Higher Çeviri İngilizce
8,304 parallel translation
Çok az miktarda yüksek çıktı.
It was marginally higher.
â ™ ª â ™ ª Higher state of mind â ™ ª â ™ ª This is our year, prince of America... â ™ ª
♪ Higher state of mind ♪ ♪ This is our year, prince of America... ♪
Böyle bir ara, sırtı böyle kıvrıldı, sanki ilahi bir güç onun göğsünü cennete doğru çekiyormuş gibi.
At one point, she suddenly arched her back, like some higher power was pulling her chest towards the heavens.
Standartlarını yükselt derim.
I think you need to set the bar a little bit higher.
Kim merdiven profesörünü daha yukarıda görmek ister?
Who wants to see the ladders professor go higher?
Derecemiz biraz daha yükselse bile bir işe yaramayacaktır.
It won't make a difference even if our grades just got a bit higher.
Komuta zincirinin üst kademesindekilerin de cezalandırılması olası.
Others higher... in the chain of command will likely be disciplined.
Bu da demektir ki Bush'un koruması Killian'ın üst rütbesinden geliyor olmalı.
Which means Bush's protection must've come from higher up than Killian.
Killian üst düzey birine, Bush yokken onu değerlendiremem diyor.
Killian telling a higher-up that he cannot rate Bush during his absence.
Bu Amherst'in Meleği'nin en iyi olduğu dal, Ruslardan madalyayı kapmak için 9.7 veya üstü gerekiyor.
This is the Amherst Angel's strongest event and she's going to need a 9.7 or higher to take the medal away from those Russians.
McBattaniye de Sumter'ı yener çünkü alan başına düşen asker sayısı daha fazla.
And McBlanket over Sumter'cause it has a higher thread count.
Kara madde ışını ya da diğer güçlü olan özellikleri kullanmayı unutabilirsin. - Başaramayacaklar.
You can forget about using the dark matter ray, or any of the other higher suit functions.
Pekala, bugün daha güçlü bir şeyi tanıyacaksınız, adına kara madde ışını deniyor.
All right. For today's test, you will learn a higher suit function known as the Dark Matter Ray.
Daha hızlı! Daha mı hızlı?
Higher!
Tamam, sen istedin.
Higher? Okay, you asked for it.
- Daha büyük bir övgü düşünemem.
I can imagine no higher praise.
Sen kutsal bir amaç uğruna kendi çocuğunu feda eder miydin, Franz?
Would you sacrifice your own children and your own family for a higher meaning? Franz?
Cevap edinmedikçe tansiyon yükseltmenin âlemi yok.
Until we have answers, no need to escalate this any higher.
Ve bundan daha kutsal bir iş yoktur. Özellikle de BlueBell'de.
A-And there is no higher calling, particularly in bluebell.
Daha yüce bir güce hizmet ediyorum.
I serve a higher power.
Geceyi daha güzel bir şekilde bitirebileceğimizi sanmıyorum. Hepinize geldiğiniz, şarkı söyleyip dans ettiğiniz ve vodka için teşekkürler.
Well, I don't think we can end the evening on a higher note, so I want to thank you all for coming, for the singing and the dancing and the vodka.
Daha yükseğe, daha yükseğe!
Higher, higher!
Evrimsel hayatta kalma yolları onların daha yüksek yerlere gitmelerini sağlayacaktır.
Evolutionary survival skills will instinctively take them to higher ground.
OMS iticileri kullanmaya devam edişinin. Daha yüksek bir yörüngeye bize kadar artırmaya.
I'm going to use the OMS thrusters to boost us up to a higher orbit.
Burada büyük beklentilerimiz vardır.
We do expect higher things over here.
Hindistan'ın yüksek kast sınıflarındakileri ve paryaları ilgilendiriyor.
It concerns the Indians of the higher castes and the untouchables.
Sen büyük amacının peşinde koşarken onu niye idrak edemeyeceği bir ülkede boşa harcanmış bir hayatla karşı karşıya bırakacaksın?
Why expose her to a wasted life in a country she can't begin to fathom, while you're off chasing your Higher Cause?
Yükseğe.
Higher.
Daha yükseğe fırlat.
Throw higher.
Yapmanız gereken % 25 fazla fiyat çıkarmak. Sonra insanlar ortalığın yahudileşeceğini düşünüp, ortalığı kızıştırırlar.
What you do is, you go 25 % higher, and then people think they're getting a bargain when they Jew us down.
Yükselmesi lazım.
Needs to go higher.
Bu ateşini yükseltecektir.
This will get her fever higher.
Hakkını artırmazsak yüksek mercilere gitmekle tehdit etti.
Threatened to go to the higher-ups if we didn't give him a bigger cut.
Biraz daha yüksekte olduğumuzu hayâl et.
Just imagine if we were higher up.
Emir, yukarıdan geldi.
The decision came from higher up.
Biraz daha yükseğe, alnıma doğru.
A little higher, like my forehead.
Benim gözüm daha yükseklerde.
My sights are set somewhat higher.
Daha fazlasını da verebileceği izlenimi edindim.
I got the impression he'd go even higher.
Bunun olması için çok daha yüksekten düşmesi gerek.
She would have to fall from much higher up for that to happen.
Bu pısırıkların içinde en yetkilisi o gibi geliyor.
It sounds like he's higher up in all this than any of these cats.
Bugün, diğer günlerden daha iyi konsantre olmalısınız.
The stakes are even higher than what we thought today.
Qreshi için damızlık olmak "yüksek onur" değil.
Playing brood mare to Qreshis isn't a'higher calling'.
Yani 4. seviye veya üstü birinin refakatindeyken.
... When accompanied by a level four or higher.
Vocal Adrenaline'in koçu olmanın birçok güzelliği var, mesela bu şirket arabası gibi,... kendi masaj terapistim,... ve maaşı o kadar yüksek ki daha yüksek bir vergi dilimine çıkmak zorunda kaldık.
my own massage therapist, and a paycheck so big, we moved into a higher tax bracket.
Ve uzayacak hayallerle kaplı bir şekilde.
And higher and plastered in dreams.
Rehabilitasyonda, biraz ilahi bir gücün dahil olduğu kendini soru yağmuruna bıraktığın ya hep ya hiç yaklaşımımız vardı.
IN REHAB WE HAD MORE OF AN ALL-OR-NOTHING APPROACH WITH A LITTLE BIT OF HIGHER POWERS SURRENDER YOURSELF BULLSHIT PEPPERED IN.
Dostlarım, hayatlarımız boyu gittikçe daha sert çarpıştık özgürlüğün bedelini daha zor ödedik ve insanlığın haysiyetini artırmak için bu dünyada yaşamış olan her insandan çok şey yaptık.
My friends, we have in our lifetime fought harder, paid a higher price for freedom and done more to advance the dignity of man than any people who ever lived on this Earth.
-... bu da biraz öyleyiz demek.
Probably skews higher for us.
Daha yüksek bir miktar belirle ve işi bağla.
Pick a higher number and let them seal it.
Riskler daha yüksek.
The stakes are higher.
"Hidrodinamik jeneratör kurularak ve iletken olarak iletken plazmayı kullanarak hareketli parçalar zorunluluğu olmadan tesisin daha yüksek sıcaklıkta çalışması sağlanabilir" mi?
"Installing an MHD generator " would allow the plant to " operate at a higher temperature