Happening Çeviri İngilizce
33,725 parallel translation
- Oraya gidersek kanıtlarım O herkese sahte olduğunu, Bu şu anda olup biteni tersine çevirmez mi?
- If we go there together and I prove to everyone she's a fake, wouldn't that reverse what's happening right now?
Şu anda tecrübe ettiğiniz hiçbir şey birkaç dakikadan daha uzun sürmeyecek.
Nothing that is happening to you now will stay with you for more than a few minutes.
Baba? Neler oluyor?
What's happening?
- Gerçek olamaz.
- This can't be happening.
Neler oluyor?
What's happening?
Tim, neler oluyor?
Tim, what's happening?
Bu duygu da ne?
What is happening?
Neler oluyor böyle?
What the hell is happening?
- Bu nasıl oluyor?
How is this happening?
Oldu bile bu.
It is happening.
Sanırım burada ne olduğunu biliyorum.
Okay, guys, I think I know what's happening here.
- Tabii ki de, olan bu.
Clearly, yeah, that's what's happening.
- Hızlı konuşalım da başka şarkı başlamasın.
That's what's happening, right? So let's talk fast be-before - another song starts.
Bakın. Bu böyle devam edecek galiba.
Um, okay, look, this is gonna keep happening, I think.
Bir şeyler olduğunu söylemiştim sana.
I told you there was something happening.
Bu gece burada bir şey olması gerekiyor.
Supposed to be something happening here tonight.
Ama bu nasıl tekrar tekrar oluyor anlamıyorum.
I just don't understand how this keeps happening... over and over again.
Neler oluyor bana?
What's happening to me?
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
I don't know what is happening to me.
Bu gerçek mi?
Is this really happening?
Siz birbirinizi seviyor musunuz? Olan şey bu muydu?
Do you guys love each other, is that what's happening?
Hâlâ oluyor.
It's still happening.
Sürekli gördüğüm bir düş bir hayal vardı.
But I had this... I had this vision... this dream... that kept happening over and over.
Herkes kötü şeylerin olmasını engelleyebilmek ister ama maalesef bazen bu sadece şansa bakar.
Everyone wants the ability to prevent bad things from happening, but... unfortunately, sometimes it's just a matter of chance.
Ama bunu ona kanıtlayabilirsem bu işe son vermeme yardım etmek zorunda kalır.
But if I can prove to him it's really happening... he'll have to help me shut it down.
Belki de sana olanlar biraz da benim suçumdur.
And maybe what's happening to you is partly my fault, too.
Danny, hâlin hiç hoşuma gitmiyor.
Danny, I don't like what's happening to you.
Sana çizdiği yolu izleseydin bunların hiçbiri olmayacaktı.
If you'd just followed the path he laid out for you, none of this would be happening.
Her ne döndüğünü düşünüyorsan... Burada neler olduğunu düşünüyorsan...
Okay, whatever you think is going on... whatever you think is happening here...
Neler olduğunu fazlasıyla biliyorum.
I know damn well what is happening here. I know too much.
Yok artık.
This is not happening.
- Bunu yapamayız.
- This is not happening.
Gao neler oluyor?
Gao... What is happening?
Kahretsin neler oluyor?
What the fuck is happening?
- Ne oldu?
- What is happening?
- Bu olmamalıydı! - Tanrım.
This is not supposed to be happening.
Hadi duyalım.
So let's hear it, let's see it happening!
- Neler oluyor burada?
What is happening?
- Ne oluyor yahu sana?
- What is happening to you?
Bu harikaydı. Ama yaşananların gerçekliğiyle ilgili bir hâle getirebilir misin o cümleyi?
Ok, that's great, but could you rephrase that to more directly address whether what's happening here is real?
- Sorun şu ki, zaten oluyor.
The problem is it's already happening.
Gün gibi ortada ama esas ilginç olan şu an canlı yayında gerçekleşen şey.
It's clear as day, but what's really interesting is what seems to be happening right here in the live feed.
- Böyle oldu valla.
- You know what I think is happening right now? - Yeah. - Just what happened.
Neler oluyor böyle?
What is happening here?
Neler oluyor?
What...? What-What's happening?
- Bunun olmadığını söyleyin.
- Tell me this is not happening.
- Neler oluyor?
What is happening?
Buraya gelin! - Neler oluyor?
What's happening?
- Ne oluyor?
- What's happening?
Neler oluyor burada?
What is happening here?
N'apıyor?
What is happening?