Giselle Çeviri İngilizce
459 parallel translation
Giselle, adamını buraya göndersene.
Hey, Giselle, send your man over here.
Şimdi Carnegie Hall'da bir dairede yaşıyor ve artık çok yaşlı. Giselle olarak çekilmiş fotoğrafları etrafa serpiştirilmiş.
Well, she lives in an apartment in Carnegie Hall that's as old as she is, splattered with photographs of herself as Giselle.
Bu arada sen ve Freddie bu sezon Giselle'i oynamayacaksınız.
By the way, you and Freddie aren't doing any Giselles this season.
Biraz önce Giselle'i Carolyn'in oynayacağını öğrendim.
I just heard Carolyn's going to be doing Giselle this season.
Biliyor musun Giselle'deki ilk gösterim için hazırlanıyorum. Ve o kadar zor ki.
Getting ready for my first performance of Giselle is so difficult...
Biliyor musun, bu gece Giselle'i Sevilla'nın değil senin oynamanı isterdim.
I wish you were doing the first Giselle tonight, not Sevilla.
Emilia, tüm bu duygular harika. Ama Giselle'de deli sahnesi için, benim balem için değil.
Emilia... all that emotion is terrific... for the mad scene in Giselle, not for my ballet.
Dürüst olmak gerekirse benim balerin olmamda sizin "Giselle" nizin payı büyük
To be honest your "Giselle" convinced me to be a ballerina.
Ah "Giselle" Evet, O günleri hatırlıyorum
Ah, "Giselle". Yes, I remember those days.
Sonra baleye gittik ve Giselle'i oynayan yeni kızı izledik.
Then we went on to the ballet, to see this new girl as Giselle.
Adı Giselle'miş, Marie Giselle. Tanınmış bir tefeci, özellikle sosyeteyle çalışan bir tefeci. Her zaman skandallarını takip edip, ödemelerini aksattıklarında da onlara bildikleriyle şantaj yaparmış.
Her name's Giselle, Marie Giselle, well-known moneylender, specialized in lending to society people, always kept an ear open for their latest scandals, and then used them to blackmail them when they got behind with their payments.
- Mademoiselle Grey, Madame Giselle'i en son ne zaman canlı olarak görmüştünüz?
- Mademoiselle Grey, when was the last time you saw to be alive Madame Giselle?
Madame Giselle, daha önce sizinle uçtu mu?
Madame Giselle, had she ever flown with you before? - I'd never seen her.
Giselle'in evine daha yeni gidebilmişler.
They've only just dragged themselves round to Giselle's house.
- Çünkü Lady Horbury'nin Giselle'i tanıdığını düşünüyorum.
- Because I think Lady Horbury knew Giselle.
- Söyleyin, uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçen birini gördünüz mü?
- Tell me, did either of you see anyone pass by Madame Giselle during the flight?
- Ama ben Madame Giselle dart okuyla öldürüldü sanıyordum.
- But I thought Madame Giselle was killed with the dart.
Madame Giselle'in katilini ortaya çıkarmaya çalıştım, ama çok fazla sayıda şüpheli var.
I tried to deduce who is the murderer of Madame Giselle, but there are several suspects.
Fırsatınız vardı, ve uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçerken görülmüştünüz.
You had the opportunity, and you were observed to pass by Madame Giselle during the flight.
Madame Giselle'in kızıyım.
I'm Madame Giselle's daughter.
- Ki siz de bunu Madame Giselle'e bağlıyorsunuz.
- Which you assume is connected with Madame Giselle.
Adli tıp bunu zaten teyid etti. - Bir de Madame Giselle'in kızının aniden ortaya çıkışı var, ki bunu da annesinin parasını miras alma isteğine bağlıyoruz.
- And secondly, the sudden appearance of the daughter of Madame Giselle, who we assume will inherit the money of her mother.
Hatta belki Madame Giselle'in kızı bile yoktur.
Or perhaps Madame Giselle did not even have a daughter. - Sir?
