Intime Çeviri İngilizce

Leng Efendi... tam zamanında geldiniz!

MasterLeng... You justarrived intime!

Ajandalarımızın düellosundan sonra Niles'la "intime soiroe" için ikimizin do boş olduğu bir akşam bulduk.

Well, actually, after an unusually protracted game of duelling date books, Niles and I have set upon a mutually acceptable evening for an intime soiree.

"intime soiree" yapacaksınız diye poker oyunumdan vazgeçmemi mi bekliyorsunuz?

Do you really expect me to just give up my game just so that you can have one of your intime soirees?

Farklı bir şey. Bize özel.

This is different, more intime.

Aslında tam bir köşk havası var diyecektim.

Yeah, I was going to say it's sort of charmingly intime.

İhtiyatlı ve yakın bir konser.

As you name it. A descreet and intime concerto

Örneğin, Amanda Clarke ile olan samimi arkadaşlığınız.

Take the intime nature of your friendship with Amanda Clarke for example.

Pek çok kez Café Intime'de bulunmuş.

Café Intime, lot of times.

Saldırının zanlısını Café Intime'ın dışında yakaladık.

We have arrested the assault suspect outside Café Intime.

Aaa sağmemeyiz.

LINDSAY AND I ARE VERY, UH, INTIME.