Girl Çeviri İngilizce
154,583 parallel translation
Tek siyah olacağın için Beth Wheeler seni ikinci sınıftaki pijama partisine çağırmayana kadar siyah olduğundan bihaber kızsın sen.
You're the girl who didn't learn she was black until Beth Wheeler left you out of her second-grade sleepover'cause you'd be "the only one."
Misafirimiz bu hafta yerel bir kız Kim benim tüm zamanların en sevdiğim pop şarkılarından biri sorumludur, 99 Kırmızı Balon.
Our guest this week is a local girl who is responsible for one of my all - time favourite pop songs,
"Her çocuğu, bir kızı kap, dünyanın her yerinde."
"Every guy, grab a girl, everywhere around the world."
Hayır, "Her erkek, bir kız çırpın" dedi.
No, he said, "Every guy, grope a girl."
"Cosmo Girl'u hedef alıyor" diyor.
"It's aimed at cosmo girl," it says.
Öptüğün ilk kızın adı.
That was the name of the first girl you ever kissed.
Dışarı çık küçük kız canını fazla acıtmayacağız.
Come on out, little girl. We're not gonna hurt you... much.
Amcam Bill, kendinden 25 yaş küçük bir kızla çıkıyor.
My uncle Bill, he's dating a girl 25 years younger than him.
Kızı bul.
Find the girl.
Başarılı bir kızsın ve ve adamlarımı bir süre boyunca atlatacağına eminim, hatta yakalandığında da karşı koyacağına.
You're a remarkable girl and I have no doubt you'll be able to elude my men for quite some time, and even put up quite a fight when you're eventually captured.
Kızı bulmamız gerek.
We need to find the girl.
Sorun çıkaran bir kızsın, değil mi?
You're a troublesome girl, aren't you?
Beyaz atına binip günü kurtarırsın Tabor unutulur gider kızı kaparsın.
You ride in there on your white horse, you save the day. Tabor's out of the picture. - You get the girl.
Evet, Copeland kızı.
Yeah, the Copeland girl.
Shelley bunun yüzünden küçük kızını kaybetti.
Shelley lost her little girl because of it.
Hiç oynamadan hep çalışmak Raven'ı sıkıcı bir kız yapıyor.
All work and no play makes raven a dull girl.
- Ölü bir kız görecek miyim?
Is this a dead girl which I see before me?
Benim tür kıza benziyor.
Sounds like my kind of girl.
Ama dün gece, doğum sancısı çeken bir kız geldi.
But then last night, they brought in this girl in labor.
Kıızımı kurtardın.
You freed my little girl.
Yeşil olan yeni kıza gidiyor.
Greens to the new girl.
Küçük kızı ve adamı buldum.
I find the little girl and the man.
Görevini bilen o kıza ne oldu?
What happened to that girl who knew her duty?
Bütün zor işi senin yaptığını söylemeliyim kızım.
I have to say, girl, I think you're doing all the hard work.
İyi bir kız gibi görünüyorsun.
You seem like a nice girl.
Han'ı saymazsak kaç gündür buraya hiç kız gelmiyordu... Bu da hiç benim tipim değil.
Besides Han, there hasn't been a girl in here in days, and... she's not my type.
Yok canım bu sadece bizim için... hap alışverişi, sarhoş olmak... kocalarımızı Gone Girl'deki gibi düşünmek falan.
No, this is for us to... to trade pills and get trashed and fantasize about Gone Girl-ing our husbands.
Ben daha çok Olsun Bitsin İşimize Bakalım havasındayım.
I'm more of a Quickie to Forget kind of girl.
Yürü, yürü.
You... you're up, girl.
Severim o kızı.
You know she's my girl.
Yerleştirme kurulunun oyun ruhsatı işlerini hafife almadığını bilmeni isterim.
She's an interesting girl, very accomplished. I'm sure it's quite a skill set.
Kıza katipliği kendisi ayarlayabilirdi ama sadakatini göstermen için bunu senin yapmanı istedi. Valiyken onu hatırlayacağını göstermeni istedi.
He could have gotten the girl the damned clerkship himself, but he wanted you to do it for him to show fealty, to show that when you were governor, you would remember him.
- 13 yaşına girseydin... Wags amcan sana eyaletteki en güzel telekızı ayarlardı ama büyük bir doğum günü partisi veren büyük bir adamsın sen.
If you were, Uncle Wagsy would be getting you laid by the most beautiful call girl in the state.
- Yanındaki üniversiteli kız kim?
Who is this college girl you brought with you?
O bir yetişkin.
She's a big girl now.
Bu kız senin adına mı konuşuyor?
Is this girl speaking for you?
- Kızı aldık.
We got the girl.
- Troy ve kızın annesi yaptı.
It was troy and the girl's mother.
Çünkü kızım sendeydi.
I broke your parley'cause you had my girl.
Güzel bir eşi ve... yapayalnız küçük bir kızları vardı.
And he had a beautiful wife and... they had a lonesome little girl.
Kız, herkesin babasını sevdiğini biliyordu.
The girl knew everybody loved her daddy.
Anlayacağınız, hayat bu kız için zordu.
So, life was hard for the little girl.
Köyden bir bakire kız seçtim.
I chose a Virgin girl from the village.
Bırak kızı!
Drop the girl!
Bir zamanlar, sarışın güzel bir kız varmış.
Once upon a time, a knew this girl, Blonde very beautiful.
Bu kız bakire değil!
The girl is not a virgin!
Keşke şu Sam'i aramıza katsaydık.
That girl's gonna change the world.
Adam isminin beşincisi.
Girl, who the fuck is Chad Townsend?
- Kızım, Chad Townsend kim be?
I'm not this girl, Troy.
Küçük kız!
Little girl.
SESSİZ ÇALIŞMA MODU TELSİZ SESSİZE ALINDI Tamam kızım, anladım.
Okay, girl, I got it.