Gladiator Çeviri İngilizce
494 parallel translation
Gladyatör olsun.
Put him up as a gladiator.
- Gladyatör.
- A gladiator.
Gladyatör olarak satıyorum.
Offered as a gladiator, a Greek.
Bir gladyatör cins bir aygır gibidir :
A gladiator's like a stallion :
Bir gladyatör en hasından iki Romalı askere bedeldir.
One gladiator's worth any two Roman soldiers that ever lived.
Gladyatör gibi dövüşmem ben!
I'll not flight like a gladiator!
Gladyatör, Ben Marcus Licinius Crassus'um.
Gladiator, I'm Marcus Licinius Crassus.
Gladyatör Barabbas, duyduğuma göre, aramızda bir efsane haline geliyorsun.
Gladiator Barabbas, you're becoming quite a legend among us, I hear.
Felibus, tüm Roma'nın en büyük gladyatörü. Yüz kavgadan galip ayrıldı.
Ferilus, the greatest gladiator of all Rome, survivor of a hundred combats.
Eğer Sezar olmasaydı, Roma'nın en büyük gladyatörü olurdu.
If he'd not been Caesar, he'd been the greatest gladiator in Rome.
Birçok defa arenada dövüştüm. Ama diyorlar ki... hiçbir gladyatör Sezar'ı öldürmeye cesaret edemez. Tanrıyı...
I have fought many times in the arena, but they've whispered that no gladiator dare kill a Caesar, a god.
Şık bir evde piyanist olmak, ya da beyaz beyefendiler için gladyatörlük yapmak.
Piano player in a fancy house, back-room gladiator for white gentlemen betters.
Burası gladyatörlerin odası olsa gerek.
This must be the gladiator's room.
Sonra muhteşem tarihimize yaraşır bir şekilde daha profesyonel bir sahne. Gladyatör Claudius Marcus son barbar, William B. Harrison'ı öldürdü. çok muhteşem bir örnek olarak...
In the second heat, a slightly more professional display in the spirit of our splendid past, when gladiator Claudius Marcus killed the last of the barbarians, William B. Harrison in an excellent example of...
Bu gölgenin son yedi yıl boyunca en başarılı gladyatörüydüm.
For seven years, I was the most successful gladiator in this province.
Mantıklıdır, 20'nci Yüzyıl Roma'sında gladyatör yarışlarını televizyondan yayınlamak kadar mantıklı derim.
Quite logical, I'd say, Mr. Spock. Just as it's logical that 20th-century Rome would use television to show its gladiator contests or name a new car the Jupiter 8.
Hiçbir gladyatör yada güreşçi onu yenemedi.
No wrestler or gladiator has ever beaten him.
Modern zamanın gladyatörü gibi, bir matadorun ünü ne kadar hızlı kılıç kullanmasıyla belirlenir.
Like a modern-day gladiator, a matador's fame will be determined by the quickness of his sword.
Bu şekilde davranmaya devam edersen, kendini gladyatör okulunda bulursun.
You will find yourself in gladiator school very quickly with rotten behaviour like that.
Tamam da partiye gidiyor, gladyatör savaşlarına değil, abartmayalım.
Common don't overdo it. It is a party not a gladiator's fight!
Gladyatör.
Gladiator.
Bunlar günümüzün modern gladyatör silahları. Karşınızda en zorlu spor dalı olan motor yarışlarına katılacak bir yarışmacı.
( interviewer ) These are the weapons of a modern-day gladiator a participant in the most rugged sport. :
Orası gladyatör okuludur.
It's a fuckin gladiator school.
Ben kavganın sebebini bile hatırlamıyorum. Hatırlatayım.
Personally, I think you'd make a very sexy gladiator.
Gladyatör!
Gladiator!
Yararı yok.
GLADIATOR : It has no effect.
Gladyatör, neler olduğunu anlat.
Gladiator, tell me what has happened.
- Gladyatör.
- Gladiator.
X-Men, tek bir yanlış hareketinizde, Gladyatör, Lilandra'yı yok eder!
One false move, X-Men, and Gladiator will crush Lilandra!
İmparatorluk Askerleriyle savaşmak Gladyatör'ün öfkesiyle savaşmaktır!
To fight the Imperial Guard is to face the wrath of Gladiator!
Yüce Gladyatör!
The great Gladiator!
Sonunda da Chino ve Tracy gibi hapishanelere girer.
Then he winds up in gladiator academies like Chino and Tracy.
Kendimi bir gladyatör gibi korudum.
I was fighting my ass off like a gladiator.
Spartaküs'ü söylüyorum... asi gladyatör.
I sing of Spartacus... Rebel gladiator.
Gladyatörleri kim yarattı?
Who put the glad in gladiator
Jefferson'u gladyatör alanına Schibetta mı gönderdi?
Schibetta sent Jefferson to the gladiator ring?
Gene de, gladyatör tüccarları ile iyi bir fiyata gelir getirebilirdi.
Still, she would have fetched a good price with the gladiator dealers.
Darnelle, küçük bir köyde buldum... onu bir gladyatör olması için eğittim.
Darnelle, I found in a small village, trained him up to be a gladiator.
Bu akşam arenadaki yüzüncü köle gladyatörle karşılaşıyor.
He faces his 100th slave gladiator in the arena this afternoon. He appears ready.
Bu oynadığımız şu komutan gladyatör oyunu değil mi?
Is this that centurion-gladiator game we used to play?
Lütfen, şu hukuk fakültesi olayı yeterli zaten, birde covboy gömleği ve gladyatör tarz saçı var.
Caitlyn : Please, the law school thing is bad enough, but what's with the cowboy shirt and the gladiator hair?
Hadi Robert, bu adamın yakışıklı olmadığını söyleyemezsin.
He's like a gladiator. Come on, Robert. You can't say this isn't a handsome man.
Neden bir gladyatör gibi giyindin?
Why are you dressed as a gladiator?
Şimdi çektiğimiz sahnede bir gladyatörü canlandırıyorum.
Because I'm shooting a scene right now. I play a gladiator.
Pekala... Bu bir gladyatör filmi değil.
All right, it's not a gladiator movie.
- Demek gladyatörsün!
- So you're a gladiator!
Bu akşam arenadaki yüzüncü köle gladyatörle karşılaşıyor.
He faces his 100th slave gladiator in the arena this afternoon.
Sen gladyatör müydün?
You were a gladiator?
- Flavius adındaki bir gladyatör.
- It's a gladiator named Flavius. - And you've rearranged your hair for me. - He once...
Neden benim yerime bir gladyatör olarak savaşmıyorsun? Ben öğrenciyim!
You should be fighting a gladiator!
Gardiyanlar onu "Gladyatör" e çevirdiler.
Yeah, the hacks made him a gladiator.