Gorüyorum Çeviri İngilizce
26,932 parallel translation
Bir şeyler mi görüyorum?
Am I seeing things?
Ama bilirsin, onu kendi babam gibi görüyorum.
But you know I like to think of him as my dad too.
Kadehin dibini görüyorum.
Uh-oh, I can see the bottom of my wine glass.
- Evet, bazen görüyorum.
I don't really know him, but I, you know,
Pek tanımıyorum ama geçerken falan görüyorum.
- see him in passing. - Cool, yeah.
Seninle bir yere varamayacağımızı görüyorum.
I can see I'm not gonna get anywhere with you.
Robert, düzeni tamamen bozulmuş bir istasyon görüyorum.
Robert, I'm looking at a station in utter disarray.
Evet, ben çocukları hayat çemberini oluşturan bireyler olarak görüyorum.
Yeah, I see the kids as embodying the circle of life.
Gözlerimi kapatıyorum ve seni bu odada görüyorum.
I close my eyes, and I see you here in this room.
Hepinizi görüyorum.
I see all of you.
Odasının önünden geçiyorum, onu görüyorum.
I walk past her room and I see her.
Yüzlerinize bakıyorum, onu görüyorum..
I look at your faces and I see her.
Görüyorum. Haberim yoktu.
I can see that.
Sadece onunkini görüyorum.
I just see hers.
Çok fazla diş görüyorum.
I'm seeing a lot of teeth.
Sana baktığımda kendini beğenmiş bir parazit görüyorum, Elena'nın bir türlü göremediği..
When I look at you, I see a smug, selfish parasite where my friend Elena should be.
Bazı görüntüler görüyorum.
Some visuals.
Seni görüyorum.
I see you.
Yok yok, şimdi görüyorum.
Yeah, as long as you have all your beautiful wines,
Herkesin olaya dahil olmadığını görüyorum.
I'm getting that not everyone's totally on board.
Ama ben buradan iyiye gittiğini görüyorum.
And from where I sit, I think it has.
Çünkü şimdi seni vaktimin % 10'unda görüyorum... ama gördüğüm zaman % 100 ilgi gösteriyorsun.
'Cause, right now, I only see you about 10 % of the time, but when I do, I have 100 % of your attention.
Bulutları görüyorum.
I see the clouds.
- Birkaç şeyi hemen kavramışsın görüyorum.
I know every trick in Camila's book.
Bu doğru, ama ben güncel problemlerimizi konuşmayı daha efektif bir yol olarak görüyorum.
That's true, but I find focusing on the immediate problems to be the most effective solution.
Şimdi ise görüyorum.
I see her now.
Ama sonra, o aradığında yüzünü görüyorum.
But then I see your face when her name shows up on your phone.
Görüyorum ki hiç değişmemişsin.
I see you haven't changed.
Görüyorum.
Uh-huh, I see.
Bay Davidson, ikimiz için büyük bir fırsat görüyorum.
Mr. Davidson, I see a great opportunity for both of us.
Bay Moran, Çocuk Koruma Hizmetleri'ni çağırmam için çok fazla baskı görüyorum.
You know, Mr. Moran, I'm receiving a lot of pressure to bring in Child Services.
Akbaba Ekibi, Arşivleri görüyorum.
This is Vulture Team. I have visual on the Archives.
Ne görüyorum biliyor musun Lewis?
You know what I see here, Lewis?
"Not : Seni görüyorum ama sen beni görmüyorsun."
"P.S. I see you, but you don't see me."
Şimdi görüyorum.
Now I have.
Apaçık boğulma işaretleri, çürükler ve boyunda tırnak çizikleri boğazda kontüzyonlar, peteşiyal kanama belirtileri görüyorum.
I'm seeing obvious signs of asphyxiation, bruises and fingernail scratches on the neck, contusions around the throat, petechial hemorrhaging.
Ben seni bayağı görüyorum ama.
Yeah, well, I'm seeing a lot of you.
Blackjack 1, hayal mi görüyorum yoksa az öce sen ufak bir burun kaldırmayla birlikte dar bir geri dönüş mü yaptın?
Blackjack 1, am I imagining things, or did you just pull a quick nose-up with a tight rollback back there?
Dünyanın süper gücü hava kuvvetlerini kontrol edemiyor bense bu adam ve donunda dev bir bebek olandan küstahlık mı görüyorum?
The world's superpower can't control its aviation, I'm getting sass from this guy and a giant baby in his underwear?
Affedersiniz, saatinizin markasının Komandirskie olduğunu görüyorum genellikle Sovyet Savunma Bakanlığı çalışanlarına verilir.
Excuse me, I can't help but notice you're wearing a Komandirskie watch, typically supplied to the Soviet Ministry of Defense.
Bir yabancıyla yaşadığım anıları görüyorum ama aslında yabancı da değil.
but she's not really a stranger.
Başka bir hayattan kareler görüyorum.
I have visions... of another life.
Başkaları göremiyor ama ben görüyorum.
They don't see it... but I do.
Başka bir hayattan kareler görüyorum.
I've been having visions of another life.
Ben görüyorum.
I do.
Onu görüyorum.
I see him!
Onu görüyorum!
I see him! Look out!
Ama şimdi görüyorum ki o kadar da zeki değillermiş.
Now that I'm seeing it, they're not intelligent at all.
Ben de görüyorum.
I'm getting them, too.
Burada ne olduğunu görüyorum.
I see what's happening here.
- Görüyorum.
I can see that.
görüyorum 679
görüyorum ki 81
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyor musunuz 176
görüyorsun ya 140
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorsunuz ya 100
görüyorum ki 81
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyor musunuz 176
görüyorsun ya 140
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorsunuz ya 100