English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Içinde ne vardı

Içinde ne vardı Çeviri İngilizce

341 parallel translation
- Teneke kutunun içinde ne vardı?
Poison ivy?
Burada... Avucumun içinde ne vardı biliyor musun?
You know what I had right here- - right here in the palm of my hand?
Tıraş bıçağı kutusunun içinde ne vardı?
But what was in the razor blade case?
Peki sisin içinde ne vardı?
Yes, but what was there in this fog?
Bir de Lüders ona paket bıraktı demiştin,... içinde ne vardı?
And the package that Lüders left for him, what was in it?
- Simidin içinde ne vardır?
- What's in the middle of a bagel?
.ıçtık, acaba yağmurun içinde ne vardı.
Crap, I wonder what's in that rain.
Bunun içinde ne vardı Doktor?
Wow! What was in that, Doctor?
Affedersiniz ama bu pizzanın içinde ne vardı?
Excuse me, but what's on this pizza?
Senin içinde ne vardı böyle?
What the hell was in you?
Soğuk çorbanın içinde ne vardı?
What's in the gazpacho?
O kovanın içinde ne vardı hakikaten?
What was in that bucket anyway?
Tahmin et içinde ne vardı?
Guess what's in it?
- Peki içinde ne vardı?
- And what was inside?
Hangi kadın armodilo dolması yapar? Acaba o yumurtaların içinde ne vardı?
What kind of a woman makes an armadillo meat loaf and God knows what was in those eggs.
Dondurucu sıvının içinde ne vardı bilmiyorum, ama çözüldüğümde yün örmek istedim.
I don't know what was in my cryo-sludge but when I thawed, I wanted to knit.
O kargo sandıklarının içinde ne vardı?
What was in those cargo containers?
Yemegin içinde ne vardı acaba?
What was in that stew?
Bana verdiğin o çayın içinde ne vardı, Lidell.
Just what was in that tea you gave me, Lidell?
İçinde ne vardı?
What was it?
- İçinde ne vardı?
What was in it?
- İçinde ne vardı?
- What was in it?
Setin içinde başka ne vardı, Johnny?
What else was in that set, Johnny?
- İçinde ne vardı?
So what was inside? .
İçinde her ne vardıysa, alınmış.
The side of a hill has been hollowed out, and here's a network of canvases covering the excavation. You tell me what's in there.
- İcinde ne vardı?
- What was in it?
Son 24 saat içinde ne kadar madara olduğunun farkına vardın mı?
Any idea how ridiculous you've sounded in the last 24 hours?
- İçinde ne vardı?
- And what was in it?
- İçinde ne vardı?
- What's in it?
İçinde ne vardı?
What's in it?
- O arabanın içinde ne işim vardı?
- How did I end up in that car?
Ve herşey bir anda anlam kazanır... zira her ne kadar sevilmek istese de... sevilmek için can atsa da... onda topluluk içinde yok olmayı,... anonimleşmeyi arzulayan bir yan da vardı.
Then it made all the sense in the world... because although he wanted to be loved... craved to be loved... there was also something in him... that desired immersion in the mass and anonymity.
- İçinde bir iblis vardı. - Ne?
- This had a demon inside.
Ne geçmiş, ne şu an, ne de gelecek kendi içinde vardır.
Neither the past, nor the present, nor the future... exists in its own right.
Dur bir dakika. İçinde ne vardı?
WHAT'S IN IT?
İçinde ne vardı?
What was in it?
Hadi, ne vardı içinde?
Come on, what was in it?
İçinde ne vardı sanki?
You know what was inside?
Ne yazık, öyle değil mi ne tatlı bebeklikleri vardı bir örnek giysileri içinde otururlardı benim küçük bebeklerim, Natalie ve Nicola...
Shame though, innit? They were such lovely little dolly wotsits, sitting there in their matching outfits.
Artık fark etmez. İçinde ne kadar vardı, şimdi bilemeyeceğiz.
It doesn't make any difference... since we won't know what was in there.
İçinde ne vardı?
Is everything there?
- İçinde ne vardı?
- What was it for?
İçinde ne kadar vardı?
How much did you lose?
Ne vardı içinde?
What was in it?
Öyle bir saray ki, içinde ne kral, ne kraliçe, ne dükler, ne kontlar ne de prensler vardı, hepsi birer vatandaştı.
A palace in which there is no king or queen or dukes or earls or princes, but subjects all.
- Ne kadar vardı içinde?
- How much was in it?
- Onun içinde ne vardı?
What did you have in there, anyway?
- Sizce ne vardır içinde?
- What do you think is in there?
- İçinde ne vardı?
- And what was in that?
İçinde ne vardı?
What was in this?
İçinde ne vardı peki?
What was in it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]