Intern Çeviri İngilizce
1,987 parallel translation
Müzeye stajyer olarak kaydımı yaptırdım böylece değerimi ona ispat edecektim.
I signed up as a museum intern so I could prove my value to her.
Evlendiğimiz zaman 30 saatlik vardiyalar ile ayak işi yapan bir intern'dün ama ikimiz de buna dayandık çünkü ilerde güzel günlerin bizi beklediğini biliyorduk özel muayenehanende patron sendin.
When we got married, you were an intern working 30-hour shifts, doing grunt work, and we both put up with it because we knew that it was leading to something better. In your private practice, you are the boss.
O bizim stajyerimiz, Johnny.
He's our intern, Johnny.
Senin şu stajyer konferansında olman gerekmiyor mu?
Hey, aren't you supposed to be at that intern conference?
Stajyer radyolog da senin kadar deneyimsiz biri.
The radiology intern is just as inexperienced as you.
- Stajyer olarak çalıştığım zamanlar da, inanamayacağın tarzda yaraları olan çocuklar gelirdi.
When I worked as a medical intern, we'd get these kids coming in with injuries like you wouldn't believe.
Hala stajyersin.
You are just an intern.
- Stajyer olarak ücretsiz çalışıyor.
- He's an unpaid intern.
Tamam, stajyeri içeri gönderin.
Oh, just send the intern.
Stajyer!
Intern.
Şimdi Swallow Falls'dan işindeki ilk günü olan stajyerimize bağlanıyoruz.
Now we're over to Swallow Falls where our intern is on her first day on the job.
Orası oldukça bulutlu görünüyor, stajyer.
Looks pretty cloudy there, intern.
Görünüşe göre küçük düşürülmüş hava durumu stajyeri daha fazlası için geri dönmüş.
This just in : Our humiliated weather intern is apparently back for more.
Ya da seni uzun süreliğine hapse atabilirler.
Or intern you somewhere offshore for a very long time.
Suçlama Başkan'ın 23 yaşındaki Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky ile seks yapması yönünde. 23 mü?
Clinton in the whitewater affair issued a wave of white house subpoenas today, accusing the president of having sex with monica lewinsky, a 23-year-old white house intern.
Dışişlerinden gelen bir stajyer.
A new intern from the foreign office.
Elimizde bir yeni yetme stajyerin karşısında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı var. Ellerinde hiçbir şey yok!
we have a starstruck intern versus the president of the united states.
Savcı baskıyı Beyaz Saray stajyerine yapıyor.
... the prosecutor puts the pressure on the white house intern.
Başkan ve Başbakan arasındaki toplantı için yapılan resmi ajandanın Clinton'ın Beyaz Saray stajyeri ile ilişkisiyle ilgili sorularla bölünme ihtimali yüksek.
It is likely the official agenda for the meeting between the president and prime minister will be pushed aside for questions about bill clinton's relationship with a former white house intern.
Stajyer?
Intern?
You're an intern in Barlow, Mayhew and Beckett.
You're an intern in Barlow, Mayhew and Beckett.
Baba, övülen bir stajyerim.
Dad. I'm a glorified intern.
Hasta olduğunu söyledi ama bence akşamdan kalma.
I just lost my intern. He says he's sick.
Stajyerin ben olurum o zaman.
I think he's just hung over. well, I'II be your intern.
Neden sekreterlik firmasında stajyer olmak istiyorsun?
Why do you want to intern in an accounting firm?
Stajyerlerin hangi işi sarhoş yapmaları gerekecek?
Hey, can I ask, what part of the intern's job will they need to be able to do drunk?
Bir stajyerle- -
You know with an intern...
Stajyerim.
I'm an intern.
The Sentinel'de çalışıyorum derken aslında yaz stajyeri olduğumu söylemek istemiştim.
And when I said that I work at The Sentinel I meant that I'm a summer intern.
- Geçen yaz stajyer olarak çalışmıştım.
I was a summer intern for you.
Bir yıldır, akıl hastalığı merkezinde kalıyor.
He's an intern in a mental health center for a year now
Stajyer falan gönderirim.
I'll send an intern or something.
Bu Sara Tattersol. Şirketimizde bir stajyer. - Merhaba Laura.
This is Sara Titasal, she is an intern at our company.
- İsmim Jill Backmann ve Tedd ve Melissa'nın yardımcisiyim.
Is that so, Cy. - That's us. Michelle Bateman, Teddy and Melissa's intern.
- neredeyiz şimdi...
Intern, where did we get here?
- asistan söyle bakallım neredeyiz?
Hey, Jill the intern, where are we now?
- asistan çılgın birşeyler söyledi ve ben daha fazlasını bilmek istiyorum..
Jill, the intern said something funny and I want more info.
- asistan senden tekrarlamanı istiyorum... ve bunu yapabilirsen cevap ver.. - olabilecek kişi..
Intern, repeat, please.
Kendinize bir stajyer bulmanız gerekecek çünkü tüm gün bununla uğraşamayacağım. Ne bakıyorsunuz öyle?
You know, you guys are gonna have to get an intern, because I can't be doing this all day.
- Bir asistandan aldım.
I got them from an intern.
Ne kadar sürdü staj?
How long did you intern?
Neyim ben, stajyer miyim?
What am I, an intern here?
Çerkez amirin yanında staja başladı.
Started as the intern of Chief "Cerkez".
O zaman stajyerdim ben ama sonuç fiyasko. He, kız?
I was an intern then, but the result was just a zero.
Stajyer doktor olmadığım için şanslısın.
Lucky it's not the intern.
Stajyer doktor.
Doctor. You know, intern.
Evet. Stajyer korkusunun ağlama haykırışları duyularımın önüne geçiyor.
Yes, the keening shriek of intern anxiety is interfering with my hearing.
İki, dışarıdaki şu ateşli stajyer de kim?
Two, who is that hot intern chick out there?
10 ay önce kendisi yerel yönetimi önemseyen bir stajyerdi.
Ten months ago, she was an intern who could give a C - R-A-P about local government.
Tanrım, hayır.
As an intern, she didn't have any direct involvement whatsoever.
- Stajyer.
- The intern.