Günümüzde Çeviri İngilizce
1,960 parallel translation
Yüksek kazançlı modern tarım yöntemleri günümüzde çeltik alanlarının büyük kısmında yaygındır.
Nowadays, modern high yield strains ( ÈË ¹ ¤ ÅàÖ ² Àà ) are grown throughout much of the rice lands
Günümüzde, kung-fu, temelini oluşturan felsefeden çok fiziksel noktaları üzerinde durulsa da hala daha önemli bir yeniden bilinçlenme çabasıdır.
The emphasis today is perhaps more on the physical rather than the philosophical elements that underlie kung fu, but it's a significant re-awakening.
Ama günümüzde Yunnan'daki ormanlara garip bir sessizlik hâkim.
But now, new, strangely quiet forests have come to Yunnan.
Eski geleneklerin yeni arzularla çakıştığı günümüzde Çin'in bu kalabalık kıyılarında doğal yaşam için de bir yer olacak mı?
Now, as ancient traditions mingle with new aspirations, is there any room at all for wildlife on China's crowded shores?
Luoyang Köprüsü günümüzde çeşitli ürünleri kıyının diğer tarafına taşımak için daha çok yerliler tarafından kullanılıyor.
Luoyang Bridge is now mainly used by locals carrying goods across the estuary towards the coastal ports.
Katarakt... Günümüzde tedavisi çok kolay. Özellikle de bizim prototiple.
Cataracts... easy to get rid of nowadays especially with our prototype.
Düğün günümüzde çok mutluydum.
I was so happy on my wedding day.
Bela geliyor - 96 sınıfı büyük günümüzde boşmuş ve ben de onları ayarladım. Hiç sanmıyorum- -
Here Comes Treble, class of'96, was available for our big day, so I booked them.
Günümüzde, bu büyük bir olay değildir, değil mi?
It's not a big deal these days, right?
Günümüzde kim pirinç kâse kullanır diye düşünebilirsin ama atalara ait ayinler, içten bağlılık ile ilgilidir.
Big events in the head family are serving guests and performing ancestral rites. They are considered as top priority. do you know how difficult it was to perform ancestral rites?
Yıldönümü günümüzde de buna bir son verdi.
So, on our actual anniversary, he did something to put an end to it.
Büyük günümüzde özel çocuk beden gelinliğine sığmak istiyor.
She wants to fit into a special child-size wedding gown for our big day.
Düğün günümüzde kesim yapmak zorunda mısın?
Do you have to slaughter on our wedding day?
Ya da günümüzde gençlerin tabiriyle, yiyişmek.
Or a "hookup" as it's referred to by today's urban youth.
Günümüzde çocuklar cep telefonlarına çok bağlı.
Cell phones are lifelines to kids nowadays.
Artık günümüzde internet her yerde ve internet dünyasında sansasyon yaratacağım.
The Internet is where it's at, and I'm going to be an Internet sensation. You're totally right.
Büyük günümüzde kötü şans istemiyorum.
We don't need to jinx our big day.
Günümüzde onunla uğraşılıp iftira atıp, karalanmaya çalışan başka mağaza zinciri yoktur herhalde..
They've obviously been vilified, probably more than any retailer in our current economy.
Arkadaşlar böyle çat kapı gelmez. Özellikle de günümüzde.
Friends don't just turn up, not in days age.
Artık günümüzde insanlar iğnenin ucunda bile parmak izi bulabiliyor.
You guys are able to find a fingerprint On the tip of a needle nowadays.
Bu akşam hâlâ Amerika'da her şeyin olabileceğine inanmayan birileri var mı? Atalarımızın hayallerinin günümüzde de canlı olduğuna inananlar var mı? Hâlâ demokrasimizin gücünü sorgulayanlar var mı?
If there is anyone out there who still doubts that America is a place where all things are possible, who still wonders if the dream of our founders is alive in our time, who still questions the power of our democracy, tonight is your answer.
Tabii, günümüzde fotoğraflar üzerinde oynama yapmak için çok fazla süreye ihtiyaç duyulmuyor.
of course, we all know it doesn't take much to alter photos these days.