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Whoever murdered Giselle, whether it was Lady Horbury or even Daniel Clancy, clearly, they chose just the psychological moment when no one was looking, so they could shoot the dart from wherever they wanted.
Duyduk ki, Madame Giselle'in de bir kızı varmış, fakat bu yanlış bir bilgi olabilir.
We hear that Madame Giselle had a daughter, but perhaps this is wrong.
( Madame Giselle'in ailesi var mıydı, Elise? )
- Non, monsieur.
( Anne Giselle ortaya mı çıktı? )
- She knows the name.
- Bu ismi biliyor. Demek Anne Giselle diye biri var.
So Anne Giselle does exist.
( Anne, Madame Giselle'in kızı mı? ) Oui.
Oui.
- Madame Giselle'in bebeği gayrimeşruymuş. Bu yüzden ona Elise bakmış.
- The baby of Madame Giselle was illegitimate so that Elise had to take care of her.
- Madame Giselle'in kızının resmi.
- It is a photograph of the daughter of Madame Giselle.
Est-ce que vous qui avez reservé la place de Madame Giselle sur le vol? ( Madame Giselle'in uçak rezervasyonunu siz mi yaptınız?
Est-ce que vous avez reservé la place de Madame Giselle sur le vol?
Niye Madame Giselle'in yerini, alıştığı gibi sabah uçağından almadığını sordum.
- I ask her why Madame Giselle did not take the morning flight as was usual for her.
- Madame Giselle'in avukatını görmeye gittim, Müfettiş.
Madame Giselle's lawyer, Inspector.
Ve doğru... Madame Giselle, kızı Anne Giselle'e tüm parasını bırakmış. Hizmetçi Elise Grandier'ye bıraktığı küçük bir meblağ dışında.
Madame Giselle left her daughter, Anne Giselle, all her money, except for a small amount for the maid,
9 : 00 uçağı doluydu ben de Madame Giselle'in biletini öğlen uçuşundan yaptım.
The 9 : 00 flight was full, so I booked Madame Giselle on the midday flight.
Madame Giselle'i öldüren dart oku siyah ve sarı renkteydi sanırım.
I thought the dart that killed Madame Giselle had black and yellow on it.
- Madame Giselle'in kızı olabilecek yaşta olan, bildiğimiz başka kim var?
- Who else do we know who is of an age that would be correct for the daughter of Madame Giselle? I tell you.
- Ama neden, Başmüfettiş? - Çünkü, bir kere Giselle'in evindeki o kapıcı kadın sonunda onu tanıdığını itiraf etti.
- Well, for one thing, because that concierge at Giselle's finally admitted that she recognized her.
Ölümünden sonra Madame Giselle'in masasını temizlerken, sıradışı bir şey farkettiniz mi?
When you cleared the table of Madame Giselle after she died, did you notice anything unusual? - No.
- Malesef artık Madame Giselle'in kızına yardım etmek için çok geç.
- I regret that it is too late for anyone to help the daughter of Madame Giselle.
- Madame Giselle, s'il vous plaît. ( lütfen )
- Madame Giselle, s'il vous plaît.
Evet, uçakta.
That Giselle woman.
- Giselle davasına siz mi bakıyorsunuz?
- You're in charge of the Giselle case?
Est-ce que Madame Giselle avait de la famille, Elise?
Est-ce que Madame Giselle avait de la famille, Elise?
Comme c'est curieux, Elise. ( Çok tuhaf, Elise. ) Une femme dont le nom est Anne Giselle...
Une femme dont le nom est Anne Giselle vient de refaire surface.
Anne Giselle a refait surface?
Anne Giselle a refait surface?
- Est-ce que Anne est la fille de Madame Giselle?
- Est-ce que Anne est la fille de madame Giselle?
- Yani, Giselle'i Jean Dupont'un öldürdüğü gibi mi?
- What, that Jean Dupont murdered Giselle?
- Siz Madame Giselle'in kızı mısınız?
- You're Madame Giselle's daughter?
Ve Madame Giselle'i de gördünüz, öyle değil mi?
And you also saw Madame Giselle, did you not?