Here Çeviri İngilizce
1,260,490 parallel translation
Burada senin için bir hediye aldım. Ama sadece doğan insanlar içindir.
I got a present for you out here, but it's only for born people.
Tamam, işte geliyor, işte geliyor.
Okay, here it comes, here it comes.
Ve bugün "Tuesday Trivia" sorularınızı alacağım.
And here's today's "Tuesday Trivia" question :
Etrafta çok gürültü var. Oho evet.
It's so damn loud around here.
Bu tahta sandıkları da kim koydu buraya?
Who put the Ark of the Covenant in here?
Bekle! Sen az önce başka bir adamla gelmemişmiydin? Of, sıçtık.
Wait, I'm sorry, weren't you just here a moment ago with a different man... oh, crap.
Buraya gelen adamlar sadece fahişelerle seks yapmak için geliyor.
The only people checking in are here to have sex with prostitutes.
Burda neler varmış?
What do we got here?
Burası artık değişecek ve ne kadar ciddi olduğumu size göstermenin en iyi yolu bu beyzbol sopasıyla masayı parçalamak.
There's gonna be some changes around here, and what better way to show you I'm serious than to smash a desk with a baseball bat?
Oho! Gerçek polisler geliyor.
Uh-oh, here come the real cops.
Oh, UPS kargocu da geldi.
Oh, here comes the UPS guy.
Jeff Banfield, aşağı gelip pantolunu indirmeni ve bu sandalyeye oturmanı istiyorum.
Jeff Banfield, I'd like you to please come down here, take your pants off and sit. Me?
Neler oluyor burda?
What is going on here?
Herkes 6 saat sonra tekrar burda olsun.
Everybody meet back here in six hours.
Bay Griffin tam burada tatlım.
Mr. Griffin's up here, sweetheart.
Güven bana. Bir gün o çocuklara baktıktan sonra hemen başından savmak isteyecektir.
Trust me, one day of watching those kids, and he'll want them out of here.
Koca götlü kız arkadaşını buraya getir.
Bring your girlfriend with the fat ass in here.
Galiba ikizler için burdasın.
You must be here for the twins.
Bebekler de burda kalıyor.
The babies, they stay here.
Bu çocuklar burda kalamaz.
Well, these kids are not staying here.
Buraya hiç gelmemişken onları nasıl götürebilirim ki?
How can I take them... when I was never here?
Eğer Isabella çocuklarını almaya gelemiyorsa o zaman onları biz götürmek zorundayız
If Isabella can't get here to take her kids back, we'll just have to bring them to her. What?
Peter, bana arka çık.
Peter, back me up here.
Mind of Mencia'da ne işin var?
What in the Mind of Mencia are you doing here?
Anne, onları burda bırakamayız.
Mom, we can't just leave them here.
Ama bir anne olarak bu aileyi burda bırakmanın doğru omadığını görüyorum.
But as a mom, I don't know if I can in good conscience leave this family here.
Peter Griffin arabayla adam öldürdüğü için.. ... teslim olmaya gelmiş.
Peter Griffin's here to surrender for his vehicular manslaughter.
Evet. Buraya gönderin o zaman Bay Butterworth adına.
Yeah, just send them here, care of...
Sakın bir daha arayayım deme.
Don't you ever call here again!
Maçtan sonra, Madam Secretary'yi izlemek için bir yere ayrılmayın.
Hey, after the game, keep it here for an all-new Madam Secretary.
Peter, burda ne yapıyorsun?
Peter, what are you doing here?
Burdaki işimi zorlaştırıyorsunuz.
You're making it tough to finish in here.
Bugün buraya niye geldin o zaman?
Why did you come here today?
Bence, hazır burdayken müsade formunu da imzala.
I mean, as long as we're here, maybe you should sign a consent form.
Merhaba! Peter Griffin burada mı oturuyor?
Hi, is, uh, is Peter Griffin here?
Burdayım, anne.
I'm right here, Mom.
Peter burada mı?
Is Peter here?
Hadi, sırtını bana dön.
Come on, back it up over here.
Evet, ama sütyeninin askısı engel oluyor.
Yeah, your bra strap is getting in the way here.
Sabine hala buradayken onu hiç test edemedik o yüzden eğer aşırı yüklenirse, onu tamir edebileceğimizden emin değilim.
We never got to test it while Sabine was still here, so if it overloads, I'm not sure we can fix it.
Lütfen. Buraya gelmek için her şeyi riske attık.
We risked everything to get here.
Eğer bu ve buradaki girişleri mayınlarsak onları yavaşlatabiliriz.
If we mine these approaches here and here, - we can slow'em down. - Good.
İşte sorunumuz bu Yasaklayıcı kruvazör.
Here's the problem, that Interdictor cruiser.
Asla sizin yanınızda burada duracağım aklıma gelmezdi.
I never thought that I would be standing here with all of you.
İşte geliyorlar.
Here they come.
İşte geliyorlar!
Here they come!
Tamam.
Okay, well, here's my shorts.
İşte numaram.
Here's my number.
Defolun.
Get out of here!
Burda neşemiz yerinde.
We have fun down here.
Neden buradasın?
Why are you here?