Hetty Çeviri İngilizce
1,133 parallel translation
Hadi Hetty.
Come on, Hetty.
Beni de yanınıza alın yoksa Hetty'ye söylerim.
Take me with you or I'm telling Hetty.
Hetty, alınıyorum ama.
Hetty,... I'm offended.
Arkamdan sessiz sessiz gelinmesinden hoşlanmam.
You know I don't like people sneaking up on me, Hetty.
- Hetty'nin isteği.
- Hetty's request.
Bunu neden Hetty ile görüşmüyorsun?
{ \ Tell you what. } Why don't you go ask Hetty for that?
Hetty seninle anlaşma yaptı, değil mi?
Hetty cut a side deal with you, didn't she?
Eric, Hetty'ye haber ver.
Eric, brief Hetty.
Hetty 9 : 30'da iş başı yaptığımızı söylemiştir.
I'm sure Hetty told you we start at 9 : 30.
Kendine ait bir yere ihtiyacı var.
He needs his own place, Hetty.
Hetty konuştu.
- No, Hetty did.
Ölü emlak.
- Hetty... - It's a deceased estate.
Kurtardığın şeyleri buraya getiremeyeceğini Hetty söylemedi mi sana?
Hetty said you can't bring rescues here.
Beyler, Hetty'den garip bir telefon.
Guys, weird call from Hetty.
Cole'la olan ilişkini biliyorlarsa,... kitabın sende olabileceğini de düşüneceklerdir.
Hetty, if anyone knows about your relationship with Cole, they're gonna assume you know where the book is.
Senin suçun değil Hetty.
It's not your fault, Hetty.
Hetty'ye güzel haberi vereyim.
I'll give Hetty the good news.
- Anladım Hetty.
Yeah, I got it, Hetty.
Kutu boş.
The box is empty, Hetty.
Bu da demektir Mattias başından beri Hetty'yi kandırıyor.
Which means Mattias has been playing Hetty all along.
Eğer Hetty'ye bir şey olursa,... herhangi bir şey, ... peşine düşeriz.
If anything ever happens to Hetty, anything, we will come for you.
Hetty daha önce bize hiç Noel hediyesi almamıştı.
- Hetty's never given us anything.
Bunu hak edecek ne yaptığımızı sorabilir miyim?
Dare we ask what we did to deserve this, Hetty?
Hetty'nin benim için mükemmel olduğunu düşündüğü hediye baharatlık mı?
Hetty's idea of the perfect gift for me is a spice rack?
İki yıl önce onu Hetty'ye ben vermiştim.
I gave that to Hetty two years ago.
O da yasemin kokulu bir mumu kullanmayacağını fark etti şu an.
No, no, you gave it to Hetty, who gave it to Callen, who is right now realizing he has absolutely no use for a jasmine-scented candle.
Onu Hetty'ye geçen sene vermiştim.
What? I gave that to Hetty a year ago.
Hetty'den geldi.
Uh, it's from Hetty.
Hetty kaz avlama döneminden geçiyordu.
Hetty was going through her goose-hunting phase.
İçli köfte de en az o kadar egzotiktir Hetty.
Falafel's about as exotic as I get, Hetty.
Hetty, ne gerek vardı.
Hetty, you shouldn't have.
"Uydurma hikaye" dediğiniz de "yalan söylemenin" daha hoş bir hali değil mi.
Hetty, cover story is just a more dignified way of saying lie.
Tecrübelerine dayanarak mı söylüyorsun bunları?
Are you speaking from experience, Hetty?
İyi geceler Hetty.
Good night, Hetty.
Hetty böyle devam ederse, kurşunlarımızı bile tekrar kullanmaya başlayacağız.
If Hetty has her way, we're gonna be reusing our bullets.
Hetty'nin seni gönderdiği görevle bir alakası var mı?
Does it have anything to do with the assignment Hetty sent you on?
Yaptığımız her şey eninde sonunda Hetty'ye gelmiyor mu?
Doesn't everything we do come back to Hetty?
Hetty bize hiçbir şey söylemeyecek.
Hetty won't tell us a thing.
En azından biraz daha ince olmayı deneyebilirsin.
You could at least try to be a little more subtle, Hetty.
Onu buraya getirdiğimiz an kendine avukat ayarlayacak biz de kayıp denizcileri bulma fırsatını kaybedeceğiz.
He'll be lawyered up as soon as we bring him in and we may never find those missing Marines, Hetty.
Elimizdeki tek bahis bu. Biliyorsun.
It's our only bet, Hetty, and you know it.
Biz iyiyiz.
We're all good, Hetty.
Güle güle Hetty.
Goodbye, Hetty.
Yapma G. Hetty'yi hepimizden daha iyi tanıyorsun.
Come on, G., you know Hetty better than anyone.
Hetty de öyle.
And so is Hetty.
O dönem geçti Hetty.
Well, this isn't Cole's day, Hetty.
Onu Hetyy'ye ben aldım. 2008 Yılbaşı.
I bought it for Hetty.
- Sen bunu Hetty'ye verdin o da Callen'a. Geri ver.
Hand it over.
Hetty geri hediye verici.
Bookends. - Hetty's a re-gifter.
- Hetty, benim.
- Hetty, it's me.
- Hetty'nin doğum günü.
- Hetty's birthday.