Iki hafta Çeviri İngilizce
8,944 parallel translation
O, duruşmadan iki hafta önce ölmüştü.
He died two weeks before the hearing.
Bir veya iki hafta içinde başkasıyla görüşmeye başladım.
A week or two, I'm seeing somebody else
Bölüm yarışmasına iki hafta kaldı çocuklar.
The clock is ticking. Sectionals is in two weeks, guys.
Öyle bir sakatlık yaşarsan, iyileşmen iki hafta bir ay, bir yıl sürer belki de hiç iyileşmez.
You take an injury that should take two weeks to heal, and you turn it into a month, a year, maybe never.
Kardeşim senin için rehabilitasyondan atıldığımı öğrenmesin diye iki hafta o otel odasında kaldım ben.
I STAYED IN THAT HOTEL ROOM FOR TWO WEEKS SO THAT MY SISTER WOULDN'T KNOW I GOT KICKED OUT OF REHAB FOR YOU.
Dediğini düşündüm ve ona iki hafta daha kalabileceğini söyledim.
I THOUGHT ABOUT WHAT YOU SAID AND I TOLD HER THAT YOU CAN ONLY STAY FOR TWO MORE WEEKS.
Coop bana sadece iki hafta mühlet verdi.
Coop just gave me his two weeks'notice.
- Bir iki hafta.
- Week or two.
Romantizm dolu iki hafta.
It was a whirlwind romance.
Neredeyse iki hafta dan az bir sürede % 70 azalıyor.
Almost 70 % in less than 2 weeks.
Neden iki hafta beklemiş?
Why wait two weeks?
Ýlaçlarýnýn etki etmeye baþlamasý için iki hafta gibi bir süre gerekiyor diyorum.
I'm saying that it will take his meds about two weeks to really start working.
Aşağı yukarı iki hafta sonra sizinle buluşacağım.
I'll meet you in two weeks or less.
Benimle iki hafta sonra veya daha önce buluşacaksın. El Obelisco.
You'll meet me in two weeks or less.
Bu iki hafta içindeki üçüncü vaka.
Then that's three in two weeks.
Sonra da iki hafta içinde büyük acılar çekerek hayatını kaybedecek, ayrıca eğer sezyuma yanlış müdahalede bulunursan bütün hastane nükleer bir felaket alanına döner.
And then he will die an extremely painful death from infection in two weeks, not to mention if you mishandle the cesium, you'll turn this hospital into a nuclear wasteland.
Pekâlâ doğru, iki hafta geçti ama hâlâ peşimizden gelmediler, değil mi?
Okay, right, but it's been over two weeks, and they still haven't come after us, have they?
Kurban Grace Fairchild iki hafta önce bulunmuş.
The victim, Grace Fairchild, was found two weeks ago.
Geçtiğimiz iki hafta boyunca ondört saldırı.
Fourteen in the last two weeks.
Iowa'ya iki hafta kaldı.
Iowa is in two months.
- Bir iki hafta.
A week, maybe two.
Rogelio'nun iki hafta içinde kendinin ihtiyaç duyacağı bir tavsiyeydi.
Rogelio would need himself, in the weeks to come.
Bak buralarda vakit geçirmende şikayetçi olduğumdan değil, ama iki hafta oldu sen...
Look, not that I don't love having you around more, but it's been two weeks since you got...
Ve şimdi de iki hafta sonuçları beklerken stres yapacağız.
And now we just have the stress of waiting two weeks for the results.
Ve iki hafta sonra tekrar görüşürüz.
And I'll see you in two weeks.
Ve Jane işi bırakalı iki hafta olduğunu biliyordu.
And he knew it had been two weeks since Jane quit.
Onu son göreli iki hafta olmuştu.
Two weeks since he had seen her.
Her neyse, geçtiğimiz son iki hafta Rafael'le her şey yolundaydı.
Anyway, these past two weeks with Rafael have been really good.
Baygın halde yoğun bakımda iki hafta.
Spent two weeks in the ICU.
Ruben'ın çinçillası, iki hafta önce şarj cihazının kablosunu kemirmişti.
Ruben's chinchilla chewed through his charger cord two weeks ago.
Ağustosun ikinci yarısında ve eylülün başlangıcında, Paris'ten hepsi sınır dışı edildi. Bin çocuk ve beş yüz yetişkin içeren konvoylarla iki hafta boyunca Danny'ye götürüldüler.
In Paris they were all deported in the second half of August and the beginning of September, in the space of about two weeks in convoys consisting of one thousand children and five hundred adults taken from Drancy.
İki hafta önce, arkadaş derdim.
Two weeks ago, I would have called him a friend.
İki hafta. İki günün var.
You got two days.
Eğer geçen hafta iki kez beni öldü.
You died on me twice in the last week.
İki hafta.
Two weeks.
İki hafta önce yeniden buluşma toplantısı olmuş.
There was a reunion two weeks ago.
- İki yüz elli dokuz hafta.
259 weeks.
İki hafta. Belki daha az.
Two weeks.
İki hafta.
_
Konuştuğumuz Venezuella anlaşmasını kabul et. Barquisimeto'ya git. İki hafta sonra orada bir hanım olacak şu parkta.
You take this Venezuela deal we're talking, you make it to Barquisimeto, there'll be this lady there in two weeks at this park.
İki hafta önce, bana siyah bir asma filizi değdi.
Two weeks ago, I was hit by a black tendril.
Narborough, Littlethorpe ve Enderby köylerinden binlerce erkek bu hafta Leicester'daki iki okullu kızın katilinin yakalanması için kan vermeye gönüllü oldu.
'Thousands of men from Narborough, Littlethorpe and Enderby'have been attending voluntary blood tests in the attempt to catch the killer of two schoolgirls.'
Sana kısa listenin hazırlanmakta olduğunu söyleyebilirim, ve önümüzdeki iki üç hafta içinde bir aday belirleme niyetindeyim.
I can tell you that the shortlist is coming along, and it is my intention to nominate someone within the next two or three weeks.
İki hafta gizli çalıştın ve Blanchard seni mektup odasından terfi ettirmeye hazır.
Blanchard's ready to promote you from the mailroom after two weeks of undercover work.
İki hafta önce başvurdum.
Applied for it two weeks ago.
Durumu açıklamalıyım... İKİ HAFTA ÖNCE
I should explain... _
İki hafta sonra tekrar bir bakalım.
Let's check again in two weeks.
İKİ HAFTA SONRA...
_
İKİ HAFTA SONRA
[TWO WEEKS LATER]
İki hafta boyunca yeşil çimenlerde kumar oynadım. Zar benden yanaydı. Kızlar, görünüme tav, ismi umursamaz haldeydi.
For two weeks I gambled in green pastures, the dice were my cousins and the dolls were agreeable with nice teeth and no last names.
Ama benim için, önümüzdeki 2 hafta boyunca, kapıya iki yarma dik.
But for me, next couple weeks, just put two big guys out front.
iki hafta sonra 31
iki hafta önce 31
iki hafta mı 24
iki haftadır 18
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
iki hafta önce 31
iki hafta mı 24
iki haftadır 18
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20