Hippy Çeviri İngilizce
224 parallel translation
Ya edebi, ya hippi ya da dişlek oluyorum.
I guess I must be getting either booky, hippy or toothy.
Haydi gösteriye katılın, Bu bir'hippi-hippi-ho! ',
Let's get on with the show, It's a hippy-hippy-ho,
- Toz ol, hippi manyak!
- Beat it, you hippy freak!
Bir Hippi olduğunu zannediyor.
He thinks he's a hippy.
Şimdi bu teleskopu alıp, bütün sekreterlerin, devrimcilerin hippilerin faaliyetini izliyorum. Şu aşağıda bir playboy var. - Üst katta bir ev hanımı var.
I've got this telescope, and I get the activities of all these... the secretaries, the revolutionary, the hippy... young hippies... this playboy down here, and then up there, you've got a housewife.
Artist, hipi, "fennel"!
Artist, hippy, fairy!
Kahrolası bir hippi!
You're a fuckin'hippy.
Hey, arabamla buraya gel, seni hippi onun bunun çocuğu!
Hey, come back here with my car, you hippy sonofabitch.
Şu aptal küçük şişman arkadaşınmı?
That fat-ass little hippy friend of yours?
Partiye hippi olarak gitmeyeceksin!
You are not going as a hippy!
Bu kesim beni kalçali gösterir ve bedenimi bölüyor.
The horizontal lines make me look too hippy and it cuts me across the bust.
- YaşIı bir hipi gibi.
- Like a geriatric hippy.
Yaşlı bir hippisin.
You're an old hippy.
Siz bunu "hippiye gülelim" oyunundan bir piyes daha oynama fırsatı olarak ele aldınız.
You took this as an opportunity to play yet another round of "let's laugh at the hippy".
- Hippy, bana Bud'ı bul.
- Hippy, get me Bud.
Hippy dahili telefon hattında!
Hippy's on the bitch box!
Şu boktan hippi müziğini haberleşme hattına vermeyi keser misin, lütfen?
Can you get that goddamn hippy shit music off the comm line, please?
Hippy, fareye hastalık bulaştıracaksın.
Hippy, you're gonna give that rat a disease.
- Hippy, amcığın tekisin!
- Hippy, you pussy.
Hippy gitmiyor, o yüzden, McWhirter, Küçük Çılgın'ı sen kullanabilirsin.
Hippy's not going, so, McWhirter, you can run Little Geek.
Hippy, ışık çubuklarından bir tane atar mısın, lütfen?
Hippy, throw me one of them cyalumes, please.
Perry, Hippy.
Perry, Hippy.
- Hippy, senin sorunun ne?
- Hippy, what's the matter with you?
- Hippy, her şeyin bir komplo olduğunu düşünüyorsun.
- Hippy, you think everything's a conspiracy.
Anlaşıldı, Hippy.
Copy you, Hippy.
Hippy, duyuyor musun?
Hippy, do you copy?
- Hippy, benim için bir iyilik yapar mısın?
- Hippy, would you do me a favour?
Hippy, sen dış kameraları gözle.
Hippy, you handle exterior surveillance.
Elimize kanıt geçerse diğerlerine anlatırız.
We get proof and then we tell the others. Hippy, look.
Hippy, bak ; Coffey'e burada hiç Rus olmadığını kanıtlarsak belki de o ateşleme düğmesinden elini çeker.
If we can prove to Coffey that there aren't Russians down there, maybe he'll ease off the button a little bit.
Hippy, sen şimdi bizi incelediklerini mi söylüyorsun?
Hippy, you mean they was just checkin'us out?
Sakin ol Hippy.
Take it easy, Hippy.
Hippy, sıcak kompres paketlerini al.
Hippy, get the hot packs!
- Hippy, o hazır mı?
- Hippy, you got that?
Şu resmi buradan geçen bir hippi yaptı.
A hippy passing through painted that picture.
Bana hippy-pop öğretebileceğini düşünüyor musun?
You think you can teach me the hippy-hop?
Lisede okuyan hippiler gibi, korkunç görünüyorsun.
You look horrendous, horrible, like a high-school hippy.
Flan'in hippi günlerinde oldum ben.
I was the child of flan's hippy days.
Kapatmam gerekli.
Gotta go, it's the hippy!
Onun zamanında da hippiler var mıydı acaba?
No, from even before : A hippy.
Sven Maris'in buzdan heykelini bitirmiş ve Maris biraz kilolu yaptığını düşünüyor.
Sven finished Maris'ice sculpture, and she's convinced she looks a bit hippy.
- Forhike, seni hippi salak.
Frohike, you hippy jerk.
Hampshire'daki erkeklerin hepsi, Hippi bozması, uzun saçlı ve derin entelektüel zevkleri olan ukala tipler.
The Hampshire guys were jerks, hippy-dippy suburbanites with all this hair... And extremely dim intellectual interests.
Bütün gün hipi kiliginda ortalikta dolanirlar. tasak geçerler - Onlar sadece ot yetistiriyor.
They ponce around in hippy clothes all day talking bollocks - they're just good at growing weed.
O zaman bir hippi.
- So he's a hippy?
Hayır ahbap, bağımsız filmler şu siyah beyaz hipi filmleri.
No dude, independent films are those black and white hippy movies.
Hippi gibi giyinirsen nasıl iş sahibi olacaksın sen?
How you get job dressed like a hippy?
Hiçbir oğlum o kahrolasıca hippiler gibi görünmeyecek.
None of my sons looking like bastard hippy.
Sallayabilirim.
I can do the hippy hippy shake.
Bir tür... hippi şeyi.
Kind of... hippy stuff.
- Hippy!
- Hippy!