Işınlayın Çeviri İngilizce
193 parallel translation
- Işınlayın Scotty.
- Beam us up, Scotty.
Işınlayın.
Energize.
Işınlayın Bay Remmick.
Energize, Mr. Remmick.
Işınlayın. İyi şanslar efendim.
Good luck, sir.
Işınlayın, Şef O'Brien.
Energise, Chief O'Brien.
- Işınlayın.
- Energise.
- Işınlayın.
- Energize.
Işınlayın!
Energize.
Işınlayın.
Beam him aboard.
Işınlayın.
- Energize.
- Işınlayın.
Energize.
Işınlayıcınızı kendi koordinatlarıma kilitledim.
I have locked your transporter device on my coordinates.
Işınlama odası, Mr. Spock'ı gemiye ışınlayın.
Transporter room, beam Mr. Spock aboard.
Işınlayıcıyı eski verilere göre yeniden programlayın.
Reprogram the transporter as previously directed.
Ganimet odasındaki bu alet, ışınlayıcının güç kaynağı. Işın için çok enerji gerekecektir.
here in the plunder room is the energy source for the Magnaray the ray uses the energy of will power
Işınlayıcının gücü minimumda.
My transporter power is down to minimal.
Işınlayıcı odası, ışınlayın.
Transporter room, energize.
Işınlayıcıyı maksimum dekontaminasyona ayarlayın. Ve geldiklerinde tam bir genel muayene ve gözlem istiyorum.
Set the transporter to maximum decontamination, and then full examination and observation when they're here.
... böylece iğrençliğini gören her çocuğun attığı çığlık hatıralarına kazınacak her bebeğin döktüğü gözyaşı ve "Yüce Tanrım, bu da ne böyle?" diye haykıran her kadının feryadı, o mükemmel kulaklarında çınlayıp duracak.
So that every shriek of every child at seeing your hideousness will be yours to cherish. Every babe that weeps at your approach, every woman who cries out, "Dear, God, what is that thing?" will echo in your perfect ears.
Işınlayın.
Energise.
Işınlama odası. Onları ışınlayın. Derhal!
Transporter room, get them up.
Her şeye hazırlıklı olalım. Işınlayın.
Energize.
Işınlama odası, ışınlayın.
Transporter room, energize.
Işınlayıcının biyofiltresi de onu bu yüzden ayrıştıramadı.
That's why the transporter's biofilters couldn't extract it.
Işınlayıcı, tüm iletimlerin bir kaydını, bir örneğini saklıyor.
The transporter keeps a record of all transmissions, a pattern.
- Bay Scott. - Emret komutanım. Lütfen ışınlayıcıların tamir edildiğini söyle.
Mr Scott, please tell me the transporter is working.
Bu fark, enerji akımının... ışınlayıcıdan reaktöre geri tepme zamanı.
That variance is the time it would take the energy pulse to bounce from the transporter beam to the reactor.
Işınlayıcımız canlı maddeleri de kopyalayabilir, buna beyindeki anıların saklandığı bölüm de dahil.
Our transporter replicates living matter, including where the brain stores memory.
Işınlama odası 3, mekik 1'i hangara geri ışınlayın.
Transporter room three, beam shuttle one back to its bay.
Işınlama odası, bilim ekibine kilitlenin, onları gemiye ışınlayın.
Lock on to the science team, beam them aboard.
Işınlama odası üç, davetsiz misafire kilitlenin ve onu gezegene geri ışınlayın.
Transporter room three, lock on to the intruder and transport her to the planet surface.
Işınlayıcının etrafındaydılar.
They were around the transporter.
Işınlayıcının tarama testi anormal bir enerji dalgalanması gösteriyor.
The diagnostic of the transporter system shows an energy fluctuation.
Size doğrudan bir emir verdim, Mr.Data. Işınlayıcı kilidini kaldırın hemen.
I gave you a direct order. Release that transporter lockout now!
Işınlayıcılarını hazırlıyor olabilir.
They may be readying a transporter.
Işınlayın.
- Confirmed.
Işınlayıcılarını çalıştırıyorlar.
They are initiating their transporters.
Teğmen, başmühendisimiz Potemkin'in ışınlayıcı kayıtlarını inceliyor.
Lieutenant, our Chief Engineer is checking the logs of the Potemkin.
Işınlayıcı Şefi ikinci bir kapsama ışınıyla durumu dengelemeye çalışmış.
The Transporter Chief tried to compensate with a second beam.
Işınlayıcının enerjiyi kalıcı maddeye çevirmesi dışında.
But the transporter reconstitutes permanent form.
Ortada ışınlayıcının kilitlenebileceği bir şey yok.
There is no pattern-lock for the transporter.
Bu büyük bir engel, Data. Işınlayıcının taklit cisimleri kabul edeceğini sanmıyorum.
I don't think the transporter will accept simulated matter.
Işınlayıcının kendisi de bir simülasyon olduğu için bilgisayarda ışınlama kayıtlarını oluşturacak hiçbir veri yoktu.
Since the transporter is a simulation, the computer had no real data for the transport logs.
Işınlayıcılarınızı kullanarak sanal bir cismi dışarı göndermeyi denediler.
They attempted to use your transporter to remove a simulated object from the holodeck.
Bizim ışınlayıcımızın gerçek olması işe yarayacağı anlamına gelmez.
Just because ours is real doesn't mean it will work.
Işınlayıcının Heisenberg dengeleyicilerini ayırabilir ve bağımsız hareket etmelerini sağlayabilirsek sanal güverte cisimlerini, ya da kişileri geleneksel maddelerin tüm bütünlüğüyle dışarı ışınlayabileceğimizi keşfettik.
We have learned that if we uncouple the Heisenberg compensators and allow them to re-scramble randomly, then we can beam a holodeck object, or a person, off the grid with all the cohesion of conventional matter.
Işınlama Odası 1, Profesör Galen'a kilitlenin ve onu hemen Revir'e ışınlayın.
Transport Professor Galen directly to sickbay.
Işınlayıcılar üzerinde çok çalıştın mı?
Have you ever done much work on transporters?
Işınlayıcının bizi kendi tarafımıza götürebileceğini düşünüyoruz.
A transporter will help us get back to our side.
- Işınlayıcı güvenli moda alınıyor.
- Switching transporter to secure mode.
- Gidin. Işınlayıcının onları ışınlaması için 6 saniye gerekecek.
The transporter will need six seconds to beam them down.