English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Guardians

Guardians Çeviri İngilizce

934 parallel translation
Onu alanlar Koruyucular, değil mi?
Sorry. [Heinrich] It was the Guardians who took him, right?
Bunun arkasında Koruyucuların olmadığı ortada.
That means the Guardians definitely weren't behind this.
Koruyucuların da öğrenmesini istediğim yeni bir bilgi var.
There is new information I'd like the Guardians to know as well.
Kutsallar insanlığa sadece zarar getirecek. Ve bu, Koruyucuların saf dışı bırakması gereken bir düşman demektir.
The Blessed will only bring harm to humanity, and that means they're an enemy the Guardians should take down.
# 004 KORUYUCULAR
THE GUARDIANS
Ama günümüzde dünya barışını Birleşmiş Milletler Muhafızları koruyor. Bu durumun sizi mutsuz ettiğine inanıyorum.
But today, world peace is enforced by our unit, the Guardians, for the United Nations, but I believe you may be unhappy with the status quo.
Dünyamızda barışın sürmesini sağlamak Kutsalların kutsal görevidir. Karşımıza tuhaf canavarlar çıksa bile.
Ensuring the peace in our world is the Guardians'sacred mission, even if we should come up against bizarre monsters.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler'in kendi Koruyucuları var.
Besides, the United Nations have their Guardians now, too.
Koruyucuların buraya geleceğini sanıyordum.
But I thought the Guardians were coming here.
Koruyucular iki saat sonra gelecek.
[Françoise] The Guardians'E.T.A. is two hours.
Sadece Koruyucular, değil mi?
Only the Guardians, right?
Bir de bunun üstüne, Koruyucular da bizi yoklamış gibiler.
And on top of that, the Guardians seem to have sniffed us out, too.
Anlaşıldı!
[Guardians] Roger that!
Koruyucular saldırıyor.
Under attack by the Guardians.
Geronimo! O pislik Koruyucular, bize saldırdılar!
[Jet] Geronimo, those stinkin'Guardians have launched an attack on us.
Peki Koruyucuların burada işi ne?
What are the Guardians doing here?
Koruyucular demin acil durum çağrısı aldı.
The Guardians just received an emergency summons.
Bunlar BM Muhafızları!
[Françoise] It's the U.N. Guardians.
Bana kalırsa Koruyucularla aramızda anlaşmazlık çıkarmak isteyen birileri.
Well, if you ask me, I'd say it must have been some fellow who wanted to sow the seeds of discord between us and the Guardians.
Ama bu bizim için işleri biraz karmaşıklaştırıyor, değil mi? Biliyorsun, Koruyucular ve benzerleriyle mücadele edemeyiz...
Yes, but that complicates things for us a bit, now, doesn't it, you know, being as we can't cross swords with the Guardians and so forth.
Kutsallar, Koruyucuları halledebilir.
The Blessed can take the Guardians.
Cyborgların, model bir vatandaşı, yanı başımızda kaçırmaları... Koruyucular için çok utanç verici.
Allowing the cyborgs to abduct an upstanding citizen right from under us is a total disgrace to the Guardians.
Koruyuculara ya da BM'ye saldırmak için hiçbir nedenimiz yok!
We have no reason to open fire on the Guardians or the U.N.!
O füzeler... Koruyucularla aramızı açmak için ateşlemiş olmalılar.
Those missiles, they must have fired them to create a rift between us and the Guardians.
İnsanlarımızın evlerinin üstünden yükselir, güçlü muhafızlar gibi Hristiyanların yenilmez imanını canlı tutar.
They tower over the homes of our people like mighty guardians keeping alive the invincible faith of the Christians.
- Soylulardan. Kutsal geleneklerin muhafızları ha.
The guardians of the old and holy traditions.
Eğer onun vasisiysek... her şeyi biz yönetmeyecek miyiz?
If we're his legal guardians... won't we administer everything?
Gençler, geleceğin garantisidir.
We, the children, are the guardians of the future.
O yasa ve düzen nöbetçileri hakkında.
About those guardians of law and order.
Biz Spartalı kanının gardiyanlarıyız.
We are the guardians of Spartan blood.
Sonradan orduya hizmet eden Toby Kwimper'ın doktorları kandırıp sakatlık nafakası aldığını öğrendim.
Quite a lot, Your Honor. The Department should like to point out that the Kwimpers have no legal status as guardians for these children.
Binalara el koyup bekçileri öldürüyorum.
Commandeering buildings and killing the guardians.
Biliyorsunuz ki gardiyanlarımız ayrıntılı bir şekilde araştırdılar.
The guardians are very thorough, you know.
Şimdi, adada bir kuruluş yok ABD donanma veya ordu ya da sahil koruyucu, yok ABD hava kuvveti?
Now, there is no establishment of US navy or army or coastal guardians on island, no US of airforce?
Sahilsel korumalar ya da Birleşik Devletler donanması söylenmiş mi biz buradayız, evet ya da hayır?
Has coastal guardians or navy of United States been told that we're here, yes or no?
Onlar sizin yasal vasileriniz olmak istiyorlar.
They want to become your legal guardians.
Ahlak bekçilerimiz onları fazla aşırı buldu.
Our moral guardians found it too extreme.
Alaya alınır, kırbaçlanır at gözlüğü takmış ahlak bekçileri tarafından.
He shall be mocked, he shall be scourged by the blinkered guardians of morality.
Beni karşında bulacağını hiç sanmıyordun, değilmi?
Those were my 8 anonymous guardians.
"Müttefiklerimizle birlikte bizler uygarlığın muhafızlarıyız."
"We, together with our allies, are the guardians of civilization."
Bunlar uygarlığın muhafızları.
These are the guardians of civilization.
Gringoire, Candide, Action Française, Populaire ve Humanité'de yazılar çıkıyordu.
Furthermore, soldiers felt they were the guardians of the right wing.
Laboratuvarlarınızda ona işkenceler yaptınız, onu deneylerinize maruz bıraktınız, acayip korumalarınızla ona korku saçtınız.
You tortured her in your laboratories,... you subjected her to your experiments,... you terrorized her with your strange guardians.
Sizden istediğim benim yokluğumda bilimin yüce ilkelerine göz kulak olmanız.
I am asking you to be the guardians of the higher principles of science during my absence.
Haklısınız, tabi ki ama söylememe izniniz olursa kanun koruyucularının istisnalar yapmaları felaketlere neden olabilir.
Your Majesty is right, of course. But, if I may say so, it would be very dangerous to allow the guardians of law and order to make exceptions.
Ailenin isteği ile sana eşlik etmek üzere geldim.
I came here as your chaperone, at your guardians request.
Onlar gizemin alçak gönüllü koruyucuları.
They are the humble guardians of the secret.
Bazı insanlar kendilerini sürekli başkalarının bekçisi olarak görürler.
Some people always set themselves up as guardians over others.
Koruyucular mı?
[Jet] Is it the Guardians?
Koruyucular mı?
The Guardians?
Geri dön!
The nation's guardians will protect you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]