Grundy Çeviri İngilizce
234 parallel translation
Adım Don Grundy.
My name's Don Grundy.
Grundy'yi tanırım.
I knew Grundy.
- Grundy onun Missouri'de haydutluk yaptığını dediğinde duydum.
- I heard Grundy say he was a raider.
Grundy, hem kahven hem de içkin rezalet kokuyor.
Grundy, either your coffee or your liquor's getting awful rancid.
- Grundy, lütfen ağzındakini tükürürmüsün?
- Grundy, will you please spit?
- Teşekkürler, Grundy.
- Thanks, Grundy.
- Grundy adında bir vatandaş.
- A fellow named Grundy.
- Grundy?
- Grundy?
Bu kasabanın suçu değil, Grundy.
It's not the town's fault, Grundy.
- Konukseverliğin için teşekkürler, Grundy.
- Thanks for the hospitality, Grundy.
- Dediğimi yapacakmısın, Grundy?
- Will you do like I said, Grundy?
Grundy.
Grundy.
Grundy!
Grundy!
Oh, Grundy.
Oh, Grundy.
Grundy, tanrı aşkına...
Grundy, for the love of...
- Grundy, adı buydu.
- Grundy, that's his name.
Grundy'i vuran katili görmek istiyoruz.
We want to see the killer that shot Grundy.
İhtiyar Grundy olayından sonra, onlarla bir bağım kalmadı.
As of that old man, Grundy, I ain't got no ties.
Belediye Başkanı karısının göğüsleri üstüne kustu!
Mayor Grundy barfed on his wife's tits!
Grundy şovda olanlar yüzünden. The Damned yine de çalmaya karar verdi bu da punk grupları arasındaki ilk küslüğe sebep oldu.
And The Damned decided to play a gig anyway and that caused the first rift between the punk groups.
Kas Kafa'nın burada yaptığı, ki aslında oldukça dahiyane göz kapaklarını göz şeklinde boyamış bu sayede o Bayan Grundy'nın çenesini çekmeden uyuyor.
What Jughead has done here - and it's quite ingenious actually - is paint pupils on his eyelids so he can sleep through class without Miss Grundy being any the wiser.
Solomon Grundy beni beni yakaladı sandı ama yakalayamadı, neden biliyor musunuz?
Solomon Grundy thought he had the drop on me but he didn't, and you know why?
Neyse, sonra Grundy beni tutmaya çalıştı...
Anyway, so when Grundy tries to grab me, I....
Grundy, iyi çocuk ol ve kapıyı aç lütfen.
- Grundy, be a dear and get the door.
Grundy bilmiyor.
- Grundy don't know.
Grundy onlarla bir daha dövüşmek istemiyor.
Grundy not want to fight them again.
Gölge ve Grundy hazır.
Shade and Grundy, ready.
Grundy anlamıyor.
Grundy not understand.
Kimse Grundy'nin canını yakamaz.
No one hurts Grundy.
Çita, Safir, Grundy, gelmenize sevindim.
Cheetah, Sapphire, Grundy, glad you could make it.
Sabret Grundy, sabret.
- Patience, Grundy. Patience.
Grundy beklemeyi sevmez.
GRUNDY : Grundy not like waiting.
Çita, Safir, Grundy, gelebilmenize sevindim.
Cheetah, Sapphire, Grundy, glad you could make it.
Grundy.
Grundy?
Humanite, Grundy, ona gözleyin.
Humanite, Grundy, watch him.
Grundy, Luthor bunun için sana ne ödüyor?
Grundy, what's Luthor paying you for this?
Sözünü geri al!
Grundy : Take that back!
- Grundy'i gönderemez misin?
Can't you send Grundy?
Grundy yükseği sevmez.
Grundy not like heights!
İyi iş Grundy.
Well done, Grundy.
Grundy o kadar aptal değil.
Grundy not that dumb.
Bunu Yıldız Safiri, Grundy ve Gölge yaptı.
J'onn : It was Star Sapphire, Grundy, and the Shade.
Ama yapma eski dostum.
Oh, come on, Grundy, old pal.
Grundy, güzel kedicik sana ait.
Lex : Grundy, The pretty kitty's all yours.
Grundy seni yine de seviyor.
Grundy like you anyway.
Grundy, BakırYılan, Aydınlık, Volkana ve Ateşböceği.
Grundy, Copperhead, Luminus, Volcana and Firefly.
Bak, kim olursa olsun Grundy ve diğerleri ile aynı kulvarda olmadığı kesin.
Look, whatever he is, he isn't in the same league as Grundy and the others.
O yüzden olay patladı.
You know, what with the Grundy show.
Grundy kurtul şundan.
Grundy, get rid of him.
- Grundy, bu taraftan diyor.
- Grundy say this way.
Olduğun yerde kal Grundy.
Hold it right there, Grundy.