Hemp Çeviri İngilizce
226 parallel translation
Kenevirin kokusunu da oldum olası sevmemişimdir bu yüzden size iyi geceler dileyeceğim Dr. MacFarlane.
I never liked the smell of hemp... so I'll bid you good night, Dr. MacFarlane.
Ona, yanında 3 tane çapa ipi götürmesini söylemişler. Bir tanesi kenevirden, bir tanesi...
They told him to take three anchor ropes, one of hemp, one of...
İlk gece, kenevirden ip kopmuş.
The first night, the hemp rope broke.
İpek halatı bir kez kullandıktan sonra insan'kendir otu'yla yetinemiyor..
After using the silken rope, never again be content with hemp.
Kenevir fabrikasının kontrolü artık bende. Vergi işini de hallettim!
I've gained control of the hemp mill, and I beat the tax man too!
Harman dövmek, kenevir kesmek...
Threshing, cutting hemp...
" Bir meşale gibi... yanarken sen... sarar etrafını kızgın alevler
" So often are you as a blazing torch with flakes of burning hemp falling about you.
Biraz sarhoş olduğumu, esrarla kafayı bulduğumu düşünüyorsun... hazır paralar havada uçuşuyorken ufak bir bahis oynayayım dedin, öyle mi?
You figure I'm a little drunk, I'm loaded on hemp and you just want in real friendly while the money's still floating?
Gel buraya darağacı kaçkını.
Come hither, crack-hemp.
O zaman 150 metreye ihtiyacım var. 56'lık kenevir ipi, dört şişe cin...
L'll need about 500 feet of two-ounce hemp twine, four bottles of gin...
Daima birinci sınıf kenevirden, Schmidt yapar
Always uses top-grade hemp, Schmidt does.
Sonra kenevir.
Then the hemp.
Yine, kenevir.
Again, the hemp.
Kenevir tarlası.
Hemp field
Westport'lu Mona Carson'a şu harikulâde yonga konsomesi..... ve kendir ipi sandviçi karışımı için teşekkür etmek isterim.
I'd like to thank Mona Carson of Westport... for that wonderful combination of hemp sandwiches... and wood chip consomme.
Yazın kenevir biçen kadınlar gibi ağaçları sallıyormuşsun.
You shake the trees like women harvest the hemp in summer.
Fırlatmadan önce daha çok kenevire ihtiyaç olacak.
We will need a lot of more hemp before you throw.
İki kartal kemerindeki şu haşhaş.
Two Eagles, that hemp on your belt.
Dünyadaki en iyi kenevir hamakları burada yapıyorlar.
They can make the best hemp hammocks in the world down here.
Ellerin reçine ve hasırla sarılı olacak ve cam kırıklarıyla kaplanacak.
Hands wrapped in hemp and resin dipped in broken glass.
İç kısımlar kendir otu ile değişti.
M y bowehs were rephaced with hemp.
Hatta halat da yöreye özgü kendirden yapılmışa benziyor.
Even the rope appears to be made of a hemp indigenous to that area.
Ot, kenevir...
Weed, hemp, ganja
Tam buraya, özgürce ibadet edeceğimiz, adilce yöneteceğimiz ve halat ve battaniye yapmak için kenevir yetiştireceğimiz bir kasaba kuralım.
On this site, we shall build a new town, where we can worship freely govern justly and grow vast fields of hemp for making rope and blankets.
İyi, iyi otun nerede olduğunu bilirim.
Well, I know where there is cool hemp.
ve kenevir tüttüren arkadaşımız sayesinde.
And our hemp-smoking friend.
150 adım aktarma, sürünme su toplama ihtimali 12 olan 60 adet kenefir elyaf ile kaplı demirler sağlam ingiliz ipi yaklaşık 40 ayak uzunluğunda Connecticut vadisinin dikenli çalılarının üstünde.
That's a 150-foot, hand-over-hand crawl across a 60-gauge hemp-jute line with a blister factor of 12. The rope is suspended a full 40 feet over a solid British acre of old-growth Connecticut Valley thorn bushes.
Kenevirden t-shirt yaptığınız doğru mu?
Is it true you can make shirts and rope out of hemp?
- Duyduğuma göre kenevirden harika şampuan oluyormuş.
I heard hemp makes great shampoo.
Bu pantolonların tamamen kenevirden yapıldığına inanamıyorum.
[Laughing] I can't believe those pants are made entirely out of hemp.
Marijuana, esrar, ot gibi geleneksel üniversite bitkileri de ekildikten sonra gezegen sonunda yaşanılabilir hale geldi.
They planted traditional college foliage : ivy, trees, hemp. Soon the planet was terraformed.
- Kenevir.
- Hemp.
- Tamam kenevir.
- Alright, it's hemp.
Hint keneviri cannabis sativanın yapraklarının, saplarının ve çiçeklenen üst bölgelerinin bir karışımıdır.
A mixture of leaves, stems, and flowering tops Of the indian hemp plant cannabis sativa... "
Güzel bir gün geçir. Aptal protestoyu da Woody Harrelson ve onun terliklerine bırak.
have a nice afternoon and leave the silly protest to Woody Harrelson and his hemp flip-flops.
Değerli Patavatsız mağaranı bulamayacağı mı sanıyordun değil mi Hempknight?
You thought I'd never find your precious Bluntcave... did you, Hemp Knight?
Fiberglas ve bunda olduğu gibi, parçalanmış ağaç görüntüsü verebilmek için kenevir ve lateks karışımı kullandık.
... which are a mixture of fiberglass, like this one, hemp and latex... ... to give a shattered-tree look.
Ben de özel bir mürekkeple bir yemek kitabı yazmak isterim. Evsizler için barınaklar kurmak isterim. Ve tüm dünya için elbiseler yapmak.
I want to write a hemp cookbook using hemp ink, and I want to build houses out of hemp for the homeless, and I want to make clothes out of hemp for the world, and I just...
Daha fazla sorumluluk almazsan dava edilirsin. kenevirden yapıImış önlük giyen doktorlardan daha akıllısın.
You claim you want more responsibility, but you're being outsmarted by a doctor with scrubs made of hemp.
"Shemp" tersten "hemp" diye okunuyor.
Hey, "Shemp" is "hemp" spelled backwards.
Kendir yetiştirmede genelde özümseme lambaları kullanılırdı.
Mainly assimilation lamps used for growing hemp.
Para, kendir bitkileriyle birlikte yaşadığı karavanındaydı ve bu parayı kaptırdığı taktirde polise de gidemezdi.
A caravan he lived in among his hemp plants and he couldn't go to the cops if he lost money like that.
- "Boyunbağı" olmasın?
No, The Hemp Collar!
Hindistan'da keneviri ezerler ve ballı süt gibi içerler.
In India, they mash hemp and drink it like milkshake
Yoksa sonum rıhtımda şapka satan adamınki gibi olacak!
I don't know what I'm gonna do with the rest of my life, but something's telling me I better find out soon or I'm gonna be that guy out there on the boardwalk selling the hemp hats.
Burma otlarının liflerinden.
Burmese hemp.
Sen yurtlarda kalmıyor muydun?
Haven't you been living in hostels, out of a backpack wearing hemp clothes?
- Bu şey kenevir mi?
- This thing hemp?
Onu halatlarla bağlamışlar.
He's all tied up with hemp.
Evet, halısı bile kenevirden yapılmış.
Yeah, even the carpet is made out of hemp. It's cool.
Esrarın birazını içmak istiyorum.
I want to smoke some of the hemp.