süre sonra ise aklında tek bir hedefle siyasi arenaya girdi. Bu geleneksel tatile son vermek.
Eighteen years ago, Roan was forced to watch the brutal execution of her entire family on Purge Night and entered the political arena soon after with one goal in mind.
Menzile girdi.
He's well within range.
Antonia da denemeye girdi mi bugün?
Did Antonia choose the essay too?
Bu koro güzel girdi.
Yo, that chorus do kick in nice, though.
Sonra içeri girdi ve kaydı... - Dur, dur, dur.
She came in, slipped... wait, wait, wait, wait, wait.
- Elime kıymık girdi.
- I got a splinter.
Ateş edildiğini görünce içgüdülerim devreye girdi.
So, once I saw the flash... instincts kicked in.
Hapse girdi.
He in C-74.
Özel kuvvetler binaya girdi.
Athens police have entered the building.
Şahıs doğuya yöneliyor. Ara sokağa girdi.
Subject has turned east, into an alley.
Kıdemli Polis Fergus McFadden 09 : 51'de tekrar odaya girdi.
Senior Constable Fergus McFadden has re-entered the room. It's 9 : 51.
Yörüngeme giriyor şimdi, yörüngeme girdi, üstümde...
Right now, it's orbiting. It's orbiting on top of me...
Üst komuta girdi.
The top command entered.
Polisler yüzünden hapse girdi.
She was in jail because of cops.
O.J. saat 11 : 00'den biraz önce eve koşarak girdi. .
O.J. runs into his house a little before 11 : 00.
19 Aralık 1990'da, Nicole mağazaya girdi ve bizim eldivenlerden iki çift satın aldı.
Bloomingdale's sold 200 of those. On December 18, 1990,
Dört şüpheli inşa hâlindeki bir apartmana girdi.
Four suspects ran into an apartment in the projects.
Kıçını o kadar tekmelemekten bacağıma kramp girdi artık.
I just got a leg cramp from kicking your butt so hard.
Zavallı şey bitkisel hayata girdi. Ve bir erkek kadına ihtiyaç duyar.
The poor thing became a vegetable, and a man needs a woman.
Ah, Bebe, o iğne gerçekten kafatasımın içine girdi.
Ah, Bebe, that pin literally went through my skull.
Bu Bonaparte denen canavar Avusturya'ya girdi sırada Rusya'nın olmadığını kim söyleyebilir ki?
This monster Bonaparte, he's crossed into Austria now and who's to say that Russia won't be next?
Ama sadece bakmıyor. İçine girdi.
Well, he's not just looking at it, he's in it.
Dört kez Fields Madalyası final listesine girdi.
He's been short-listed for the Fields Prize four times.
Bir dakika. Niye mutfağa girdi o?
- Wait a minute.
- Gizlice, kullan-at telefon aldı daireme gizlice girdi ve sürekli polis olduğunu unutup duruyor. ... kendine sahte ismiyle hitap ediyor, Paul Sneed.
He secretly bought a burner phone, he broke into my apartment and he keeps forgetting he's a cop and calling himself by his alias, Paul Sneed.
David gerçekten rolün içine girdi.
You know, David here really connected with the role.
Polisler girdi içeri ve cinayetten tutukladılar onu.
Cops burst in, arrested him for murder.
- Bayan Brand, kocanız komaya girdi.
Mrs. Brand, your husband's in a coma.
Vali Rogers'ın komutasındaki İngiliz filosunun tamamı oyuna girdi.
The entirety of the British fleet under the command of Governor Rogers is in play.
'Özür dilemeler oldu, sonra da tehditler, sonrasında da Irak Kuveyt'e girdi ve petrole el koydu.
'Amidst these apologies and threats...''... the Iraqis also accused the Kuwaitis of...'... stealing oil.'
Bu Bonaparte denen canavar Avusturya'ya girdi sırada Rusya'nın olmadığını kim söyleyebilir ki?
This monster Bonaparte, he's crossed into Austria now and who's to say that Russia won't be next?
Güncel rejimle başım derde girdi.
It's landed me in hot water with the current regime.
Çocuk pornosundan hapse girdi!
He's in jail for child porn!
Amirim... Belli ki bir tuzağa girdi.
- Obviously he walked into a trap.
- Ben banyodayken biri otel odama girdi.
Somebody was in my hotel room, while I was in the bathroom.
- Gelip ağzıma girdi.
Well, he got up in my face.
- Evime hırsız girdi ve eşyalarımı çaldı.
Somebody broke into my house and stole my property.
Ama babam pek iyi bir iş adamı değildi ve nihayetinde borca girdi.
But Dad was not the world's greatest businessman, and eventually, he ran into money troubles.
Bir anlığına hafif kaçar gibi oldu, kabul edeyim ama Paige lafa girdi ve beni raya soktu.
It was a little touch-and-go there for a moment, I'll admit, but Paige pitched in, and she really talked me up.
Girdi mi lan?
All right. In your face!
O'ndan daha büyük değilken, tam burama girdi.
It went in here when I was not much older than him.
Arés... : çevirmen : hyphen :... 29 Temmuz 2027'de insan vücudunun dokunulmazlığını kaldıran kanun yürürlüğe girdi.
On 29 July 2027 the law will come into force - which cancels the human body's immunity.