Helsinki Çeviri İngilizce
230 parallel translation
Helsinki'den Kongo'ya...
From Helsinki to Léopoldville...
Berlin'den Kopenhag ve Helsinki'ye yaptığın o iki geziyi hatırlıyor musun?
Remember those two trips you made for us from Berlin... to Copenhagen and Helsinki?
Helsinki. Bu daha önceydi.
- Helsinki.
50 bin dolar Kopenhag'a, 100 bin Alman markı Helsinki'ye.
Very big. $ 50,000 to Copenhagen... 100,000 deutsche marks to Helsinki.
Kopenhag ve Helsinki'deki bankalara iki ortağın tarafından son zamanlarda yapılan para çekimi raporlarını istemek için mektup gönderilecek.
Letters to the banks in Copenhagen and Helsinki... asking for a statement of any recent withdrawals by your two partners.
Helsinki daha kolay.
The Helsinki one's easier.
En az bir hafta içinde Rolling Stone'un en son ne zaman Kopenhag ve Helsinki'de para çekmek için bulunduğunu öğrenmiş olmalıyız.
Within a week we should at least know the dates... when Rolling Stone was last in Copenhagen and Helsinki to draw the money.
Helsinki'deki bankada da aynı olmuş.
The same goes for the bank in Helsinki.
O hattaki bavullar bazen Helsinki'de çıkar.
I've known them to turn up in Helsinki on that particular line.
Fin Havayollarına ait AY970 sefer sayılı uçakla Helsinki'ye gidecek bilet kontrolünü yaptırmış yolcular 16 numaralı kapıdan uçaklarına binebilirler.
Passengers for Finnair flight AY970 to Helsinki who have already checked in may now board the coach at gate 16.
- Helsinki.
- Helsinki.
Üs, Helsinki.
Base Helsinki.
Helsinki'ye biletin.
Your ticket to Helsinki.
Üç gün içerisinde, Helsinki'ye kaç tanker yola çıkabilir?
How many tankers have I got within three days'sail of Helsinki?
Seni Helsinki'ye yolluyorum.
I'm sending you to Helsinki.
Helsinki, 30 Kasım 1939
Helsínque, 30 of November of 1939.
Son zamanlarda, Finlandiya'da alkol almak bile zorken Helsinki'de etrafta yatan pek çok sarhoş var.
In helsinki recently, there were so many drunks lying around... even though it's hard to obtain alcohol in finland.
Helsinki.
Helsinki.
Şimdi, Gail, şu anda, rehineler Helsinki Sendromunun ilk belirtilerini gösteriyor olabilirler.
{ Y : bi } Well, Gail, by this time, the hostages should be going through the early stages of the Helsinki Syndrome.
Helsinki, İsveç'in başkenti.
As in Helsinki, Sweden.
Beytlehem, Helsinki, Batı Berlin ve Mercan Adalarından canlı olarak,
Bethlehem, Helsinki, West Berlin, and the Great Barrier Reef,
Biliyor musun, Helsinki'de tıpkı böyle coşkuluydun.
You know, you gushed just like that back in Helsinki.
Helsinki'de olanlar... amcamın iltica etmesiyle ilgiliydi ama KGB bunu öğrendi.
What happened with us in Helsinki... My uncle was planning to defect, but the KGB found out.
Helsinki Ambassador Hotel'inki tanıştığımız yer.
The Helsinki Ambassador Hotel, where we met.
Brussells Altın Madalyası, Helsinki Tasarım Ödülü.
- Brussells Gold Medal, Helsinki Award.
Robert Vaughn, Helsinki Formula mı?
Robert Vaughn, The Helsinki Formula?
Helsinki'yi hatırladın mı?
Remember Helsinki?
Helsinki'den Rock'çılar var burada.
There are some rockers from Helsinki here.
Bu, Helsinki'li Rock'çılarla ilk dalaşmam olmayacak, ama şimdi değil.
It wouldn't be my first rumble with Helsinki rockers, but not just now.
- Helsinki'ye uçuyor.
- She's off to Helsinki.
Helsinki Güreşçileri bu gece için 30 kişilik rezervasyon yapmak istiyor.
It's the Helsinki Workers'Wrestlers, reservation for tonight for thirty.
Helsinki United bu sezon gerçekten çok iyi.
Helsinki United are really good this season.
Terek ve iki üsteğmeni Porvod kentinde bir pansiyona işaret ettiler, Helsinki'nin batısında 60 kilometre'de.
Terek and his two top lieutenats were spotted on a pension in the town of Porvoo, 60 kilometres West of Helsinki.
Bay Murdock için büyük sürpriz, 16 gün önce Helsinki Havalimanından pasaportu ve cüzdanı çalınmış.
That was a big surprise for Mr. Murdock, whose passport and wallet were stolen 16 days ago at the Helsinki-Airport.
"Helsinki Sendromu" rehine ile rehin tutan arasındaki ilişkinin değişimine işaret eder.
The "Helsinki Syndrome" describes a change in the relationship between the hostage and the kidnapper.
Helsinki Sendromu!
Helsinki Syndrom!
- Helsinki'de yaşıyor.
- Lives in Helsinki.
- Durum şu, Kodoroff o trene bindiyse ve göründüğü gibi öldüyse Helsinki'deki Laina'yı Güney Rusya'da uydu üzerinden niye arasın?
- Well, the thing is, if kodoroff was on that train and he's so dead, who's calling Laina in Helsinki off some satellite over southern Russia?
Helsinki'de zavallı Ponsonby'nin kafasını uçuran manyak mı?
The maniac who decapitated poor old Ponsonby in Helsinki?
Helsinki'deki Ponsonby gibi olmasın.
Please. Not like Ponsonby in Helsinki.
Sanırım sen Helsinki'deki Ponsonby işine karıştın.
I suppose you were involved with that business in Helsinki with Ponsonby.
Brikoff. Bomba bir kargo uçağı ile Helsinki'den 8 saat önce ayrılmış.
The bomb is on a cargo jet that left Helsinki eight hours ago.
Helsinki uçağın üçüncü durağı.
Helsinki was the plane's third stop.
Oulu'da, Viren ve Vaatinen'le yarışmak için anlaşmıştık Helsinki'deki bir avuç ibneyle değil.
We signed on to race Viren and Vaatinen in Oulu not a bunch of pussies in Helsinki.
"Shorter, Moore ve Prefontaine'in Helsinki'de koşması gerek."
"Shorter, Moore and Prefontaine are required to run in Helsinki."
Hayır, hayır, Helsinki.
No, no, Helsinki.
Helsinki'deki birkaç ibneyle değil!
Not a bunch of pussies in Helsinki!
Bizi neden Helsinki'ye postaladıkları az çok ortaya çıktı.
Shorter found out why they shifted us to Helsinki.
Colin Ponder, Helsinki organizatöründen aldığı küçük bir ücret karşılığında yarışta yer alacağımızın garantisini vermiş.
Colin Ponder extracted a little fee from the Helsinki promoter to guarantee our appearance.
Bu Helsinki sendromu da değil.
It's not Helsinki syndrome either.
Helsinki'deyim!
Helsinki.