Hornets Çeviri İngilizce
204 parallel translation
Ama eşekarısı yuvaları ağaçlarda olur efendim.
But, hornets'nests grow on trees, sir.
Kız kardeşim eşekarısı yuvasına girmişti, onu tereyağıyla ovalamıştık efendim.
My sister got into a hornets'nest and we rubbed her with butter, sir.
Hiç arı kovanını bozdunuz mu?
Ever chuck a stick into a hornets'nest?
Velhasıl işin özeti, Basra'da gece gündüz yeni uçaklar havalanıyor. Tıpkı kovanın etrafındaki eşekarıları gibi.
But the gist of it is that, away there in Basra... new aeroplanes are rising night and day, like hornets round a hornets'nest.
Tüm o eşekarısı sürüsü tehditlerine karşılık da, sen bir tutsaksın.
For all your threats of swarms of hornets and so on, you're a hostage.
- Eşekarıları kadar kızgınız!
- Mad as hornets!
Yaban arıları çok kızıyor.
These hornets are getting mad.
Yaban arıları!
Hornets!
- Yüzbaşı, yaban arıları çok meşgul.
- Captain, them hornets is sure busy.
Yaban arılarına duman sık ve oradan çıkar.
Give those hornets some smoke and get them out of there.
Yaban arıları varken vagonda kalamadık.
But we couldn't stay in that car with all those hornets.
Çocukluğunu bildiğim bir genç yaban arısı attığınız vagondaydı.
A boy that I watched grow up was in that car that you threw the hornets into.
Jaffar, eşekarıları bizi gafil avladı!
Jaffar, the hornets attacked us by surprise!
Eşekarıları olmasa Perdide güzel bir yer olur.
Perdide would be nice, if it weren't for the hornets
Perdide eşekarılarından haberiniz var mı prenses?
You know about the hornets of Perdide, Princess?
Bunu bana uzun yıllar önce Perdide eşekarıları yaptı.
The hornets of Perdide did this to me years ago
Şu eşekarıları yine.
Those hornets again
Ağaçlardaki polenler eşekarılarını uzak tutuyor.
The pollen from the trees keeps off the hornets
Ancak küçük bir çocuk boğulabilir ve eşekarıları oraya gidebilir.
However, a kid can drown, and the hornets can get nearby
Fırtınadaki arı kovanından daha sinirliydi.
He was madder than a hornets'nest in a rainstorm.
Gemiler, diğer uçaklar kızgın eşekarıları gibi birbirlerinin etrafında vızıldıyor.
Ships, other planes buzzing around each other like angry hornets.
Arı gibi etrafında uçuşuyorlar kimsenin onunla konuşmasını istemiyorlar.
They buzz like a nest of hornets, preventing one from having a word with her.
Eşek arısı ya da bal arısı var mı?
Now, what about hornets and bees? Oh, Heloise!
Bulls, Greensboro Hornets karşısında altı maçlık mağlubiyet serisini sonlandırmak istiyor. Atom Bombası LaLoosh sahnede şimdi.
The Bulls will attempt to end a six-game losing streak... against the Greensboro Hornets with Nuke LaLoosh on the hill.
Tüm hava araçları, tüm saldırı araçları, tüm kamera araçları, herkes pirinç tarlasına insin.
AII aircraft, all Hornets, all picture aircraft, everyone land in the rice paddies.
Mermi izleri şimdi kızgın birer arı gibi her bir çatıda görülüyor.
Tracers flaring up like... like angry hornets from every rooftop now.
Gel Hornets'Nest` taş atmaya gidelim.
Let's go throw rocks at that hornets'nest.
Ördeklerin Arılara karşı hala oyunda direnmeleri... son derece hayret verici.
[Announcer] The surprising Ducks are still in this game... against the Hornets.
Ördekler ve Arılar arasındaki oyun gerçekten çok zorlu bir hal aldı.
It's getting rough out there between the Ducks and the Hornets.
Ördekler Arıları 5-3 yeniyor.
The ducks win it, 5-3 over the Hornets.
- Orası arı yuvalarıyla doludur. - Evet, meşgul arılar.
- It's full of hornets'nests.
Hayatımızda 4000 doları bile bir arada görmedik biz en fazlası 40 dolardı.
- Yeah, busy hornets. Never in our life did we see $ 4000 cash much less 40.
Daha çok kovanını koruyan eşekarıları gibi
Rather like hornets protecting their hive
Eşekarıları gibi öfkeliler!
They're madder than a bunch of hornets!
Hornetler!
Go Hornets! He crosses the field!
Ama sonunda dört tane Hornet onu yakalıyor.
Tackled by four Hornets with authority.
Hornetlere bak!
Somebody stung by the Hornets!
Biz akademide arkada uçarken, Hornet'lerin hiçbirini göremezdin.
I don't see any of the hornets we flew back at the academy.
Hornet mücadele çizgisine geliyor.
Hornets come to the line of scrimmage.
Eşek arıları.
You got hornets.
Ve bazı insanlar arı kovanından uzak dururlar.
Mm-hmm, and some people just steer clear of that whole hornets'nest.
Arılar, hücum.
Hornets, move in.
Eşek arısı gibi uğulduyor.
Buzzing around like hornets.
Gözbebeklerime eşekarıları saldırıyor gibi hissediyordum.
Feel like I've been attacked by hornets in my eyeballs.
Bu kez eşek arısının yuvasına çomak soktuğumuz kesin.
We sure stirred up the hornets'nest this time.
Doğru ama artık daha az eşek arısı var.
True, but now there are fewer hornets.
Canlı eşşek arıları.
Live hornets.
Bu hafta başında, açlık sorununun, insanların nereden yardım alacağını bilmemesi yüzünden ortaya çıktığını söyleyen başkan, ateşli tartışmalara yol açtı.
The president stirred up a hornets'nest earlier this week when he suggested the problems of the hungry came about because they were uninformed about where to go for help.
- Eşekarıları kadar kızgın!
- Mad as hornets!
Arılar, Buzz Işıkyılı'nı yok edin!
Hornets, destroy Buzz Lightyear!
Charlotte Hornets oynayacaklardı,
Playing the Charlotte Hornets,