Hottest Çeviri İngilizce
1,463 parallel translation
Hintli ateşli bir kız seni sevdiğini söylüyor.
The hottest girl in India is saying that she loves you.
Başka herkes büyüğün iyi olduğunu düşünür, bilirsin, tam olarak etraftaki en ateşli kadın değil?
Everybody else thinks Big is, well, you know, not exactly the hottest female around?
Okulun en seksi kızı yanına gelse ve sana çıkma teklif etse, ne yapardın sen?
What would you do if the hottest girl in the school came up to you and asked you on a date?
- Ahbap, görebileceğin en seksi on striptizciyi tuttum.
- Dude, I got the... 10 hottest strippers ever.
Ve evet, bugüne kadar çıktığım kızların en ateşlisi olabilirsin, ama bir şey daha söyleyeyim mi?
You might be the hottest girl I've ever gone out with, but you wanna know something?
Tanımadığımız yoktu. Korumalardan en ateşli kızlara dek.
We knew everybody from the security guards to the hottest shorties.
Çünkü iki tane seksi hippi sürtükle anlaştım
'Cause I got two of the hottest, "heaviest bitches alive."
2 sayfalık yayından sınıra tüm ünlüler bizi seçecek, ve en iyi yerlere saatlerce tavsiye edecekler.
Every celebrity we choose gets a two-page spread and recommends the hottest things of the hour
Matematik dehalarının sosyal hayatları hareketli olmuyor. Ben de İngiltere'deki bütün üniversitelerin cinsel uygunluk istatistiklerini hesapladım.
Numbers geeks don't have the hottest social life, so I did a sexual statistics compatibility survey with all the colleges in England.
O zamana kadar tanıdığım en ateşli adamdı.
He was the hottest thing that I had ever seen.
Birkaç dakika içinde New York'ta ve listelerdeyiz hem de şehrin en iyi klübünde.
Only a few minutes in New York and already we're on the list at the hottest spot in town.
Akşam için bir planınız yoksa bizimkilerin bağış toplama eğlencesine bizimle gider misiniz diye soracaktım.
¶ Now I'm the hottest chick at this party ¶ ¶ My hips got you ¶ ¶ Got you ¶ ¶ My sexy lips and my eyes too ¶
Ne?
Yeah, it's the Hottest State.
Babam ve büyük annem burada yaşadılar büyük büyük dedelerim.
Fort Worth is the Hottest State I know. My dad lives there, my grandma too, most every grandparent except a few.
Aslında atmosfer kayıtlarından en sıcak geçen on yıla bakarsanız hepsinin son 14 senede meydana geldiğini görürsünüz.
In fact, if you look at the 10 hottest years ever measured in this atmospheric record, they've all occurred in the last 14 years.
Ve hepsinden sıcak geçen senenin 2005 olduğunu!
And the hottest of all was 2005.
- Aslında burası evin en sıcak odasıdır.
- Well, this should be the hottest room in the house.
Eskiden bu filodaki en iyi pilottun.
You used to be the hottest stick on the Fleet.
Çete üyeliğine kabul edilenler kulüplerde boy göstermeyi sever.
Made guys like to hang in clubs. And he ran five of the hottest in Miami Beach.
Sırada, Amerika'nın en yeni küfürü, "kleeman."
Coming up, America's hottest new curse word, "kleeman."
En yeni moda, her modelden, her renkten ayakkabılar
Hottest styles, every shoe, every color
Ted, bak, bak, Ted, ikinci en seksi nedime.
Ted, look, look, Ted, the second hottest bridesmaid.
Şimdi, orurduğunuz yerde ne yapmayı planlıyorsunuz... Şehrin en sıcak restorantı olduğumuzdan, ve bir şehir insanı besleyecek yemeğimiz var mı?
Now, what are you guys doing sitting there... when we're the hottest restaurant in town, and we have a city to feed?
Sokaktaki en sıcak şeyi tercih etti. Senin katranını!
It went for the hottest thing in the street - your tar!
