English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Izler

Izler Çeviri İngilizce

3,686 parallel translation
Bu arada küçük izler var, sıçramış su gibi duruyor ama aslında ben pisuara çok yakın durduğum için oradan sıçrayanları görüyorsun.
Oh, by the way, the little marks, uh, that look like water spots- - I tend to stand too close to the urinal, so what you're seeing there is splash back.
Çünkü kalçalarında garip izler var.
'Cause she's got these weird bumps on her thighs.
Sanırım bazı izler buldum.
I think I just found some tracks.
Hala gösterimde olduğu bir sinema bulursam,... benimle gelip izler misin?
If I find a theater that is still showing it, will you go with me to watch it?
* Aşkının bıraktığı izler hatırlattı bana bizi *
♪ the scars of your love remind me of us ♪
* Aşkının bıraktığı izler nefessiz bıraktı beni *
♪ the scars of your love ♪ ♪ they leave me breathless ♪
Şurada başka izler var gibi.
Looks like there's another set down there.
Molly'nin bileğinde kırmızı izler vardı.
Molly had these red marks on her wrist.
Bu durumda, diğer tarafta da izler olması lazım. Ama yok.
In this case, on the other side would be identify traces of caterpillars, but there's not.
Katilin kullandığı sopanın uç kısmında izler vardı.
We found scratches inside the throat of the stick our killer used.
Kolundaki bu izler nedir?
What's this pattern on her arm?
- Hayır, sadece izler ve fotoğraflar.
No, just prints and photos.
Dedektif Burkhardt ve Griffin gemideki izlerle ajanlarınızın öldürüldüğü yerdeki izler arasında eşleşme buldu.
Detectives Burkhardt and Griffin just matched the prints found in the cargo container with those at the scene of your agents'death.
Okul çıkışlarında gizli gizli onu izler hayaller kurardım.
I used to secretly watch her come out of school and dream.
Ayrıca ne torba ne de ip var. Ama bağlandığına dair izler var.
Also, there was no ropes, no bags, but there were ligature marks.
Bombalarla ilgili izler arıyoruz.
We're looking for signatures on the bombs.
Ev sineması izler gibi insanları vurup durmuşlar.
They shot this whole thing like a home movie.
Film izler misiniz?
Will you watch a film?
Romantik komedi filmleri izler, patlamış mısır yeriz.
We'll watch rom-coms, eat popcorn.
Muirfield her şeyi izler.
Muirfield tracks everything. Okay...
Muirfield her şeyi izler.
Muirfield tracks everything.
Tüm izler küçük arterler ile kesişti.
All those marks cross minor arteries.
Aynı izler 5 yıl önce Utah'ta bir cinsel saldırının olay mahallinde bulunmuş.
Seems the same prints were found at the scene of a sexual assault five years ago in Utah.
- Aynı zamanda, mor arabaya el koyalım, yani, izler için kontrol edebiliriz.
In the meantime, impound the puce car so we can have it checked for prints.
Fiber optik izler hakkında bir şeyler okuyordum ki bir kaç tıklama sonra "Rhonda bana yardım et." adlı bir ilişki danışma sitesine takıldım.
But what happened was, I was reading about fiber-optic footprints and a couple of clicks later, I was on a relationship advice website called Help Me Rhonda.
Forseps izler bırakabilir.
Forceps can leave tool impressions.
- Bu izler nasıl geldi o zaman?
How did it get there?
Bu izler ne?
- What are those marks?
Yıllanmış trajedinin kendi üzerine düşeni yapmasını izler,... ve gardını indirmesine izin verdiği anda eski komedya ağzının kenarı ile sırıtırsın.
It watches old Tragedy doing his bit, and the moment he lets his guard down, old Comedy turns up the corners of his mouth.
El ve ayak bileklerindeki izler günlerce bağlı tutulduğunu gösteriyor
The ligature marks on her wrists and ankles made it apparent that she'd been restrained for days.
El ve ayak bileklerinde izler mevcut.
Ligature marks on her wrists and ankles.
Şu izler, katilimizin elinin tersinin kuvvetli olduğunu gösteriyor.
Those streaks show our killer has one hell of a back swing.
Olay dün gece oldu yani izler silinmiş olabilir.
Uh, it happened last night, so the readings could be cold by now.
Thom'la Juliette'in takip ettikleri izler bunlarsa, bence bunu yapan bir insandır.
If these footprints are what Thom and Juliette followed from the horse attack, I'm thinking whatever did this was human.
- Diğer izler ise yine aynı aralıkla kapıya doğru gidiyor.
The other impressions- - also evenly spaced, heading towards the door.
Sid'in kurbanının yüzünde ve burnunda... Sid'in kurbanının yüzünde ve burnunda bulduğu izler? ... bulduğu izler?
The trace that Sid found on the victim's face and nose?
Bu kızın 12 numara bot giydiğinden şüpheliyim. Bu kızın 12 numara bot giydiğinden şüpheliyim. Muşambadaki izler gibi.
I doubt that girl wears a size 12 work boot, like the prints from the tarp.
Su kenarında bulduğumuz izler dingil aralığı az olan bir arabaya ait.
The tracks we found by the water were from a car with a smaller wheelbase.
Çatıya giden izler vardı. O anda ben de anladım.
There were tracks going over the roof, and at that point, I knew.
İzler miyiz?
Wanna watch it with me later?
İzler nereye çıkıyor?
Where do the tracks lead?
İzler kapı ağzında bitiyor ama dışarıda kana dair hiç iz yok.
Impressions end at the doorway, but he didn't track any blood outside.
General, büyük çaplı manyetik izler alıyorum...
General, I'm picking up a large magnetic signature...
İzler, gemide bulduklarımızla eşleşiyor ama henüz kimlik yok.
The prints match the prints we found on the ship, but no I.D. yet.
İzler bulduk, Amirim, tam buradan başlıyor.
We got tracks, Chief, starting right here.
İzler silinmiş.
The trail went cold.
Geçmişten İzler
Out of The Past
Elmacık kemiğinin üzerindeki izler dişlerden kaynaklanıyor.
These marks on the zygomatic are from teeth.
İzler şu yola doğru gidiyor.
Tracks lead off that way.
- İzler kesildi.
I don't see them anymore.
İzler 35 cm uzunluğundaydı.
The tracks were about 14 inches long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]