Gunner Çeviri İngilizce
462 parallel translation
Ben de keskin nişancıydım.
I was a blooming gunner.
- Nişancı mı?
- A gunner?
Size nişancı olduğumu söylememiş miydim, efendim?
Didn't I tell you I was a gunner, sir?
Söylemiştin seni çakal. Tanrı paslanmış kalbini kutsasın seni nişancı!
You did that, you son of a Yorkshire steer... and bless your rusty heart, it's a gunner you are!
Bunu yazansa nişancı.
The man who wrote that is a gunner.
Nişancı.
Gunner.
- Diyordum ki, topçu sıkı biri çıktı, 10nucu raundun ortasında sağ kroşemi yedi...
- Mind you, he was game, the gunner was. Halfway through the 10th, he run into my right hook... and forgot his name and address.
Ona şu topçuya yaptığımı yaparım.
I'll give him what I give the gunner.
Senin adam benim topçuya yaptığımı ona yapmış.
That fellow of yours must have given him what I gave the gunner.
Topcu beyefendi biriydi, o topcu.
He was a gentleman, the gunner was.
Telsizci ve makineli tüfekçi.
Radioman and machine gunner.
- Hava topçusu.
- Air gunner.
Özellikle de o askeri, kalkmalarından hemen önce konuştuğun adamı.
Especially that gunner, the man you spoke to just before the takeoff.
Pilottan silahçıya!
Pilot to gunner. Pilot to gunner.
- Pilottan silahçıya.
- Pilot to gunner.
- Silahçıdan pilota.
- Gunner to pilot.
- Pilottan topçuya.
- Pilot to gunner.
Pilottan silahçıya.
Pilot to gunner.
Silahçıdan pilota.
Gunner to pilot.
Bir piyade yüzbaşı ya da... bir topçu olarak yetiştirildiğiniz halde... aniden Avrupa'nın her yerinden, binlerce insandan sorumlu hale gelmek, tuhaf bir şeydi.
When you're trained as an infantry captain, or a gunner, it's strange suddenly to find yourself in charge of thousands of people from all over Europe.
- Topçu.
- Field gunner.
- Topçu Ed Campbell'ın.
- Ed Campbell's, the gunner's.
Topçu olarak yazılmıştım.
But I've been checked out as a gunner.
Doğuştan topçu sanırım.
A born gunner, I guess.
Arka topçu, diğer gruplar arkama dizilince haber ver.
Tail gunner, let me know when the other groups tack on to me.
Ben çiftçiyim. Silahşör değilim.
I'm a rancher, not a gunner.
Evet efendim, usta topçuydum.
Aye, sir. Master gunner.
60 top.
A 60-gunner.
bay Bushdan daha iyi bir denizci, bay Gerarddan daha iyi bir topçudur.
He's a better sailor than Mr. Bush, a better gunner than Mr. Gerard.
muhtemelen raporunu hazırlayıp deniz kuvvetlerine verdiğinde... komutana 38 topu olan daha iyi bir gemi verilecek.
When you make your report to the Admiralty you'll probably find that you've something better to command than this 38-gunner.
Baron Gruda'ya ait 30 topçu.
Baron Gruda's own 30-gunner.
30 topçusu ve savaşan tayfası olan çaresiz biri olarak değil.
Not for a desperate man with a 30-gunner and a fighting crew.
Kendimi uçaksavar kullanan asker gibi hissediyorum.
I feel like a turret gunner.
- Bu ve kardeşi o makineliyi adamın elinden kementle almışlar.
- He and his brother lassoed and took the gun from the gunner.
Cephanelikten biraz barut alacağım.
I'm gonna get me some black powder from that gunner's mate and- -
Topçu olan bir Binbaşı Martin var.
There's a Major Martin who's a gunner, sir.
Pilotlar ve uçaklar.
GUNNER : Pilots, man your planes.
- Gunner.
- Gunner. GUNNER :
Gunner Thorgerson, Gwynneth Livingston.
Gunner Thorgerson, Gwynneth Livingston.
Gunner Thorgerson yaşıyor. Bunu nasıl başarıyor bilmiyorum.
Gunner Thorgerson alive, I don't know how he does it.
- Gunner Thorgerson.
- Gunner Thorgerson.
Gunner'la aynı hastanede misin?
Are you in the same hospital with Gunner?
Gunner oranın başında.
Gunner runs the joint.
- Peki Gunner.
- Okay, Gunner.
Hadi Gunner.
- Let's go, Gunner.
Teşekkürler Gunner.
Thanks, Gunner.
- Gunner!
- Gunner!
Nasılsın Gunner?
How are you, Gunner?
Cevabını bekliyorum, silahşor.
I'm waiting for the word, gunner.
İhtiyaç duyulan bir yetenek seninki gibi değil.
I'm a crack machine gunner, the sort of talent that's needed round here... more than yours.
- Bütün bu alevler...
- What is it? The machine gunner must have copped it.