Hm Çeviri İngilizce
8,785 parallel translation
Evet, dışarı çıhmıştım ama şimdi yettim?
Oh. Uh, yeah, I was oot, but now I'm back, eh?
Yardımların için teşekkürler Sam.
- Thank you for your help, Sam. - Hm.
Hemen demek şimdi demektir.
Hm. I'm pretty sure "immediately" means right fucking now.
Buradan biraz uzaklaşalım.
Let's get away from here, hm?
100 bin dolar mı?
A hundred thousand. Mm-hm. Dollars.
Evet.
Hm. Yes.
Sanırım bu akşam beni öpmeyeceksin, değil mi?
Guess you're not gonna be kissing me tonight, hm?
Peki siz etmiyor musunuz?
Hm. And you are not?
Tamamdır.
Mm-hm. All right.
Hm hm.
Mm-hm.
Evet, işte böyle.
- Like this? - Mm-hm.
Belki bir yerlerde üstünde adın yazan bir fasulye gövdesi vardır.
Hm. Maybe there's a beanstalk somewhere with your name on it.
- Batıya açılan kapı.
The gateway to the west. Hm.
- Ne dedin?
- Hm?
Hı hı.
~ Mm-hm.
Asla.
- Hm... - Never.
Düğünden daha çok zevk alacaktır.
- She'll enjoy the wedding more. - Hm.
Bay Rolls veya Bay Royce ise evli olmakta bir şey yok.
- There's nothing wrong with being married to Mr Rolls or Mr Royce. - Hm!
─ Tamam.
~ Mm-hm, OK.
Bu sabah uyandığında, günün bu hale geleceğini düşünmüş müydün?
When you woke up this morning, did you think - the day was gonna turn out like this? - Hm-mmm.
Hm.
Hm.
- Hm?
- Hm?
Hı, hı.
Um-hm.
Lana, bebeğin karnını doyuruyor.
Hm. Well, Lana's feeding the baby.
Şu avizeye ne diyorsunuz?
Hm. And how about that chandelier, huh?
Bir başıma kalırım.
Hm... I have the house all to myself.
Gardiyanların seni her gün üzerinde adın olan sıcak pav bhajiyle besleyeceklerini mi düşünüyorsun?
You think the prison guards will feed you hot pau bhaji on your name day? Hm?
Yemekten önce ellerini yıka olur mu?
Wash your hands before dinner, hm?
- Patterson sendromu mu?
Hm. Patterson syndrome?
-... farkında değilsiniz.
Maktab Al-Khidamat is doing. Hm.
Bunlar daha iyi, değil mi?
Eh, this one's better. Hm?
Beste yapmaya başla artık be adam.
You get your ass on that seat and start composing, you cheeky bugger. Hm.
- Dolabını çok mu süsledin?
Hm. What'd you do... over-decorate your locker?
Getirdiği kızlar...
Hm? The girls he brought back...
İçeri gireceğiz.
We bust in there, Mm-hm.
Haa?
Hm?
Hm?
Hm?
Pekala, size karşı dürüst olayım, efendim.
Hm. Well, I'll be honest with you, sir.
Bağırdığımda telefonu kapat.
Are you listening? - Mm-hm.
Bunu bekliyor muydun?
- Hm. - Did you expect that?
Mm hm.
Mm hm.
- Bu konuda mükemmel derecede iyi kalpliydin.
Mm-hm. You were wonderfully decent about that.
Ufak Timmy epey yararlı bir kriket oyuncusu çıktı.
~ Wee Jimmy's proving to be quite a useful fielder. ~ Mm-hm.
Bana bir dakika verin ve daha sonra Cannock'a doğru yola çıkalım.
Hm... give me a minute and we'll head over to Cannock.
- Ne?
Hm?
Orasını görürüz.
Hm, well, we'll see.
Diyordum ki etrafımızı saran şu kas dokusuna bir bak.
Hm? Oh!
- Tamam.
Okay, Cyril? Hm?
Drawlight, hatırladınız mı?
Drawlight, hm?
- 10 dakika.
- Hm.
Ama bu sabaha kadar bilmediğim ise...
Hm.