Goodbye Çeviri İngilizce
24,762 parallel translation
Hoşça kalın.
Goodbye.
Güle güle.
Goodbye.
Gel de onunla vedalaş bari.
Just come and say goodbye to him.
Onlara bir veda hediyesi bıraktım.
I've left them a goodbye present.
Veda etmeden öylece gitmeyi mi düşünüyordun?
You weren't thinking of leaving like that, without saying goodbye?
Veda etmeye geldim.
- I just wanted to say goodbye.
Veda sarılması yapalım mı?
Hey! Goodbye hug?
Çabucak vedalaş.
Quick goodbye.
Hoşçakal Charles.
Goodbye, Charles.
- Tatlım, babaya hoşça kal de.
- Honey, say goodbye to Dad.
Veda etmeden önce alt katta bekleyeyim o halde.
Then I'll wait downstairs before I say goodbye.
Annemle vedalaşmam lazım.
I have to go say goodbye to mother.
Vedalaşmaya geldim.
I have come to say goodbye.
Hoşçakalın Bay Schmidt.
Goodbye, Mr. Schmidt.
Vedalaşıp paraadamına söylemekten vazgeçtim.
I'm off to say my goodbye to the money-man.
Hoşçakal, Forde.
Goodbye, Forde.
Gidip uğurlayayım.
I'm gonna say goodbye.
Güle güle, saç fırçası!
Goodbye, hairbrush!
Sana o fırlatma rampasında veda ettiğimi de hatırlıyorum ama.
But I also remember saying goodbye to you on that launch bay.
Söyle ona, bir saat içinde masasında işinin başında olsun yoksa yoksa işine veda eder.
Now, you tell her that she is expected to be back at her desk within the hour or she can kiss this little mediocre job goodbye.
Görüşürüz, Bayan.
Goodbye, Miss.
Tamam, "Goodbye, Columbus" un merkezi çatışması ayrıca Philip Roth'un seçilmiş Yahudiler hakkındaki düşüncesi ki ona ilgiliyim veya değilim ve bu daha az Yahudi olanlar ve bu dindeki sınıf çekişmesi birbirini seven insanları hep birlikte güvende tutar.
Okay, so, the central conflict of "Goodbye, Columbus," besides whether I am personally attracted to Philip Roth or not, is the idea that there's these, like, chosen Jews and these lesser Jews, and this class conflict within a religion is keeping people who love each other from feeling safe together.
"Goodbye, Columbus" okuduğunu duydum.
I hear you're reading "Goodbye, Columbus."
Evet, "Goodbye, Columbus", Philip Roth'un en iyisi olacağını düşündüm çocuklar için.
Yes, I felt that "Goodbye, Columbus" would be the best Philip Roth for the kids.
Ona hoşça kal dediğimi söyler misin?
Will you tell her I said goodbye?
Veda etmeye geldin.
You've come to say goodbye.
Hoşça kalın, Bayan Erika.
Goodbye, Miss.
burada elveda etmek zorundayım
This is where I have to say goodbye
Hoşça kal hayatım.
Goodbye, my dear.
İyi geceler Mike.
Goodbye, Mike.
Hoşça kal.
Goodbye.
Haydi, görüşürüz.
Yes goodbye.
Güle güle, Thor.
Goodbye, Thor.
Görüşürüz.
Goodbye.
- Hoşçakalın.
- Goodbye.
- Hoşçakal.
- Goodbye.
Hoşçakalın.
Goodbye.
Artık koca kızım, görüşürüz.
I'm a big girl now, goodbye.
Güle güle kanka!
Goodbye, brah!
Güle güle küçük kız.
Goodbye, little girl.
Güle güle bebek yapma makinası.
Goodbye, baby-making machine.
Aile evimize veda ediyoruz.
We're saying goodbye to our family home.
Hoşçakal Fernando.
Goodbye, Fernando.
Onunla vedalaşmaya gelmişlerdi.
They came to say goodbye to him.
- Güle güle. - Güle güle.
Goodbye.
- Güle güle.
- Goodbye.
- Güle güle Doktor Hanım.
- Goodbye, doctor.
- Hoşça kalın. - Hoşça kalın.
Goodbye.
- Hoşça kalın Doktor Hanım.
- Goodbye, doctor.
- Hoşça kalın, çok teşekkürler.
- Goodbye. Thank you.
Ama elvedalar hep zor olmuştur. Özellikle elveda eden kişi kendiniz olduğunda.
But goodbyes are always hard, especially when I am the one saying goodbye.