English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Hizli

Hizli Çeviri İngilizce

403 parallel translation
- Hizli bak.
- Work fast.
Çok hizli degil.
Not too swiftly.
Daha hizli muayeneler gördügümü söylemem gerek!
Well, I must say, I've seen quicker examinations.
Yazabildin mi, çok mu hizli konusuyorum?
You getting this or am I goin'too fast?
Hizli çalisiyorsunuz.
You work fast, commissioner.
Glennister'den daha hizli Konustugunuzu zannediyorsaniz.
Go right ahead, if you think you can talk faster than GIennister.
Daha hizli düºün Repp.
Think faster, Repp.
Daha hizli.
Faster.
Biz agillara yaklasir yaklasmaz karimi al ve en hizli bicimde kasabadan goetuer.
As soon as we get near those cattle pens take Alice and drive her out of town as fast as you can.
On yiI önce Oklahoma City'de bir bara... tek basina girip civarin en hizli üç silahsorunu hakladigini gördüm.
Ten years ago I watched you walk single-handed into a saloon in Oklahoma City and knock out three of the fastest guns in the territory.
Tabii, yeter ki zorlu ve hizli olsun.
Sure, play it hard and fast.
Bir gün birileri hakkimdan gelecektir. Emin ol o zaman çok hizli olacak iste.
Someday, somebody's got to out-shoot me, and it'll be over with real quick.
Her zaman senden daha hizli biri vardir. Silahini ne kadar çok kullanirsan onunla karsilasma sansin o kadar artar.
There's always a man faster on the draw than you are, and the more you use a gun, the sooner you're gonna run into that man.
Daha hizli!
Quicker!
Ve hizli yürüyün.
And walk fast.
Batinin en hizli sapigi.
Fastest tongue in the west.
Yilan kadar kurnaz ve ondan daha da hizli!
He's meaner than a rattler and twice as fast!
Iki at, uzakta, çok hizli.
Couple of horses, far off, moving fast.
Bunun yer ¡ ne, ¡ Ikbaharda gerçeklesecek hizli büyümey ¡... ve yaz mevs ¡ m ¡ n ¡ n meyveler ¡ n ¡ bekleyel ¡ m.
Instead, let us anticipate the rapid growth of springtime. Let us await the rewards of summer.
Evren'i her türlü engellemelerden arinmis hizli, ve tamamen hayali bir gemi ile müzik ve kozmik uyum beraberliginde kesfederken, bu yolculuk bizi, uzayda herhangi bir zamana ve yere götürebilir.
We're going to explore the cosmos in a ship of the imagination unfettered by ordinary limits on speed and size drawn by the music of cosmic harmonies it can take us anywhere in space and time.
Biz kuzey Courtland caddesinde yüksek-hizli bir takipteyiz.
We are in high-speed pursuit northbound on Courtland Avenue.
Bu insanlarin sevecigi birsey bulmamiz lazim ve hizli!
We gotta figure out something these people like, and fast!
Oksijen ve biraz isiyla birlesitiginde... hizli bir patlamaya yol acar.
When combined with oxygen and a little heat... it will cause a rapid expansion.
Bu lanet sey bundan daha hizli gidemezmi?
Can't this damn thing go any faster than this?
- Arkanda hizli bir araba var.
- There's a faster car behind you.
Bezelerim çok hizli yaslaniyor.
My glands, they grow old too fast.
O kadar hizli degil, hizli degil. Yavas.
Not so fast, not so fast.
Daha hizli!
Move!
- Hadi, daha hizli.
- Come on, man.
Teknolojinin sundugu hizli refleks.
The fastest reflexes technology has to offer.
Yatabilir deri koltuklari olan, hizli ve çok benzin yakan bir araba.
Something with reclining leather seats that goes fast and gets shitty gas mileage.
Daha hizli çalismayi ögrendim ondan.
I've learned to work faster from him.
Her zaman baskalarindan daha hizli, daha iyi çalisirdin.
You always worked faster and better than others.
Sence çok hizli gitmiyor musun?
Don't you think you're going too fast?
Bayagi hizli atti.
- Nice velocity.
Tamam, Eddie hizli atmayi birak baska birsey dene, falsolu at.
Okay, Eddie, that's enough fastballs. Throw him some breaking balls.
Daha hizli sur!
Drive faster!
Adim Barry Allen, yasayan en hizli insan benim.
My name is Barry Allen, and I am the fastest man alive.
Bu gece en hizli kosunu yaptin.
Tonight was the fastest you've ever run.
Yine de daha hizli olabilirim.
I can still get faster.
Barry'nin hucreleri bile bu kadar hizli hareket etmiyor.
Not even Barry's cells move this fast.
Çok hizli oldugunu duydum.
I've heard you're real fast.
Kursundan çok daha hizli oldugum için sanirim.
Guess I'm a lot faster than a speeding bullet.
Bu çok hizli oldu iste.
Uh... that is... very fast.
Çok hizli birisi.
He's so fast!
Hizli olan bir tek sen degilsin.
You're not the only one who's fast.
- Daha hïzlï ucaklarda bu artar mï?
- Will it be more with faster ships?
Gecenin daha hizli geçmesine yardimci oluyor.
Makes the night go faster.
Seni küçük hïzlï tavsan.
Fast little bunny, ain't you?
Gordon çok hizli basladi, fakat Thomas'i ayirmayi unuttular.
Gordon's chance had come.
Adim Barry Allen, yasayan en hizli insan benim.
MAN :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]