Beraber çalıştığın en ateşli hizmetçi kim?
Who's the hottest server you have working right now?
Şehrin en gözde mekanında rezervasyon ve...
"i got a table at the hottest spot in town. " so...
Şişman seksi şu ana kadar yaptığımız sekslerin en ateşlisiydi.
Fat sex is the hottest sex we've ever had.
- Bir. - Bil bakalım elinde şehirdeki en iyi konsere iki bilet olan kişi kim?
- Guess who just landed two tickets to the hottest concert in town?
Ahbap, sen bu balodaki en seksi kızsın, ama öyle sahte değil.
Dude, you are the hottest girl at this prom, and not like in a corporate, plastic way.
Karaoke gecesinin Bulvardaki en keyifli parti olacağını kim bilebilirdi?
Who knew karaoke night would turn into the hottest party on the Strip?
Yani, gördüğüm en ateşli kız benim.
I mean, I'm the hottest naked girl I've ever seen.
Tüm evrendeki en sıcak sos.
The hottest sauce in the universe.
Biliyor musun evrenin en sıcak yerini turluyorum.
You know, I'm touring the hottest places in the universe.
Sanırım çok az hazırlıkla atlayış yapmak pek mantıklı değildi.
I guess maybe base jumping with very little preparation wasn't the hottest idea.
Ofisteki en ateşlimiz.
Hottest in the office.
Bir kadın olarak görevin, onu gülünç ve küçük bir hale sokmak. Tabi bulabildiğin en seksi çocukla baloya giderek.
It is your duty as a woman to make him feel pathetic and small by going to prom with the hottest guy you can find.
Emily okuldaki en yakışıklı beş çocuğu bulmak için kullandı.
Emily's used it to track the five hottest guys in school.
Ve bu sadece - O ateşli bir gay
And not just that - he's the hottest gay
Şimdi, Troy, T-shirt'ü çıkarmak en ateşli anlardan biridir - yaklaştığını anladığın zaman ten tene göğüs göğüse, dudak dudağa olacaksın.
Now, Troy, the removal of the shirt is one of the hottest moments - when you know soon you'll be skin on skin, chest on chest, lips on lips.
Ben cesareti seçtim, daha önce tanışmadığım seksi bir adamla tanışacağım.
I was dared to introduce myself to the hottest guy I'd never met.
Bir yerde her zaman en seksi fıstığı bulmaya çalışırım
I always try and find the hottest chick in the place
Burasıysa bir diğer uç - Dünya üzerindeki en alçak ve sıcak yerlerden biri.
This is the other extreme - one of the lowest hottest places on Earth.
Piyasadaki en popüler isimlerden biriyle beraberiz şu anda.
We've got one of the hottest cats on the streets right now.
Buradaki en seksi doktorla dışarıda bir geceye ne dersin?
How'd you like a night on the town with the hottest doctor in this place?
Marilena aralarında en iyisi...
Marilena is the hottest, then...
Başarılı bir meslek, kendi tahminlerine göre, senin "güney sahilindeki en ateşli vücutlardan yüzlercesini becerdin."
Successful practice, and according to your own estimation, you've "screwed hundreds of the hottest asses in South Beach."
Gölgede kalıp vücut ısılarını kontrol altına alabilmek için yalayarak, günün en sıcak kısmını sıcak çarpması yaşamadan atlatırlar.
By staying in the shade and licking to control their body temperature kangaroos manage to get through the hottest part of the day without heat stroke.
Ölüm Vadisi dünyanın en sıcak yeridir.
Death Valley is the hottest place on Earth.
Artık resifin en güzel fıstığı benim ama daha da önemlisi bir köpekbalığının sahip olabileceği en iyi arkadaşlara sahibim.
You know I got the hottest babe on the reef but more importantly, I got the best buds that the shark could ever have!
Az önce internetin en seksi kızıyla tanıştım.
I just met the hottest girl on the Internet.
Ve en seksisi.
And the hottest.