Gypsy Çeviri İngilizce
1,603 parallel translation
Para biriktirip Çingene'den aldım Benimle iyi bir anlaşma yaptı.
I saved up my pennies and I bought the car from Gypsy. She gave me a good deal. That's how I got the car.
- İşine engel olmak istemem.
- Hey Luke. - Hey Gypsy.
Öldüğü zaman Beatrice dünyayı dolaşmış bulabildiği her çingene, medyum, tarot falcısı ile konuşmuş.
When he passed away, Beatrice travelled the globe met with every gypsy, psychic, tarot-card reader she could find.
Bir çingeneye cüzdanı kaptırmak hoşuna gidecek mi bakalım?
Let's see how she likes it when a gypsy lifts her wallet.
Defol, pis çingene!
Get away, you gypsy filth!
Tiz sesli, kaba, içkici. Sen Karen olmalısın.
Slow down, Gypsy Rose Lush
Sen büyük bir hayal kırıklığısın. Ve onun babasısın. Onu seveceksin, ve şu an ihtiyacı olan şey bu.
You go back to this brainless fart who gave you this part in the first place and you get down on your knees... and you beg... like a gypsy in an airport... for your job back!
Çingene bir kadındı.
She was a gypsy woman
Mike bırak çingenelik yapmayı.
Mike... fuck the gypsy shit.
Çingeneye 10 $ ver.
Give the gypsy $ 10.
- İçeri girip mikrofon yerleştireceğiz. Tapia'nın planını öğreneceğiz.
- We'll plant a couple gypsy wires... find out what Tapia's up to.
- Sen mi evleneceksin benimle? Anasız, babasız, eğitimsiz, parasız biri..
Would you marry me, a gypsy orphan, without schooling or dowry?
Belki sen buraya çingene gibi yaşamak için gelmedin...
Perhaps you did not come here to live like a gypsy.
- Çingene nedir?
- What's a gypsy?
- Senin annen çingene.
- Your momma's a gypsy.
Sen şu büyük kağıt ağırlığındaki deli yeşil çingene ile mi konuşuyordun?
Have you been talking to that crazy green gypsy in the giant paperweight?
Sanırım, çingene bayan meşe ağacından sola dönmekle ilgili bir şey söyledi.
I think the gypsy lady said something about making a left at an oak.
Çingene benden neyi aramamı istedi?
What was it that gypsy told me to look for?
Şu çingene bana zor olacağını düşündürttü.
That gypsy had me thinking it was gonna be hard.
Çingene bana anahtarı almakta sorun yok dedi,...
The gypsy told me it was all right to get the key, so...
Çingene kadın, dönüşünü kehanet olarak söyledi.
The gypsy woman prophesied her return.
Hayatım, bir çingenenin hayatı kadar inanılmaz
Get thee gone, my unbelievable Life of a gypsy
Bu, yeni ortağım Gypsy.
This is my new partner, Gypsy.
Şöyle yapalım Gypsy odamı kullansın, sen burada kal, ben de salona gideyim.
She sleeps in my room, you sleep here and I'll sleep outside, okay?
Seni çingene siki kokulu.
You reek of gypsy dick.
Bana çingene dersen, seni bıçakla doğrarım.
Call me gypsy and I'll knife you.
Çingene kız.
Gypsy girl.
Çingene misin?
Are you a gypsy?
Çingene değilsen cadı mısın o halde?
Then if you're not a gypsy, are you a witch?
Lucia, Romen çingeneyi ; Alfredo ise çingene patriğini oynadı.
Lucia played a Romanian gypsy, and Alfredo, the gypsy patriarch.
Çingene'yle evliydi ve karavanda yaşarlardı. Çünkü eve çıkarsa öleceğini düşünürdü.
He was married to Gypsy and they lived in a caravan because Uncle Sydney never wanted a house because he thought if he got in a house, he would die there.
Çingenelerin laneti özeldi.
- The Gypsy curse was specific.
Bakire çingenenin tadının nasıl olduğu.
How sweet that virgin Gypsy tasted.
- Eski Çingene çare.
- Old Gypsy remedy.
Peki, onu Çingene klan kurtardı.
Well, we saved her Gypsy clan.
- Pieta Amerikan servis.
- Pietà place mat? - Gypsy.
Kız arkadaşımdan gelen mektup açılmış.
Gypsy, the letter from my girlfriend's open.
- Merhaba Luke.
- Gypsy. - Hey Luke.
- Çingene'ye sor.
- Ask Gypsy.
O bir romen çingenesi.
She's a Romany Gypsy.
Bu meret anında bağırsaklarımı çalıştırıyor.
Tell you what. This gypsy swill just goes right through me.
Evimize cingen çocukları da gelmeye başladı.
Now the gypsy boys are coming to our house.
Bu harika bir haber, benim göçebe arkadaşım.
That is sensational news, my little gypsy roving friend.
Dün gece Gypsy'i gördüm.
I saw Gypsy last night.
- Bu, bu çingene tiplerden biri,
I met this gypsy once.
Bir kıyıdan diğerine çingene uçar gider
The gypsy flies from coast to coast
- Nakit mi ödedi?
- Nothing's free at Gypsy's.
Ben bir çingene değilim, ROSE-LOUISE.
PLEASE, I AM NOT A GYPSY, ROSE-LOUISE.
- Evet.
Must be Gypsy.
- " 42.
I'm a gypsy.
Cingen değil o.
He is not a gypsy.