Jock Çeviri İngilizce
1,068 parallel translation
- O senin, Jock.
He's all your's, Jock.
- Efendim?
- Jock.
Jock, siz köprüden çekilin.
Jock, get the men across the bridge.
Jock, onları korumaya hazırlan.
Jock, take the Vickers and set it up this end.
Rafer, Jock, pistin çevresini koruyun.
Rafer, Jock, set up cover on the edge of the airstrip, move.
- Jock'un durumu nasıl? - Öldü, efendim.
- How's Jock?
atlet yiyeceklerim ve spor özlemim gittiğinde depresyona girdim
I got depressed as hell when my athlete's foot and jock itch went away.
- İskoç muhafızların birinden.
- One of the jock guards.
Taşıyıcılık mı? Hani golf sopalarını taşır... suspansuar.
You know, a caddy, a looper a jock.
Onlara profesyonel olduğumu söylüyorum. Bana kimi veriyorlar dersin?
So I tell them I'm a pro jock and who do you think they give me?
Jock!
Jock!
Jock, motorlar!
Jock, the engines!
Motorları çalıştır, Jock!
Start the engines, Jock!
Uçakta büyük bir yıIan var, Jock!
There's a big snake in the plane, Jock!
Yılanlardan nefret ederim Jock.
I hate snakes, Jock. I hate them!
Eski bir sporcu olarak bayağı çeviksin.
You've got some fast moves for an old jock.
- Tenis ayakkabıları ve sporcu kayışları.
- Tennis shoes and jock straps.
Eski sporcu.
Ex-jock.
Ona eski sporcu denir!
That's ex-jock!
Sporcu kelimesinin kökeni nereden geliyor ki?
What is the origin of the word jock?
Konu şiirse otorite ben, kaşıntıysa sen olursun.
When we want to talk about poetry, we come to me. When we want to talk about jock itch, we come to you.
Bebeğimi bir daha böyle bayağılıklara maruz bırakırsan suspansuarına, hıyarcıklı veba aşısı yaparım.
If you expose my baby one more time to cheap shots like this I'll inoculate your jock strap with bubonic plague.
Eğer dürüst davranıp o lanet yerde saklanmazsa o zaman kalırım.
If he's honest and doesn't hide behind that tough jock façade, I'll stay.
Yani basın toplantısı bir kalın kafalı eski sporcu.. ... efsanesinin daha doğuşunu duyurmak için yapılıyor.
So, it's a press conference for yet another thick-headed jock epic?
Ama çok geçmez, ülkede ne kadar avcı pilot, roketçi, usta havacı varsa... hepsi buraya doluşacak, duvarı aşıp... piramidin tepesine erişmek isteyecek.
But soon, every fighter jock, rocket ace, and rat-racer in the country... will be headed this way, wanting to push the outside of the envelope... and get to the top of the pyramid.
Eh, bir avcı pilotuyla evlendin mi, orduyla evlendin demektir.
Well, you marry a fighter jock and you marry the military.
İşte sefil tokmakçı olmayan bir avcı pilot.
This is one fighter jock who is not a miserable pudknocker.
- Sen beyzbolcusun.
You're the jock.
Ben asıl jokeyin nasıl görüneceğinden endişeliyim.
I'm not worried about how to say the words. I'm worried about how the jock's gonna look.
Sen kibirli sersemin tekisin!
You're such a goddamn jock!
Öğrenci desteğini alın, yatakhaneniz olsun Çamaşırhane paranız olsun, yeni arabalarınız olsun.
You got your alumni support, you get that jock dorm, you get the laundry money, you get the new cars.
Götünü yıkamayı mı unuttun?
Forget to wash your jock?
Biraz İskoç.
Sort of a jock.
Aptal bir sporcu olan Steve ile nasıl ciddi olunabilir ki!
How can anyone be serious about a stupid jock like-Steve!
4983 tükenmez kalem Bir de Golden State Otobanı'nda bulduğumuz sporcu çamaşırı.
" Here you are seventy-nine pairs of sunglasses, two hundred and twelve cigarette lighters, four thousand nine hundred and eighty-three ballpoint pens and here's a jock strap we found on the Golden S tate Freeway.
Kısacası milletle oynardı ve sonra da sinirlendirirdi.
She used to laugh about this one jock whose eyes were bigger than — When he couldn't get it on, he got a little upset.
İşte süper bir dans koşusu.
Just a super jock dance.
Yine İskoç kaşıntısı mı?
Jock itch again?
- O zaman şortunda!
- It's in his jock!
- Şortunu arayın!
- Search his jock!
- Şortunu aramayacağım.
- I'm not searching his jock.
- Şortunu arayın.
- Search his jock!
- Ben yapmayacağım.
- I'm not searching his jock.
Eğer onun şortunu arayacaksan, önce benim elimi sıkmanı yeğlerim.
If you're searching his jock, I'd rather you'd shake my hand first.
Gergin tişörtünün üzerinde kışkırtıcı bir broş. Bob Balling adında bir jokey ile evli- - Bu aralar Votka ve kendini ifade edemeyen depresyon durumunda ve "Altın Yıllarını" arıyor.
married a jock named bob balling- - currently intoest, vodka, and vague malaise about what she imperfectly recalls as her "golden years."
Kendi tarafında, mavi süveteri içindeki o jokey'e ağzını suyunu akıtıyor.
on her side, she's drooling over that varsity jock in the blue sweater.
Unutmadan, geçen gece Marcie'nin striptiz kulübünde bir adamın donuna düşürdüğü evlilik yüzüğünü de vereyim.
By the way, here's her wedding ring that she lost down some guy's jock at a strip club last night.
- Sıradan birinin işine yaramaz.
- Over any jock's head.
Jock?
Jock?
Biz buna fıtık operasyonu diyoruz.
[LAUGHS] That's what we call a "faking you out of your jock."
Buna, yaşlı Jock da dahil.
That includes old Jock.