Honeymoon Çeviri İngilizce
3,723 parallel translation
Tamam, Ozaman Montana'daki yeni hayatlarına başlamadan önce, balayına gidiyorlar.
Okay, so they're going on their honeymoon before they start their new life in Montana.
Emmy romantizme kapılmadıysa, neden balayına kadar bekledi?
If Emmy wasn't caught up in the romance, why was she waiting around for the honeymoon?
Balayımdan döndüğümde kardeşimin küçük kızı Theresa çok hastaydı.
When I got back from my honeymoon, my sister's little girl, Theresa, got very sick.
Yani orası balayı süiti.
It is the honeymoon suite. Mmm.
Balayı süiti tek boş odaydı... ve bunlarda içinde.
The honeymoon suite was the only room available, and this stuff comes with the room.
Balayı odasında kalamazdım daha fazla, Kollarıma ve bacaklarıma geri kavuşunca çıktım odadan.
I couldn't stay in the honeymoon suite, so after the feeling returned to my limbs I checked out.
Ama sonra Bermuda'ya gider sonsuza dek balayımızı yaşarız.
But then, you know, we'll go to Bermuda, and it'll be a permanent honeymoon.
Balayımızdaymışız gibi rol yaparak tüm sabahı geçirebiliriz.
We could just pretend it's our honeymoon all morning.
Hâlâ farkı söyleyemeyeceğin balayı dönemindesin.
Ay. You're still in the honeymoon period where you can't tell the difference.
Ve Bangladeş'de balayı.
And honeymoon in Bangladesh.
Balayı için mi?
Honeymoon?
Maalesef balayımızı ertelemek zorunda kalacağız.
I'm afraid we have to postpone our honeymoon.
Tıpkı bir balayı gibi.
Like a honeymoon.
İkinci balayınızı Gangneung'da geçirebilirsiniz.
Then you can spend your second honeymoon there.
Bay Quinn, söylemem gerekir ki daha romantik bir balayı hayal etmiştim.
I gotta tell you, I imagined a more romantic honeymoon, Mr. Quinn.
"Ebedi balayı uyku sistemleriyle balayı asla bitmez."
"The honeymoon never has to end with the eternal honeymoon sleep system."
Bana eski kafalı diyebilirsin ama teknik olarak hâlâ balayında olan bir kadınla çıkma konusunda pek emin değilim.
Call me old-fashioned, but I'm not sure how I feel about dating a woman who's technically still on her honeymoon.
Teknik olarak hâlâ balayında olan bir kadınla çıkma konusunda emin değilim! Patrick!
But I'm not sure how I feel about dating a woman who's technically still on her honeymoon!
Balayımızla ilgili bir şeyler düşündüm mü?
Hey, you given any thought on what you like to do for our honeymoon?
Biraz klişe olacak biliyorum ama bence balayımızı Paris'te geçirmemiz çok romantik olur.
Now, I know its kinda cliché, but I was thinking honeymoon in Paris could be really romantic.
Balayı mevzusunda Molly ve bende olduğu gibi.
Like this whole honeymoon thing with me and Molly.
Söyle bakalım, Mike'la balayında nereye gideceğinize karar verebildiniz mi?
So did you and Mike figure out a honeymoon spot yet?
Bunu sordum çünkü balayımıza uçakla gitmenin seni korkuttuğunu düşünmeye başladım.
I'm only asking'cause I'm starting to think the idea of flying somewhere on our honeymoon is spooking you.
Bence balayımızla ilgili konuşmalıyız.
Listen, I think we need to talk about our honeymoon.
Bu da balayı sayılır değil mi?
I know, right? Some honeymoon.
Balayımızı orada geçirdik.
We had our honeymoon there.
Balayı fotoğraflarımı sana gösterdim mi?
Did I show you my honeymoon pictures?
- Oh, balayına mı gittin?
- Oh, you went on a honeymoon?
En azından siz ikiniz balayınıza başlayabilirsiniz.
Well, at least you two can start your honeymoon now.
Birde balayımız için artı bir bilet.
Plus a ticket to our honeymoon.
Cicim ayları bitince böyle mi olur?
Is this what happens when the honeymoon period's over? We've only been married two months.
Her yerinde balayın safhasının kokusu var.
You have the stink of honeymoon phase all over you.
Balayımızdaydık.
We were just on our honeymoon.
Bu on iki yıl içindeki üçüncü balayımız.
It's our third in 12 years. Honeymoon.
"Hawaii'de Balayı" "Önce Koca Bul"
HONEYMOON IN HAWAII. FIND BUT FIRST HUSBAND.
Balayı!
The honeymoon!
- Balayım!
My honeymoon!
Kum kaplarını kim temizlerdi? Sanırım benim balayım bu yüzden tek gecelik olacak.
Who would change stones guess my honeymoon... must be of a single night.
Önümüzdeki yaz çocuklarla beraber balayına gidecektik.
We're supposed to go on our honeymoon next summer with the kids.
Eve dönüp yardım ettikten sonra parti veririz, ya da balayına gideriz.
And then, after I go home and help, we can have a party or a... a honeymoon.
Balayı evresindeler.
They're in that honeymoon phase.
Bizim de balayı evremiz oldu.
We had a honeymoon phase, too.
Aman tanrım, Criss, ben yalnız bırakmaya çalışıyor, böylece bir gaz kaçağı başlatacak ya da fiili işgal iddia edecek, ya da kafama vuracak ve uyandığımda balayımızda olacağız, deniz dünyasında.
Oh, my God, Criss, he's just trying to get me alone so he can start a gas leak or claim squatter's rights or hit me over the head, and when I wake up, we're on our honeymoon. At seaworld.
Balayımız için Japonya'ya gitmeyi düşünüyoruz Elçim.
We're thinking of going to Japan for our honeymoon, Mr. Ambassador.
- Balayında.
On honeymoon.
Balayımızda abartıp, üst üste iki prezervatif takarken mi?
On our honeymoon when you're double-bagging your junk?
Gidelim! Senin için 5 yıldızlı balayı odası kiraladım.
Fine, come I've booked a 5 star honeymoon deluxe for you.
Hiç çıkamadığımız balayı.
The honeymoon we never had.
Yani sen kendi balayını kutlamak istediğin için, gelin güvey mi oluyorsun...
So you've come parading yourself, to celebrate your honeymoon...
Balayınızın masrafları benden.
I am going to sponsor your honeymoon trip...
2 aydır evliyiz. Cicim aylarımız bitmedi daha.
The honeymoon is not over.