Hände Çeviri İngilizce
31 parallel translation
Och det hände framför alla våra vänner.
And it happened in front of all of our friends.
Hände das Wasser, birlikte çalışmaya devam.
Hande uber die Wasser. Hands across the water.
O hande nasıl lideriniz olabilir ki?
Then how can he be your leader?
Hande hoch!
Hande hoch!
Eller yukarı!
Hande hoch!
Yoksa kibrinden gerçeği göremiyor musun?
Or can't your vanity hande realty?
Böyle bir işi tek başıma tek elle yapmam mümkün değil.
It's crazy... I couldn't possibly take on something like single-hande d, so to speak.
Faşistlerin bana doğru geldiklerini düşünürdüm "Hende hoch" * değil Düşüncelerime teşekkür ediyorum.
I imagined that Fascists had come to me, and not to "Hande hoch", but with a noble mission, to help me figure out my inner world.
Hande.
Hande.
- Kaldırın ulan ellerinizi!
Ya ya, lass die hande hoch!
Bunu nasıl halledeceğim bilmiyorum bile.
I can even begin to figure out how I'm going to hande this.
Ee şeyde, pizzacıda çalışıyor.
She works at a pizzeria. Her name's Hande.
- Oradan alırsın ismi Hande.
You can pick her up there.
- Hande?
- Hande?
Evet Hande, bak ismi de güzel maşallah ismi de çok güzel.
- Hande. Such a lovely name.
Hande?
Hande?
Hande içeride geliyor şimdi.
Hande's inside.
Hande, koş bak kim geldi.
Hande, come quick. Look who came.
- Hande ya.
- Hande, man.
Hande!
Hande!
- Oğlum, Hande arıyor.
Dude, Hande is calling.
Alo, Hande?
Hello, Hande?
[MÜZİK BİTER]
Hande.
- Hande! Ne haber ya?
How's it going?
Hande, nereye?
Where are you going, Hande?
Bak, Yiğit Hande'nin peşinden gelmiş.
Look, Yigit came here for Hande.