Goddamn Çeviri İngilizce
22,285 parallel translation
- Lanet olası ilaçlarım nerede?
Where are those goddamn Tums?
Bak, bugün bir uçakla oraya gelmeye çalışıyorum. ama bu lanet El Niño yüzünden, bu tam bir kabus, ve hiçbir şey ilerlemiyor.
Now, look, I'm trying to get on a plane down there today, but with this fucking El Niño, it's a goddamn nightmare, and nothing's moving.
Bana inanmadığını biliyorum ama lanet olası bir küçük kasaba garsonu olmak için doğmadın.
I know you don't believe me, but you were not born - to be a goddamn small town waitress.
Ama İç İşlerinin soruşturması devam ettiği sürece hiçbir şey yapamaz.
But as long as Internal Affairs is investigating him, he can't do a goddamn thing.
Gözlerimi delip beni kör bırakta bu gülünç duruma daha fazla tanıklık yapmayayım.
Why don't you stab my fucking eyes out and blind me so I no longer have to witness this goddamn travesty?
Belki Allah'ın cezası süper Ay'dandır Bill kaybolmak için bugünü seçti.
Maybe it's the goddamn supermoon, but Bill has picked this wonderful fucking day to completely disappear.
Bu lanet şehirde bu bile yeterli bir sorun.
In this goddamn town, that's trouble enough.
Pekâlâ, biz kayıp insanların haberini yapıyoruz. Eğer lanet olası rehineleri göremezsem bunu yapamayız.
Yeah, well, we're doing a Missing Persons piece, so if I can't see the goddamn hostages, we don't have a story.
Ve bana biraz saygı göster.
And show some goddamn respect.
Siktimin şeyleri evrim geçirmiş.
It's... it's like the goddamn things evolved.
Evet, en zorunu deniyorum. Umarım başarılı olamam.
Yeah, I'm trying as hard as I goddamn can and I hope I fail.
Lanet olsun.
Goddamn it.
Shiraz'ı Sauterne'den ayıramayan insanlara ambalajsız şarap satmaktan.
Selling wine in bulk to people who don't know a goddamn Syrah from a Sauterne.
O aşağılık herifle ya da parasıyla bir şey yapmam ben!
I don't want anything to do with that scum-sucking son of a bitch or his goddamn dirty money!
Eğer bunu yapmana izin vereceğimi sanıyorsan aklını kaçırmışsın demektir.
- If you think I'm gonna let you do this, you're out of your goddamn mind.
- Harvey'i aramanı istiyorum.
- I want you to get Harvey on the goddamn phone.
Şimdi ofisime gideceğim ve kendime bir içecek hazırlayacağım.
- Right now I'm gonna go to my office and fix myself a goddamn drink.
Lanet olsun Harvey aç şu telefonu. Tüm şirket terkedilmiş durumda. Mike hapse girdiği için üzgünüm ama eğer bir çare bulamazsak sen ve yardımcının yediği halt bizim sonumuz olacak.
- Damn it, Harvey, pick up the goddamn phone, because this entire firm is a ghost town, and I'm sorry Mike's in prison, but if we don't figure something out, what you and your little sidekick did
Mike'ı getirmiş olmasaydım etrafta küçük hissedarlar gibi geziniyor olurdun.
- My fault? If I hadn't brought Mike in, you'd still be here sniveling around like a goddamn junior partner.
Ben de Donna'yı sana geri vermeseydim sen de küçük bir kız gibi panik atak geçiriyor olurdun. - Louis!
- And if I hadn't given Donna back to you, you'd still be having panic attacks like a goddamn little girl.
Mike bu lanet olası şirketi kurtarmak için hapse girmedi.
- Mike did not go to prison to save this goddamn firm.
- Çok haklısın.
You're goddamn right.
- Haklıyım!
Goddamn right.
Bir bardak daha alacağım.
Goddamn... I'll take another glass.
- Artık şarap alamayan bir şarapçıyım!
Yeah, well, now I'm a wine guy who doesn't get any goddamn wine!
Kahrolasica "Kupa Kraliçesi" ve gülleri kirmiziya boyuyor.
The goddamn Queen of Hearts and she's painting the roses red.
Aman ya rabbi! , Jackson, hareketlen de kıçını dikenli telin altından geçir!
Jesus, Jackson, get your lazy ass moving under that goddamn wire!
Verdiğim en iyi lanet karardı.
Best goddamn decision I ever made.
Allah belanı versin, Frank.
Goddamn it, Frank.
Şu lanet uyuşturucuyu verin!
Give me the goddamn meth!
Eğer Mike'ı getirmemiş olsaydım etrafta hala küçük ortaklar gibi geziyor olurdun.
If I hadn't brought Mike in, you'd still be here sniveling around like a Goddamn junior partner.
- Fotokopi çıkarıyorum.
- I'm making copies. - Goddamn it.
- 10 milyon dolar da harika bir sünger.
And $ 10 million is a hell of a Goddamn wipe.
Ziyaretçi hakkını sadece kavgayı başlatan sen olursan kaldırırlar. Bu da orada saçma sapan bir iş oldu demek oluyor ben de ne olduğunu çözeceğim.
They only take visitation away if you're the one who starts the fight, which means something Goddamn happened down there and I'm gonna figure out what it is.
Kellene ödül bile koyarım.
I'll put a Goddamn bounty on your head.
O seni korumak için orada, bu yüzden onu korumanın bir yolunu bulsan iyi edersin, kahretsin Harvey, çünkü ona orada bir şey olursa ve sen hiçbir şey yapmazsan, seni asla affetmem.
He's in there to protect you, so you better figure out a way to protect him because Goddamn it, Harvey, if something happens to him in there and you didn't do anything, I will never forgive you.
- Çek ellerini onun üzerinden.
Get your Goddamn hands off that.
- Kahretsin!
- Goddamn it.
- Lanet olsun.
- Goddamn! The surge.
İnsanların şampanya içmesini engellemeliyiz.
Goddamn it. We got to stop all these people from drinking the champagne now.
- Ne bu? "Lanet Kardeşlerim Ne Kadar Harika Günü" nü mü konuşuyoruz?
Talk-about-how-great-my - goddamn-sisters-are day?
Ben lanet olası Earp varisiyim ve lanet zamanım tükeniyor.
What I am is the goddamn Earp heir, and I'm running out of goddamn time!
Ben lanet Earp varisiyim.
I'm the goddamn Earp heir.
- Soruma cevap ver!
- Just answer the goddamn question!
- Şu saçlarını kestir, tamam mı?
- Get a goddamn haircut, please?
Şimdi Ronald ve aptal golf sahasına dönelim.
Now, back to Ronald and his goddamn golf course.
... ve lanet koltuğu çıkarmak zorunda kalacaklar.
... and have to have my guy take out the goddamn seat.
Kendini topla da biraz saygı göster amına koyayım adam bu yolu yürüdü.
Get yourself together and show some goddamn respect for a guy who has paved the way.
Felaket bu.
This is a Goddamn disaster.
- Lanet olası Diş Perisi mi?
- [Dion] The goddamn Tooth Fairy?
- Ver şu lanet şeyi bana.
- Give me the goddamn thing.