Higgins Çeviri İngilizce

Edward Higgins. 48 yaşında. Torrance County'de yaşayan bir fizik öğretmeni.

Edward Higgins, age 48, a physics teacher who resides in Torrance County.

Çavuş Higgins.

Sergeant Higgins.

- Henry Higgins. - Hayır.

- Henry Higgins.

Higgins'in Evrensel Alfabesi'nin yazarı.

- Yes. Author of Higgins'Universal Alphabet.

Sence Bay Higgins gibi bir beyefendi, senin neyle geldiğinle ilgilenir mi?

Do you think a gentleman like Mr. Higgins cares what you came in?

Higgins, ilgimi çekti.

Higgins, I'm interested.

- Yapmayın, Bay Higgins.

- Stop. I won't allow it.

Para ödenecek mi? Mantıklı olun, Bay Higgins.

Is she to be paid anything?

Bu kızın da duyguları olduğu aklına gelmedi mi hiç, Higgins?

Doesn't it occur to you that the girl has some feelings?

Lütfen söyler misiniz, Bay Higgins?

Will you please keep to the point, Mr. Higgins?

Higgins, doğrudan soracağım bu soruyu bağışla ama söz konusu kadınlar olunca iyi karakterli biri misindir?

Higgins, excuse the straight question, but are you a man of good character where women are concerned?

Affedersiniz, Bay Higgins.

Excuse me, Mr. Higgins.

- Profesör Higgins?

- Professor Higgins?

Onu alıp götüremez, Bay Higgins?

- No - He can't take her away.

Bence, Bay Higgins'in niyetinin tamamıyla şerefli olduğunu bilmelisiniz.

I think you ought to know that Mr. Higgins'intentions are entirely honorable.

Sizinle tanışmayı o kadar istiyordum ki, Profesör Higgins.

I've always so longed to meet you, Professor Higgins.

- Nasılsınız, Bayan Higgins?

- How do you do, Mrs. Higgins?

Sevgili Bayan Higgins, size söylemem gerekiyor.

My dear Mrs. Higgins, I really must tell you.

Memnun oldum, Bayan Higgins.

How do you do, Mrs. Higgins?

Profesör Higgins, gelebileceğimi söylemişti.

Professor Higgins said I might come.

Profesör Higgins?

Professor... Higgins?

Güle güle, Bayan Higgins.

Good-bye, Mrs. Higgins.

Faydası yok, Higgins.

It's no use, Higgins.

- Yapma, Higgins, mantıklı ol.

- Come, Higgins, be reasonable.

- Saat 3 : 00 oldu, Bay Higgins.

- It's three o'clock, Mr. Higgins.

Dört buçuk oldu, Bay Higgins.

It's half past four, Mr. Higgins.

Yapma, Higgins.

Come, Higgins.

Profesör Higgins.

Professor Higgins.

Profesör Higgins, beni... Bayan Doolittle'la tanıştırırsanız çok memnun olacağım.

And now, Professor Higgins, I should be delighted... if you would present me to this Miss Doolittle.

Profesör Higgins!

Professor Higgins!

Henry Higgins, görüyor musunuz?

Henry Higgins, do you see this?

Nasılsınız, Profesör Higgins?

Oh, how do you do, Professor Higgins?

Artık, Profesör Higgins için daima bir çiçekçi kız olarak kalacağımı biliyorum... çünkü bana her daim öyle davranıyor ve öyle davranacak.

Now, I know that I shall always be a flower girl to Professor Higgins... because he always treats me as a flower girl and always will.

Ve Profesör Higgins'ten de bana Bayan Doolittle demesini istiyorum.

And I should like Professor Higgins to call me Miss Doolittle.

Higgins'i affedeceksin.

You'll forgive Higgins.

Güle güle, Profesör Higgins.

Good-bye, Professor Higgins.

- Hayır şimdi olmaz Bayan Higgins.

- No, not now, Mrs. Higgins.

- Burke, Bayan Higgins'i eve götür.

- Burke, take Mrs. Higgins home.

- İyi geceler Bayan Higgins.

- Good night, Mrs. Higgins.

Albayınkilerin yanındaymış.

I found them in with Colonel Higgins'.

Higgins?

Higgins?

Higgins, 4.

Higgins, 4.

- Flatbush'tan Soapy Higgins.

- Soapy Higgins from Flatbush.

Nöbetçileri bulduk, Higgins de istasyonu buldu.

We got the sentries, and Higgins spotted the station.

Dedektif Higgins, Homer Higgins.

Detective Sargeant Higgins, Homer Higgins.

Hakkın olan her şeyi almanı istiyorum Bay Higgins.

Look, I want you to get all that's coming to you, Mr. Higgins.

O paranın tek bir kuruşuna bile dokunamam Bay Higgins, ama..... eğer ki alan sen olursan, bu tamamen yasal olur.

Now I wouldn't touch a penny of it, Mr. Higgins, but... if you took it, it would be perfectly legal.

- Higgins adında bir adam tarafından.

- By a man named Higgins.

- Bu size kalmış, Bay Higgins.

- That's her business.

- Bu semtteki en güzel hanımefendi Bay Higgins.

- The nicest lady in the neighborhood Mr. Huggins, that's who.

Tamamdır Higgins.

All right, Higgins.