Günümüzde Avustralya'nın neredeyse her yerinde bu dost papağanlara rastlanabilir.
Today, there's barely a patch of Australia without these extroverted cookies.
Mi-yeon 2000'inci günümüzde yanında olamayabilirim.
Mi-yeon, I can't spend with you on the 2000th Day.
Günümüzde, sihirli kare belki de bir bulmaca sorusundan öte gidemez. Fakat bu, Antik Çinlilerin matematiksel şablonlardan büyülendiğinin bir göstergesi.
Although you can write a million with just one character, rather than the seven that we use, if you want to write a million minus one, then the poor old Egyptian scribe has got to write nine strokes,
Aslında bu rakamlar, günümüzde "Hint-Arap Rakamları" olarak biliniyor.
It illustrates one of the characteristic themes of Greek mathematics - the appeal to beautiful arguments in geometry rather than a reliance on number.
Sonunda zafer, 0'ından 9'una kadar Hint-Arap Rakam Sistemi'nindi. Fibonacci en çok, günümüzde "Fibonacci dizisi" olarak bilinen sayıların keşfi ile hatırlanıyor.
Scientific theories get knocked down, from one generation to the next, but the theorems in The Elements are as true today as they were 2,000 years ago.
Günümüzde de bundan pek farklı değil.
It's not so different now.
Günümüzde Riemann'ın matematiğinin sonuçları her yerde.
Today, the results of Riemann's mathematics are everywhere.
Ne, düğün günümüzde de mutlu olmadığını mı söylüyorsun şimdi de?
What, you're telling me now that you weren't happy on your wedding day?
100. günümüzde onu da getir, ve ben dersteyken bana bir gül ver.
Bring it on our 100th day, and give me a rose during my class.
Mar del Plata'ya giden trende günümüzde dünyayı ve kendi kaderini paran ya da..... atom bombaların olmadan etkileyebileceğine dair safça fakat ikna edici bir düşünce vardı.
In the train that was heading to Mar del Plata there was something naive but appealing about the idea that nowadays you can influence the world and your own destiny without money or atomic bomb in your pocket.
- En büyük zafer günümüzde...
- In the moment of our greatest glory...
İzin günümüzde bulduğumuz.
On our day off.
Fakat artık, günümüzde...
But now, in the new days...
Günümüzde Place des Innocents'ın olduğu gibi.
Like the current Place des Innocents.
Günümüzde, dünya çapında 100 ülkeden daha fazla ülkede terörist yuvaları olduğu biliniyor.
Today, there are known terrorist cells in more than 100 countries around the world.
Hepimiz her zaman iyi günümüzde olsak dünya harika bir yer olurdu.
It'd be a wonderful world if we were always at our best.
İyi günümüzde olur.
On our good days.
- Günümüzde öyle deniyor.
Well, you know how it is these days.
Günümüzde insanlar mum kullanıyor.
These days people use number candles.
Günümüzde erken menopoz her dört kadından, birini etkilemekte olup, 34'lü yaşlara kadar etkisini göstermeye başlamıştır.
The early menopause can affect as many as one in every four women, even as young as 34.
İlk günümüzde sosyal intihar mı edelim?
And commit social suicide on our first day?
Günümüzde evliliklerin çoğu boşanmayla sonuçlanıyor.
- And most marriages end in divorce these days.
Size bu günümüzde geçerli mi?
Do you think it's okay now?
Günümüzde gençler yetişkinlerden daha çok harcama yapıyor.
These days the young spend more than adults.
Günümüzde böyle 106.000 nokta bildirilmiştir.
Today reported 106 000 such points.
Günümüzde artık herkes paraya tapıyor.
This year, everyone is under the same sky
Artık günümüzde bunları birbirinden ayırt edemezsin.
You can't separate one from the other these days
Günümüzde bu tür şeyler var.
This kind of staff these days.
Günümüzde, mimarlıkta ve mühendislikte kullanılıyor.
The amazing feat of the Babylonians is that they were using these geometric games to find the value, without any recourse to symbols or formulas.