Hahn Çeviri İngilizce
336 parallel translation
- Hahn.
Hahn.
Mikrofonu davalı Emil Hahn'a uzatın.
A microphone will be placed in front of the defendant Emil Hahn.
Emil Hahn, bu mahkeme huzurunda bir avukat tarafından temsil ediliyor musunuz?
Emil Hahn, are you represented by counsel before this tribunal?
Güzel günler başladı, Herr Hahn.
We have fallen on happy times, Herr Hahn.
Beni dinleyin, Herr Hahn.
Listen to me, Herr Hahn.
Emil Hahn orada olacak mı?
Emil Hahn will be there?
En kötüsünün olacağını ümit ettim. Özellikle de Emil Hahn'ı savcı olarak gördüğümde.
I expected the worst when I saw that Emil Hahn was the public prosecutor.
Emil Hahn.
Emil Hahn.
- Sizi Emil Hahn mı sorguladı?
- Did Emil Hahn question you?
Bayan Wallner, bize söyleyin... Emil Hahn mahkeme süresince nasıl bir tavır takındı?
Mrs Wallner, tell us, what was the manner in which Emil Hahn conducted the prosecution?
Emil Hahn,
Emil Hahn,
Emil Hahn, kendi içindeki şeytan yüzünden.. .. çürümüş, kokuşmuş bağnaz.
Emil Hahn, the decayed, corrupt bigot, obsessed by the evil within himself.
Tanık Emil Hahn mahkemeye hitap edebilir.
Defendant Emil Hahn may address the tribunal.
Sanık Hahn kararı dinlemek için ayağa kalksın.
The marshal will produce before the tribunal the defendant Hahn.
Emil Hahn, mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Emil Hahn, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Anthony Perkins, Arnoldo Foà, Jess Hahn, Billy Kearns...
Anthony Perkins, Arnoldo Foà, Jess Hahn,
- İyi günler Hahn.
- Hello, Hahn.
Landsbergerstrasse'de Friedrich Hahn'daki eski alışveriş mağazası tasfiye satışı gerçekletirdi.
On Landsbergerstrasse, in Friedrich Hahn, the former department store, they held a clearance sale.
Alex'te yığılan ablalar ve abiler şu açıklıktan çöplüğe bir bakın hele... Jürgenlerin bir zamanlar geliştiği ve Hahn mağazasının hâlâ içi boş camlara yapışık kalmış kırmızı şeritlerle çevrildiği yere bakın.
Brothers and sisters, swarming across the Alex, treat yourselves to a glimpse of this dump through the opening, where Jürgens once flourished, and the Hahn store still stands, empty, cleared out, gutted, with only red shreds sticking to the windows.
Sanırım Otto Hahn'dı!
I think it was Otto Hahn!
# Dr. Hahn'ın Tıp Günlüğü. Sarah'nın babasınındı.
Dr. Hahn's Medical Journal.
- Billy Hahn.
- Billy Hahn.
25,000 $, Billy Hahn bana kaybetmiş.
$ 25,000 Billy Hahn has lost to me.
Billy Hahn'ın bana 25 binlik kaybettiğini mi söylüyorsun?
You say Billy Hahn lost 25 large to me?
Billy'nin borcuna bakıyorsun, tamam mı?
You're looking at Billy Hahn's IOU.
Billy Hahn 800 dolar borçlu.
OK? Billy Hahn owes me 800 bucks.
Dr Ford, benim Billy Hahn.
Dr. Ford, it's Billy Hahn.
Bir skandal olursa Conley, Demir Lady'yle yatar, Cicciolina'yla kalkar.
With a scandal, Conley goes to bed with Katie Couric, wakes up to Jessica Hahn.
Kim, Jessica Hahn mı?
Who, Jessica Hahn?
O da Raymondo Hahn'ın hayranı pek değil.
Hahn's not his cup of tea either.
- Bay Hahn. Patronum.
- It's Mr. Hahn.
Bay Hahn.
Mr. Hahn.
Dr. Viktor Hahn, Prusya Kredi Enstitüsü, Hamburg.
Dr. Viktor Hahn, Prussen Credit Dept. Hamburg.
Plappler, Adamovic, Hahn!
Plappler, Adamovic, Hahn!
Babanla evlenmedim. Jessica Hanh'ınkinden bile kötü. ... bir kariyer edindim.
I didn't marry your father, and I ended up in a career... that apparently Jessica Hahn would think was beneath her.
- Merhaba anne. - Bugün Miles Hahn ile konuştuğumu söylemek için aradım.
I called to tell you I talked to Miles Hahn today.
Miles Hahn'ın kim olduğunu biliyor musun?
- Do you have any idea who Miles Hahn is? - Not a bit.
- Bay Hahn'ın ofisi nerede acaba?
Excuse me. Could you tell me where Mr. Hahn's office is?
- Bugün bana vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.Bunu sadece annem için yaptığınızı biliyorum.
- You know, Mr. Hahn... I appreciate you taking the time to meet with me today... and I know that the only reason you did is because of my mother... but she's really here today as a kind of silent participant.
Wendell Hahn'la randevum var.
I have an appointment with Wendell Hahn.
Hayır. Bay Hahn, bu bir şaka değil.
Mr. Hahn, this is not a joke.
Bay Hahn, bu şirketi korkunç bir hata yapmaktan kurtarmak istiyorum.
Mr. Hahn, I want to stop this company from making a terrible mistake.
Sokka, kardeş kabilemizden geldi, buraya Hahn. İyi bir savaşçı ve fikirleri beni ilgilendiriyor.
Sokka is from our sister tribe, Hahn, he is a capable warrior and I value his input.
Sokka, bildiğin her şeyi Hahn'a anlatmanı istiyorum O bu göreve liderlik ediyor.
Sokka, I want you to tell everything you know to Hahn, he is leading this mission.
Hahn, Sokka'ya saygılı davranmalısın.
Hahn, show Sokka your respect.
Danimarka aracılığıyla Almanya'dan gelen haberlere göre Alman fizikçilerden Hahn ve Strassman nötron bombardımanı altındaki uranyum atomunun iki parçaya ayrıldığını kısa bir süre önce doğrulamışlardır.
Word has just come through from Germany by way of Denmark that the German Physicists Hahn and Strassman have just verified that the uranium atom under neutron bombardment actually splits in to two parts.
Mills için yönetici, Hahn olmaz.
Mills for supervisor, not Hahn.
İyi şanslar, Baba.
Otto Hahn and Fritz Strassmann were probing the secrets of the uranium atom. Like Rutherford, they used atomic bullets.
Reynaldo Hahn bekleyebilir.
Reynaldo Hahn can wait.
Hayır..
Hahn's out there on the top secret mission... while I'm here sharpening my boomerang. Oh no!
Hahn gizli bir görevde ya ben, bumerangımı bileliyorum. Her şey yolunda.
Everything's fine!