Interrupted Çeviri İngilizce
1,430 parallel translation
Onları yarıda kesilmeden, üste çıkılmadan kıt olduğum ya da tuhaf fikirli olduğum söylenmeden rahatça söyleyebilirim.
I can say them without being interrupted or without being... talked over the top of, without being told I wouldn't know... or I have peculiar ideas.
Sen duamızı böldün!
Oh GodI Interrupted our prayers?
Bu, yetişkinlerin, çocuklar sözlerini kesmeden... konuşmaya çalışmaları demek oluyor.
Well, it's this crazy thing where grown-ups... actually get to have a conversation without being interrupted by kids.
Babasıyla birlikteydi ve kraliçe rahatsız edilmemelerini söylemişti.
He is with his father, and the Queen said they must not be interrupted.
Tam da gelecek ilginç hale gelmeye başlamışken sen araya girdin.
You interrupted just when the future seemed interesting.
Çocuğun ayinini ya da denemesini engellemişsin gibi görünüyor.
It seems you've interrupted the boy's rite of passage... or test.
Dersim yine yarım kaldı!
Once again, my class is interrupted!
İki film daha çekti.
He twice interrupted his exile to make films.
Bir sinyal görüntüyü etkilediyse tetikçinin kumandasından gelmiş olmalı.
If the signal interrupted the feed, it had to come from our trigger man's detonator.
- Rahatsız edilmek istemedim.
Yeah? Didn't want to be interrupted.
Önemli olan sizin güçlerin size sıyırma l kesildi olduğunu.
What is important is I was interrupted in stripping you of your powers.
l da sosyal yaşam yeniden kesildi duydum.
I heard your social life was interrupted again.
Kavgaya müdahale mi edildi?
The fight was interrupted?
Konuşmamın bölünmesinden hoşlanmam.
I don't like being interrupted in the middle of a conversation.
Önümüz kesildi.
We got interrupted.
Çünkü yastığımın altına çikolata koyup koymadıklarına...
because I won't be constantly interrupted by Joey..
Sadece bunu söylemek istedim. Sana engel olduysam özür dilerim.
So, I just wanted to tell you that, and I'm sorry if I interrupted you again.
Dedem içeri girip de sözümü kesmeden önce söyleyecektim. Ama şimdi büyük annem çok kızgın. Korkmuş gibi göründüysem üzgünüm, ama korkmadım.
I was about to, and Grandpa came in, he interrupted... and now Grandma's mad, so I'm sorry if it seems to you... like I chickened out, but I didn't, and now it's just gonna have to wait.
Broadway'de geçirdiğim günlerde buradan ayrı kalmış olsam da, Chilton'ı gençlik yıllarımın en değerli deneyimi olarak görüyorum.
Though my time here was briefly interrupted by my period spent on Broadway hanging out with Stephen Sondheim, I still consider Chilton the most rewarding experience of my young life.
İşimizi böldüğünüzde,
When you interrupted,
Belki birisi rahatsız etti.
Maybe he got interrupted.
Aslında Abby üniformayı incelerken işini kesmeseydim, çoktan bulmuştu.
Well, truth is, Abbey would have detected it if I hadn't interrupted her while she was ALS-ing the uniform.
Başarıya çok yaklaştık, kimse bizi durduramaz artık.
We are much too close to success to be interrupted now.
Ama Amerika'nın en iyi bestekârının bölmesi benim için şereftir.
But it's an honor to be interrupted by America's greatest songwriter.
Şiddet yaşamın yolunu kesti.
violence interrupted the line of Iife.
- Yarım kalmış.
- He was interrupted.
Brody konuşmamızı kesmeden önce söyledin.
You're going to before Brody interrupted us.
Ana'nın senin işini böldüğünü söylemiştin.
And you said Ana interrupted your work.
'Bazen güneş açtı... .. kapandı derhal.'ç.n. :
" occasionally interrupted by...
Yaşamı bölünen bir tek sen misin?
You think you're the only one whose life got interrupted by this.
Arka taraftaki devamlılık, ön tarafı böldü.
Continuous on the back wall, interrupted on the front wall.
Arka taraftaki devamlılık... ön tarafı böldü.
Continuous sutures on the back wall... interrupted on the front.
Öne taraf etkilendi.
Now front, interrupted.
Hitler'in hoyratça kesintiye ugrattigi yasam da eski düzenine dönecektir.
And life can return to the way it was before it was so rudely interrupted by Herr Hitler.
Onları daha aç bırakacağını duymuşlar, söylediklerine göre öyleymiş de!
They'll be bankrupt in a year and our supply'll be interrupted.
"Yüzemeyeceğimi düşünüp korktuğum anlarda suyun üstünde hareketsiz dururum sanki zaman durmuş ve düşünceler kesilmiş gibi gelir."
"When I'm scared of not being able to swim, I remain motionless on the surface, as if each moment stopped and each thought were interrupted."
Yankesicilik ekibine söyleyerek, sorun yaratan treni buldurdum. Bir sonraki istasyonda, tarifeyi oldukça aksatacak şekilde durdurduk.
I interrupted major pickpocket surveillance to help identify the offending train, which was then held at the next stop with considerable disruption to the timetable.
Shawn süreci yarıda kesti.
Shawn interrupted the process.
Sürekli araya girilirse karar veremem, değil mi?
I won't find out if I keep being interrupted, will I?
Belki de biri geldi.
Maybe she was interrupted.
Kampüste polis ekibinin varlığı adamın cesetten kurtulma planlarını bozmuş olmalı.
The police presence on the campus probably interrupted his plans for her disposal.
Eğer bu doğruysa, onun gizliliğini bozduk.
If that's true, we interrupted his cover-up.
Birinin atıştırması yarıda kesilmiş gibi.
Like someone was interrupted mid-snack.
Tekrar sözümü kesecek misiniz?
Am I gonna be interrupted again?
Hımm, ilk randevumuzu sen böldün sayılır, ama şu ana kadar, tansiyon çok yüksek.
Well, you sort of interrupted our first date, but up until then, smoking hot tension.
Komutan Tucker yansıtıcı ile olan çalışmalarını bitirdi.
T'POL : I apologise if I interrupted you.
Kragger, rahatsız edilmemem emrini vermiştim.
Kragger! I left orders not to be interrupted.
Yarıda kestim.
I've interrupted you.
Alan sözümüzü kesti.
There was an argument, and... he had a heart attack. Alan interrupted us.
Alan araya girdi.
Alan interrupted us.
Kesik kesik.
They're interrupted.