Grease Çeviri İngilizce
1,676 parallel translation
O pislik yuvasında olanlardan sonra çektiklerimize rağmen, bizi incil fanatikleriyle dolu bir yere götürüyorsa baya cesurmuş demekki!
After everything we've put up with from that grease pot, he's got a lot of nerve having us set up in a pack of bible thumpers!
" böylece saçlarında yağla birlikte biriken altını...
" and the gold they've combed into their hair with grease...
Genelde, annem bir çakışta Tonya'nın saçındaki yağı sökerdi de.
Normally, my mama would smack the grease out of Tonya's hair.
Şimdi, domuz yağını al ve yüzüne bolca sür.
Now, grab my bacon grease and slather me up some homeys.
herhâlde arkada yağ birikti ve havalandırma iyi olmadığı için duvar ısındı ve alev aldı. - Ne yapacağız?
My guess is that the grease built up in the back, and the ventilation's not great, and the wall heated up, and it burned.
Bastonunun altına yağ mı sürdü?
Grease your cane?
Ben yeni hamlemizi bulana kadar sen koroyu yağla.
GREASE THE CHOIR WHILE I FIGURE OUT OUR NEXT MOVE.
Domuz yağına buluyorum.
SOAK'EM IN BACON GREASE.
Temeline kadar osuruktan şeylerle kurulmuş bir savaşı pazarladık!
We sold a war based on nothing but horse shit and elbow grease.
Temeline kadar osuruktan şeylerle kurulmuş bir savaşı pazarladığımız için!
Because we sold a war based on nothing but this horse shit and elbow grease.
Sonrasında deliksiz 8 saat uyuyacağım. Sen de bu sırada, temeline kadar osuruktan şeyler uğruna şehit olmaktan gurur duyan bir asker bulursun artık!
Then I'm gonna sleep for 8 hours straight, while you go find a soldier who is proud to have given his life for horse shit and elbow grease!
Eğer kızlarını yağ ve şeker yiyerek büyümesini istiyorsan, Markete gidip kendin alabilirsin.
If you want to feed growing girls grease and sugar, then you could stop by the market and pick it up yourself.
Daha önce hiç, makine yağı sökücüleriyle birlikte 409'u denedin mi?
Have you ever tried 409, with the grease cutters?
Ve aslında, Berkeley Üniversitesi'nin Grease prodüksiyonunda Danny Zuko'yu oynamış kendisi.
In fact, he actually was Danny Zuko in the original U.C. Berkeley production of Grease
Ama şu "Grease" olayı tam bir yalan.
This "Grease" thing is a lie.
Yağ birikmiş.
It's compacted grease.
Grubun yanına araba yağı içinde gitmek istemiyordum.
I was on my way to an open house. I didn't want to show up looking like a... grease monkey... ( Laughs ) I didn't want to show up looking like a... grease monkey... ( Laughs )
Tırnaklarında yağ kalmış.
You got grease on your nails.
Bir Scarlett Johansson Sim yarattım, ve benim evimde yaşadı. Ve bazen küvete beraber gideriz. Ama bir yangın söndürücü almayı unutmuşum.
I made a Scarlett Johansson Sim, and she lived in my house... and sometimes we went in the hot tub together... but I forgot to buy a fire extinguisher... so there was a grease fire in the kitchen, and Scarlett died.
Hiçbir şey için söz veremem, ama Ona yağ çekebilirim.
I can't promise anything, but I'll grease her wheels.
Vic, müfettiş bunun yağ yangını olduğunu söylüyor.
Vic, inspector says it started with a grease fire.
- Ne yağı, makina yağı mı?
- What, engine grease?
- Yemeklik yağ.
- Cooking grease.
Yangın yemeklik yağla başlamış.
Fire was started with cooking grease.
Daha çok tuzlu ve yağlı şeyleri severim.
I more of a salt and grease person.
Çocukken Olivia Newton John'a hasta olmama rağmen Grease'i asla izlemedim.
Never saw Grease, even though I fancied Olivia Newton-John.
Birkaç civata ve makine yağından bahsediyoruz, bunu yapabiliriz.
We're talking a bucket of bolts and some elbow grease. We can do this.
Yağ için affedersin.
Sorry about the grease fire.
Parasını ödeyip, topları atın ; kalbinizi ferahlatın.
Grease my cockney palm and you can throw balls to your heart's content.
Şu anda masanın üzerinde çok yağ var çünkü yüzümü dayadım.
There's a Iot of grease on the table now because I put my face on it.
- Evet, Grease'in yeniden gösterimi.
- Yeah, some revival of Grease.
Gres yağı banyosu yapayım ki öyle!
- Whoa! Well, dip me in axle grease and call me Slick!
Yağ torbası da kim?
Who's the grease ball?
Amcana söyle ben ; bıyıklı, yabancı uyruklu, şişko orospu çocuklarıyla iş yapmam.
Tell your uncle I refuse to talk with any grease ball, moustached, foreign motherfucker.
Ama bu yağ torbaları 10th Wolf'da büyüyen bizleri tanımıyorlar.
But these grease balls don't know us guys from 10th and Wolf.
- Dikkat edin, yerler... yağlı.
- That guy almost killed me. - Watch out for the grease.
Yerde yağ olduğunu önceden söylemeliydim.
Should have told you about those grease spots.
Çocuklar, istek, kolları sıvama, belki Schrader'ın gülümsemesi.
Guys, a little can-do attitude, some elbow grease maybe a smile from Schrader.
Yağlar konusundaki sınav.
Auditions for Grease.
O yağlı maymuna tek kuruş yok.
Not a sou to that grease monkey.
Siz motor yağı maymunları neler karıştırıyorsunuz bakayım?
What are you grease monkeys up to?
Biz yaptıklarımızla aldatmayı mümkün kılıyoruz.
We grease the way that makes state-of-the-art infidelity possible.
Bak dostum. Çocuğu biraz yağlasak olmaz mı?
Look, man, can't we just grease the kid?
Sadece çocuğun bize inanması gerek.
We just grease the kid. Yeah.
Yağ kokmanı istemiyorum.
I don't want you smelling of grease.
Yemeklerimizde hiç kuyruk yağı falan kullanmıyoruz.
We don't serve it with any grease or fat.
Fazla para ödersek, kuyruk yağı falan alabiliriz belki?
If we pay extra, could we maybe get some grease or fat?
Ha babam su sıkarak... kanları, yağları, kılları... ve kesilen sığırlardan geriye kalan her bir boku temizledim.
So I was spraying and spraying water to clean the blood, the grease, the hair. And all the shit that was left behind from the slaughtered cows.
Greased Lightnin'Gazla, Grease Lightnin'
Greased Lighting Go, Greased Lighting
- Şu Grease tipi Nicky'yi gördün mü?
Have you heard about that grease ball Nicky?
Tekerlek yağı sür.
Axle grease.