Görevin Çeviri İngilizce
3,700 parallel translation
- Son görevin mi?
- Last piece?
Bu hükümette görevin neydi?
What was your position in this government?
Zor zamanlar geçiriyoruz ve senin görevin barışı sağlamak.
It's a hard time, and you have a duty to keep the peace.
Görevin ne?
What's your mission?
Endişen varsa doktor olarak bunu dile getirmek görevin.
If you have a concern, doctor, it's your duty to raise it.
Pekâla, askerler, görevin sonuna geldik.
Well, soldiers, this is the end of the mission.
Yani bu demek oluyor ki, onu korumak senin görevin sizi korumak da benim görevim.
So that means it's your job to protect him and my job to protect you.
- Görevin onu kurtarmaktı!
Rescuing him was your mission!
Hadi ama asker, buradaki görevin ne?
Come on, soldier, what's your mission here?
Senin cinayet masasında tek bir görevin var. Basına bilgi vermek senin işin değil.
You got as much business working Homicide as wearing a dress.
- Olmaz, bu gece onlara, bu görevin imkânsız olduğuna dair haber gönderirim.
Wha... no, I'll send a flash tonight saying it's operationally impossible.
Görevin Bohannon aleyhinde oy vermek değildi.
Your job was not to vote against Bohannon.
- Görevin herkesin Bohannon aleyhinde oy vermesini sağlamaktı!
Your job was to get everyone else to vote against Bohannon!
Onu ne kadar seversen sev Harding şef olarak görevin - Şimdi püf diye gitme vaktim.
And as much as you love him, Harding, you have a duty as chief of staff - - now this is where I go, "va-voom."
- Görevin.
It's your mission.
Seok'un işi bitince görevin tamamlanıyor demiştin.
You said I'm done when seok's taken care of!
Bu son demiştin. Bu son görevin demiştin.
You said this is the end, you said this was my last mission.
Senin görevin de burada başlıyor Peter.
And that's actually where you come in, Peter.
Görevin ortasında bana laf mı attın?
Was that a slam on me, in the middle of a mission?
Ne zaman görevin ortasında değilsin ki be kadın? !
Woman, when are you not in the middle of a mission?
- Emredersiniz. Bu görevin başarısı sürpriz ve hız unsurlarında yatıyor.
The success of this mission rests upon surprise and speed.
Görevin sonunda bittiğinde geri döndün ya da bir kısmın geri döndü.
And then your assignment was finally over and you're back. Or... some version of you is back.
Şu andan itibaren görevin kapandı.
From here on out, you're off of active duty.
Gerçek Beth Childs, dostumuz Maggie Chen'i vurduktan sonra senin görevin daha da zorlaştı.
- Yeah. Your task is more difficult, since the real Beth Childs shot our friend Maggie Chen.
Bu senin kutsal görevin!
This is your divine act!
TF-A da bu görevin içeriği ile alakalı tam bilgiye sahip değildi.
Our team wasn't aware of the true nature of this mission either.
TF-A liderliği görevin artık sona erdi.
We'll no longer treat you as the former A Team leader.
Sahip olduğumuz bunca şeyle, görevin getirdiği bunca güçle seni, ailemizi koruyamıyoruz.
With all that we have, all the trappings of office and power, we cannot protect you, our family.
Benim sana ihtiyacım olduğunda senin de başka bir yerde görevin mi olacak?
What if I need you, and you're off doing a mission somewhere?
Senin görevin burada durmak.
Your mission is to hold your ground.
Bu şeyleri bulmak senin görevin.
It's your job to notice these things.
Bu görevin asıl amacı kendisidir. Bu zamana kadar kendisine hiç yaklaşamamıştık.
He's the ultimate target of this mission, and we've never had a chance to get to him before, until now.
Görevin iptal olduğunu söylemedin mi ona?
Didn't you tell him to abort?
Bunun senin görevin olması lazım.
That's supposed to be your job.
En başından beri tek bir görevin vardı. - Oğluma göz kulak olmak.
You have had one job since the beginning, and that was to watch over my son.
Görevin için hazırız.
Your mission is a go.
Alec, görevin için hazırız.
Alec, your mission is a go.
Yardımcım olarak görevin onları oyalamak.
And as my assistant, your job is to stall for me.
İyi bir dedektif her görevin, her etkileşimin ne kadar sıradan görünürse görünsün farklı ihtimaller içerebileceğini bilmelidir.
Good detective knows that every task, every interaction, no matter how seemingly banal, has the potential to contain multitudes.
Gerçek görevin başlaması için Kraang bu güç hücresini bulmalı ve Kraang'in boyutuna ulaşabileceği kapıyı yeniden açmalı.
Kraang must have this power cell to reopen the portal to the dimension of Kraang so the true mission can finally begin.
Gizli görevin entrikaları çok karmaşık olabilir.
Well, the-the politics of undercover work can be very complicated. We just wanted a vacation.
Görevin puan almak.
Your job is to score points.
Ve şimdi, bu senin görevin.
And now, it is your purpose.
- Burada görevin nedir?
So, what do you do here?
Şimdi senin görevin Stanley Collins'i bulmak.
Now yours is to find Stanley Collins.
Jakes ne derse desin, bu sadece senin görevin değil.
It's not all on you, Morse, whatever Sergeant Jakes says.
Bu görevin bir anda verildiğini söylemiştim, düzen daha iyi olacaktır.
I said immediately I was given this task, uniformity would be better.
Görevin ne olduğunu biliyor musun?
Do you even know what the mission was?
Onların tek umurunda olan şey iki görevin de yerine getirilmesi.
All they care about is that both missions get done.
Stajyerim olarak, başlıca görevin yaratıcılık sürecimi koruyup, desteklemek.
( Thuds, Opus coos )
Yeni bir görevin var.
You have an assignment.
göreviniz 18
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20