Hatta kalın Çeviri İngilizce
444 parallel translation
Hatta kalın.
Hold the wire.
Tamam, hatta kalın.
Who? Okay, hold on a minute.
Hatta kalın lütfen. Teşekkürler.
Hold the line, please.
Grant Kalesiyle hatta kalın.
Keep the wire open to Fort Grant.
Hatta kalın.
Hold the phone.
Hatta kalın lütfen.
Hold the line a minute, please.
Hatta kalın lütfen.
Hold the line, please.
Bir dakika bekleyin, hatta kalın.
Well, just hold on. Hold the phone.
Hatta kalın. Birbirinizden fazla uzaklaşmayın.
Keep your lines dressed.
Hatta kalın.
Hold it.
Hatta kalın.
Stay on the line.
Hatta kalın.
hold on.
Hatta kalın.
Keep in contact.
Lütfen hatta kalın.
Please remain connected to the telephone.
Beni bekleyin ve hatta kalın. - Silahlı çatışmaya girdi.
Wait for me and keep in contact.
Hatta kalın.
Stand by.
Lütfen bekleyin, hatta kalın.
Wait, do not power off.
İsminizi ve mesajınızı söyleyin, hatta kalın.
State your name and your message and hang up.
Hatta kalın lütfen.
Hold the line.
Peki, hatta kalın.
Ok, hold on.
Sizi bağlayacağım, hatta kalın.
I`ll put you through, hold on.
- Hatta kalın Akbaba.
- Stand by, Condor.
- Hatta kalın.
- We'll get back to them.
Hatta kalın.
Hold on.
Hatta kalın. McBride sizinle konuşmak istiyor.
[Radio Voice] Hold on boys, McBride wants to speak to you.
- Hatta kalın bile denebilir.
- And some would say callously so.
Hatta kalın.
You remain clear.
Hatta kalın lütfen.
- Hold the line. - Yes.
Lütfen hatta kalın.
Will you hold the line please.
Hatta kalın, birazdan bağlanacaksınız.
Stay on the line, in a few moments you'll hear the voice of a friend.
Polis merkezi, lütfen hatta kalın.
You've called the police, please hold.
Acele et lütfen çok uzak mesafeden arıyorum çünkü! Hatta kalın, lütfen.
- Hold, please.
Tüm personelimiz meşgul fakat hatta kalın, ilk müsait polis memuruna bağlanacaksınız.
All our personnel are busy but stay on the line for the first available officer.
Bir dakika hatta kalır mısın.
Hold the line a minute, will you?
Hatta kalır mısınız?
Will you hold the wire?
Hatta kalır mısın?
Will you hold the line?
Bir saniye hatta kalır mısınız?
Will you hold the phone for a second, please?
Burada ne kadar kalacağını, ne zaman döneceğini, hatta hayatta kalıp kalmayacağını bile bilmiyorsun.
Don't know how long you're gonna be here or when you'll be back again. Don't even know how long you'll live.
- İyi geceler, hatta hoşça kalın.
- Goodnight, or rather, goodbye
Hatta kalır mısınız?
Will you hold the line?
Lütfen hatta kalır mısın, Şef? İçki kaçakçısı, sahtekar ve kumarbaz Züppe Dave, bana iyi uykular çocuklar masalı anlatmak istiyor.
Dave the Dude - bootlegger, racketeer and gambler - wants to tell me a beddy-bye story.
Sen mahkûmlarından, senin yapıştırdığın değer yargılarıyla senin uyumlu olma anlayışınla, senin davranış kalıbınla ve hatta senin ahlak anlayışınla ipin uçundaki kuklalar gibi dans etmelerini istiyorsun.
You want your prisoners to dance out the gates like puppets on a string, with rubber-stamp values impressed by you, with your sense of conformity, your sense of behaviour, even your sense of morality.
Bütün işleri kendi başına yapmaya karar verdi, kendi basım harflerini hazırlayıp, kalıba dökecek, ve hatta kendi kağıdını yapacaktı.
He decides to do it all by himself, casting his own type, setting it himself, even making his own paper.
Evet, öyleyse ikinci hatta 5 ya da 6 kişi kalın.
Well, then there'll be five or six of us at the second line.
Hatta bazen aradan uzun zaman geçmiş olsa da... Eğer çok güçlüyseler. Düşünceleri, odanın içinde asılı kalırlar tıpkı örümcek ağları gibi.
Some I can even sense a long time afterwards, being so strong, that they linger about the room like cobwebs.
Dünyadaki yaşamın iyice temeline insek bile, hatta hücre kimyasını kontrol eden proteinler, ve spiral ya da sarmal yapıdaki kalıtımı muhafaza eden nükleik asitler seviyesine insek, bu moleküllerin dünyamızdaki tüm canlılarda birbirinin tam aynısı olduğunu görürüz.
And when we go to the very kernel of life on Earth to the proteins that control cell chemistry to the spiral or helix of nucleic acids which carry the hereditary information we find these molecules to be identical in all plants and animals of our planet.
- Evet hanfendi. Lütfen hatta kalır mısınız? Yerini bulmaya çalışacağım.
Will you hold the line please, I'll try to locate him.
Eğer seni terk edersem hafızan olmadan, nerede olduğunu bilmeden ve hatta kim olduğunu bilmeden yalnız kalırsın.
If I leave you will remain alone,..... with no memories, not knowing where you are,..... not even knowing who you are.
Ama tabii ki, hanım arkadaşımın nerede olduğunu bana söylemezseniz o bileğinizi yeniden parçalamak, hatta öbürünü de kırmak zorunda kalırım.
Int that case I will have to break your arm once again, and the other one too I'm afraid.
Hatta kalır mısın Marion?
Hold the wire, Marion, will you?
Bay Happer diğer hatta. Hoşça kalın.
Here's Mr Happer now.