Ibo Çeviri İngilizce
84 parallel translation
- Bırak numarayı İbo.
Stop pretending Ibo!
Yahu İbocuğuma güzel bir oda açıver. Hadi bakayım!
Yow, prepare a beautiful room for my Ibo, okay?
- Hadi sen de istirahat et İbocum.
You too, rest my Ibo.
- Efendim İbo?
Yes, Ibo.
- Rica ederim İbocum.
Sure, dear Ibo.
Ya İbo, şurada bir herif var, boyuna ateş yutuyor.
Hey Ibo, there's one man who's been eating fire!
- Yoksa şimdi ben İbo Paşa mı oldum?
So now, did I turn into Ibo Pasha?
Intro ibo ad altare Dei.
Intro ibo ad altare Dei.
120 milyon nüfus ve 250'nin üzerinde etnik grup barındıran ülkede özellikle kuzeydeki Fulani Müslümanları ile güneydeki Hristiyan Ibo'lar arasında etnik düşmanlık var.
In the land with 1 20 million people and over 250 ethnic groups there'd been a long history of ethnic enmity particularly between northern Fulani Moslems and southern Christian Ibo.
Etnik temizlikten korkan çoğu Ibo mensubu evlerini terk edip şehirlerden kaçıyor ya da bulabildikleri yerlere sığınıyor.
Fearing ethnic cleansing, most Ibo have abandoned their homes and are fleeing the city or searching for sanctuary wherever they may find it.
Hey, İbo!
Hey, Ibo...
- Ben de daha çocuk sayılırım, İbo!
- I'm a child myself, too, Ibo!
- Amma da desteksin ha İbo!
- You're great support, Ibo!
Türkiye'ye bir telefon et, lütfen ve herkese anlat, İbo bizim burada Hürriyet'te çıktı.
Call Turkey and tell everyone, Ibo is on Hurriyet news paper here.
Hey, İbo, süperstar!
Hey Ibo, super star!
Rengin bayağı solmuş İbo.
Ibo, you look very pale.
- Ben İbo.
- It's me Ibo.
İbo'dan mı?
Is it Ibo's?
İbo Seçmez bebeklerin ne istediğini bilir.
Ibo Sechmez knows what babies want.
İbo'nun arkadaşısın!
Ah, you are Ibo's friend.
- İbo'nun hamile arkadaşı!
- Ibo's pregnant friend.
İbo'ya neden bu kadar kızgın?
Why is she so upset with Ibo?
Güzel olmuş mu, İbrahim?
Is it good Ibo?
İbo! Nasılsın?
Ibo, how are you?
Hep İbo'yu düşünüyorum.
I'm always thinking of Ibo...
" İbo, reklam filmin!
Ibo, your video.
İbo! Şuna bak! İbrahim!
Ibo, check this out..
Tamam, İbo.
Ok, Ibo.
Baban sadece bahane, İbo. Baban olmasa, filmlerin olur.
Your dad is just an excuse, Ibo, if it wasn't your dad then it would be your films...
Başka bir İbo'ya ihtiyacım var.
I need a different Ibo.
Yani, o... - İş ciddiye biniyor, İbo. Alarm çalmaya başladı!
Things getting serious, Ibo, the alarm went off.
Şimdi üç şey çok önemli, İbo :
Now, there are three very important things, Ibo ;
Eğil, biraz daha, İbo!
Closer Ibo.. - Dude..
Nasıl gitti İbo?
How did it go, Ibo?
Bay İbo Seçmez?
Mr. Ibo Sechmez?
Zaten İbo da gelir, öyle değil mi?
Ibo would be there too, right?
Ona tencereyi atlatmadan bebek mamasının... nasıl pişirildiğini öğrettim.
Ibo is better now, I taught him how to cook baby food..
İbo seni özlüyor. Gel, olur mu?
Ibo is missing you, Come, ok?
- İbo... Son filmin gerçekten rezaletti.
- Ibo, dude... your last ad was really crap.
Meşhur İbo Seçmez!
Oooh, the famous Ibo Sechmez!
Merhaba, İbo!
Hello... Ibo...
Sana bir şey itiraf edeceğim, İbo.
I have to confess something Ibo...
İbo gelecektir, ya.
Ibo will come.
- İbo'yu tanır mısın?
- Do you know Ýbo?
Heyecan verici yeni öğrencilerden biri, Hakiki İBO... İyi bir basketbol oyuncusu, bebeğim.
One of my real diaper dandies, a genuine PTPer... a prime time player, baby.
- Profesörle mi yoksa Cilalı İbo mu? - Kolay.
THE PROFESSOR OR GILLIGAN?
İbo, ilk Alman Kung-Fu filmini ne zaman çevireceksin?
When are you making the first German Kung Foo movie?
Oscar törenine beni de götürür müsün İbo?
Will you take me to the Oscar ceremony?
Bu aralar moda galiba. - Çay ister misin İbo?
You know, that's the trend these days.
Hey, İbo! Hey, Ne yapıyorsun burada?
Hey, what are you doing here?
İbo? Kulağında bok kalmış.
You have shit on your ear.