English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Gospel

Gospel Çeviri İngilizce

731 parallel translation
Hakikaten gerçek.
On the gospel, it's the truth.
Tamamı doğru, evlat.
It's the gospel truth, kid.
Ne zamandan beri imzasız mektuplar kanıt sayılıyor?
Since when have anonymous letters become gospel in law?
Çünkü Yüce Tanrı'nın buraya sığınmanız için gönderdiği sizler hakikatin ışığından uzaklaşmış iki ruhsunuz.
Because divine providence sent to our refuge here two souls on which the gospel's light must descend.
Bir kadının elini tutarak rahibin önünde oturacağım. Amerika Yargıtay Başkanı'nın kızıyla evleniyorum. Ünlü bir liberal.
Standing before a minister of the gospel with a woman's hand in mine, the daughter of a Justice of the United States Supreme Court, a famous liberal.
İncil bize, iyi çoban bir ruhu kurtarmak için sürüsünü bıraktığını söyler.
The Gospel tells us the good shepherd left his flock to save one soul.
Evlat, işte bu çıplak gerçek.
Son, that's the gospel truth.
Tam karnaval adamısın. Stan'ın o ikiyüzlüye vaaz verişini duymalıydınız.
You ought to have heard Stan spout gospel to that hypocrite.
- Varsa da ilgilenmemişler. - Öyle dini sözleri nereden öğrendin?
- Where'd you learn all this gospel?
Bu öğretiler, Kutsal İncil'inkilere ek olarak karşılıklı yardımlaşma güzel ahlak, din ve bedensel gelişimin yanısıra bu ülkenin, saygı duymak ve yerine getirmekle yükümlü olduğunuz yasalarına yaraşır... -... sivil görevleri de içermektedir.
This Sacrament, in addition to the teachings of the Holy Gospel, includes the promise to offer mutual support, religious, moral and physical education, and also includes the civil duties in conformance with the laws of this country, which you are obliged
Yalan söylendim, arkamdan saldırıldım.. .. oyununu kutsal ilahi gibi okumakla suçlandım.
I'm lied to, attacked behind my back, accused of reading your play as if it were the holy gospel.
Bu yerli incil üstüne mi yemin etti?
And an Indian's word is Gospel?
- Bu sözcükler Gospel İncil'inden.
- These are words from the Gospels.
Papa Leo, Manastırın adeta ilahi şekilde basit dili öyle ki Romalılardan barbarlara yüce veya mütevazi, köle veya lider ilahi iradenin tüm kulları için anlaşılabilir bir dilden başka bir dili konuşamazdı.
Pope Leo couldn't have used any other language than the divinely simple one of the Gospel, a language comprehensible to all men of good will, Romans and barbarians, great or humble, slaves or leaders.
Hayatımda kimseden bu kadar hoşlandığımı hatırlamıyorum.
That's the truth, the gospel truth, so help me Hannah!
Clay, herkes dedikodu yapar, beni bile çekiştirenler var.
Clay, there's always talk, even about ministers of the gospel.
Senin nasıl biri olduğunu anladığım söylüyorum yani gerçekleri.
I'm telling the gospel truth, you know I got it figured out.
İlahiyi biliyorsun.
You know the gospel.
Kutsal kitaptaki ayetler doğru.
The gospel truth.
Ama gerçek bu Bayan Coates.
But it's the gospel truth, Miss Coates!
Kardeşlerim, bir din adamı olarak üzerime düşeni yapmış bulunmaktayım.
Brothers, as a minister of the gospel, I've done all that I can.
Bunu İncil'i bellediğiniz gibi belleyin.
Well, you can take this as gospel.
- Ama her kelimesi gerçek.
- But every word is gospel, boy, gospel.
Yıllar boyunca bu bölgede dolaştım ve ihtiyacı olanlar için dua ettim.
Preaching the gospel, singing the praises of the Lord hereabouts for years.
İncil der ki : "Yargılama ki yargılanmayasın."
The Gospel says, "Judge not, lest ye be judged."
Sana bir şey söyleyeyim mi İsa Peygamber buraya gelip, vaaz vermekten korkmazdı.
Let me tell you, Jesus wouldn't be afraid to walk in here or any speakeasy to preach the gospel.
Hemşire Sharon'ın şarkıcısı arbedede yaralanmıştı.
Sister Sharon's gospel singer got hurt in a riot.
Dini bir şarkı.
A gospel song.
"Hemşire Sharon İsa'nın sözlerini mi..." ... yoksa Babbitt'in gayri menkul işinin esaslarını mı vaazında veriyor? "
"Is Sister Sharon preaching the word of Jesus or the gospel of Babbitt's real-estate business?"
Hakikati yayıp, Hıristiyanlık bayrağını yükseltmek ve onun çaldığı inancı geri getirmek için bir şans verin bana.
Just give me a chance to spread the gospel, to raise the banner of Christianity, to restore the faith he stole.
Dünyada tek bir büyük gerçek vardır.
There is only one great truth in the world. The Gospel.
İncil Brady'e göre İncil!
The Gospel according to Brady!
- Hiç bir şey, sadece İncil'e inanıyoruz.
- Nothing, only we live by the Gospel.
- İncil sana bu fiyatlarla satabileceğini öğretiyor mu?
- Does the Gospel teach you to ask such prices?
İncil insanların birbirini sevmesini ister.
Gospel wants men love each other.
Ve bu çok açık gerçek.
And that's the gospel truth.
Kutsal kitap bize yeniden dirilişi müjdeler.
And to hear the gospel of resurrection.
O zamana kadar haberi yayın.
Until then spread the gospel.
Şeytanın sözlerini doğru sanman lazım.
This tells you the devil and his / its word is the gospel.
Kıssada, incilde yazıldığı şekliyle oğul eve döner ve babası onun için besili bir dana kurban eder tamam mı?
- No, I don't believe that I know it. Good, well in the parable, as it is written in the gospel the son returns home and the father sacrifices for him a fat calf, okay?
On altı yaşındaki Gertrud ve onun aşka bakış açısı.
Sixteen year-old Gertrud - my gospel according to love.
İncil vaizi gibi görünmeler.
Posing as a minister of the gospel.
Hala atanmış İncil vaizi olduğumu bu hanımefendilere göstereceğim.
I will demonstrate to these ladies that I'm still a frocked minister of the gospel.
İkimiz de biliyoruz ki ben daimi olarak atanmış bir İncil vaiziyim.
You know and I know that I am a regularly ordained minister of the gospel.
MATTA'YA GÖRE İNCİL
THE GOSPEL ACCORDING TO ST MATTHEW
Körler görüyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar paklanıyor,.. ... sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor ve müjde yoksullara duyuruluyor.
How the blind see, the lame walk, lepers are cleansed, the deaf hear the dead are raised to life, the poor have the gospel preached to them.
Bu müjde dünyanın neresinde yayılırsa, kadının yaptığı iş de anılacak.
Wherever the gospel is preached, this deed shall preserve her memory.
Oğlumun size söylediği gerçeğin ta kendisidir, baylar.
What my son tells you is the gospel truth, gentlemen.
Böylece Keşiş Cicillo ve Keşiş Ninetto işbaşı yaptılar. Görevleri kuşlara telkin etmekti.
So, fray Cicillo and fray Ninetto start up to spread gospel among birds.
Senyora, tüm kutsal değerler adına yemin ederim.
Señora, I swear, the gospel truth.
Evet doğru.
Gospel true.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]