English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Irisa

Irisa Çeviri İngilizce

195 parallel translation
Defiance'ta daha önce...
IRISA : Previously on Defiance...
Irisa?
Irisa! ( IRISA MOANING )
Irisa! Irisa!
Irisa!
- Irisa, ne oldu?
Irisa, what's wrong?
Yol arkadaşımın adı ise Irisa.
My traveling companion there is Irisa.
- Nolan ve bu da Irisa.
Nolan, and this is Irisa.
Irisa ve Tommy benim emrimi uyguluyorlardı.
Irisa and Tommy are acting under my orders.
- O kitabı sana Irisa mı verdi?
- Irisa give you that book? - Yeah.
Irisa?
Irisa?
Irisa, bu Eddie Braddock.
Irisa, this is Eddie Braddock.
Irisa vardı.
I had Irisa.
Irisa ile beni özgür kıldın.
You set me and Irisa free.
Ona Irisa'nin öldüğünü söyleyeceksin.
You tell him that Irisa is dead.
Irisa güvende olmak zorunda.
She has to be safe.
- Irisa onunla mıydın?
She dressed my wound. Irisa was with him?
Irisa neden sana saldırmasına engel olmadı?
Why didn't she stop him from attacking you?
- Evet. Irisa da onunlaydı.
Positive, and Irisa was with him.
Irisa!
Irisa!
Irisa nerede?
Where's Irisa?
Irisa, hadi şu bombaları kuralım.
Irisa, let's get those charges set.
Irisa, içeri al.
Irisa, get it inside.
Çoğu kişi her şeyi yalnız başlarına yapmazlar Irisa.
See, most people, Irisa, they don't do everything alone.
Irisa'yla da benim bir kuralımız var.
Yeah? Well, Irisa and I have a rule, too.
Bu kadar yeter, Datak. Irisa ve Tommy benim emrimi uyguluyorlardı.
That's enough, Datak.
Daha sonra. Irisa'yı hiç gördün mü acaba?
You haven't seen Irisa around, have you?
Irisa daha bir çocuk.
Ah, Irisa's a kid.
Irisa hallediyor şu an.
Irisa's on it right now.
- O Irisa'nın günlüğü değil mi?
- Isn't that Irisa's diary? - Yeah.
Irisa'nın seninle konuşmak istememesine şaşmamalı.
No wonder why she doesn't wanna talk to you.
- Nolan, Irisa böyle bir şey...
- Nolan, Irisa wouldn't... - Yeah, what?
Eğer bu Irisa ve büyülü uzay gemileri hakkındaysa hiçbir alakamın olmasını istemiyorum.
If this is about Irisa and her magic tunneling spaceships, I want nothing to do with it. I...
- Irisa buldu beni.
- Irisa found me.
Tommy ya da Irisa'yı sana göz kulak olması için bırakmamı ister misin?
Now, would you like me to leave Tommy or Irisa here just to keep an eye on you?
- Hayır, sorun yok.
- Irisa, let me see.
- Irisa, bırak da bakayım.
- It's not my blood.
Tommy ve Irisa nasıl?
How's Tommy?
Irisa'yı vurduğuma inanamıyorum.
Irisa? I can't believe I shot her.
Irisa'yı ıskalamışsın.
You missed Irisa.
- Irisa nerede?
- Where is she?
- Ya aynı şey Irisa'nın başına gelseydi?
What if you got the call and it was your little girl?
Irisa'nın bana ihtiyacı var.
Irisa needs me.
Bu Irisa'nın.
- It belongs to Irisa.
- Irisa'yla ilgili ipucu buldu.
- He got a lead on Irisa.
Irisa'yı etkileyen şey sende de var.
Whatever's infected Irisa, it's got you too.
- Irisa'yı kontrol eden tanrı.
The God that's pulling Irisa's strings.
Bu şeyler, biz Irisa'yı kurtarana kadar kıyamet günü tarikatçılarının hakkından gelecektir.
These things should knock those doomsday cultists on their asses long enough for us to get Irisa clear.
Irisa bunu istemezdi.
It's not what Irisa would have wanted.
Irisa.
Irisa.
Irisa'ya iyi geliyorsun.
You're good for Irisa.
- Irisa.
Irisa.
Irisa, bana öyle bakma.
Irisa, don't look at me like that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]