Kactın Çeviri İngilizce
6,785 parallel translation
Benny, onların kavgaya başladıklarını görür görmez kaçtı.
Benny ran as soon as he saw them starting to fight.
Yani seni açıklıkta bırakıp Horrocks'la görüşmeye gittim ve sen de kaçtın. Yani taşlara dönmeye ve kocana dönmeye.
So, when I left you in the glade and went to meet Horrocks and you ran away... you were trying to get back... back to the stones and back... to your husband.
Olay yerinden kaçtı ve her şey yolunda ama yardımınıza ihtiyacım var.
He has fled the scene and everything is okay, but I'm gonna need your help with something.
Kaçtığını ve onları terk ettiğini sanmıştım.
I thought you'd go running away and leave them.
- Tırsıp kaçtın sandık.
- Thought you pussied out.
Hayatın boyunca kaçtın.
You've been running all your life.
"Kızınızla kaçtık ve benden korktu" mu deseydim?
"hey, I snuck your daughter out, and she freaked on me?"
Nasıl kaçtığını hâlâ tam kestiremedim.
I'm still foggy on how you escaped.
Güç kaynakları yok olmadan önce kaçtıklarını mı düşünüyoruz?
do we really think they bailed before their power went down?
Zoe, neden kaçtın?
Oh. Zoe, why...
Benden kaçtığını biliyorum.
I know you've been avoiding me.
Philip, Viyana'nın ortasında bir bomba patlatıldı ve bunu yapan adam kaçtı!
Philip, a bomb was detonated in the heart of Vienna and the man responsible got away!
Hapisten mi kaçtın?
You skip bail?
Henüz fidye araması gelmedi. Yan kapıdaki çocuk bir arabanın hızla kaçtığını duymuş.
Kid next door heard a car speed off.
O ve Ricky'nin neden kaçtığını açıklıyor.
No wonder she wanted out.
Kaçtın Ramu.
You ran, Ramu.
Evden mi kaçtın?
Did you run away?
Kahinin kaçtığını halkın bilmesini isterler mi?
Do you think they want people to know that their oracle ran away?
Neden kaçtın?
Why did you run away?
Vahşi adamdan nasıl kaçtın?
How did you escape the wild man?
Onu yaraladın. Çok fazla kan kaybetti, güçsüz düştü. Ben de kaçtım.
The... wounds you gave him, he lost a lot of blood, got weak, and I ran.
Troezen Ormanı'ndan geçerek tüm yolu sorunu sormak için geldin. Kaçtığımı görünce beni takip ettin, hayatını riske attın. Bir adam ve bir kiklop öldürdün.
You came all the way from the Forest of Troezen to ask your question, but when you saw that I'd run away, you went after me, risked your life, killed a man, and a cyclops,
O zaman kaçtığın falan yok.
So, there's no running away.
Diğer suçlarının yanında Alaman İspanya'dan hayati bir deşifre makinesiyle kaçtı.
Amongst his many crimes, Alaman fled Spain in possession of a vital cipher machine.
Burasının zevki kaçtı.
I can't be here.
Mantıksızca davranıyordu,... sıcak arabanın içine bir bebek kilitledi, ve sonra da onu sorgulamaya çalışınca kaçtı.
He was acting irrationally, left a baby locked inside of a hot car and ran away when we tried to question him.
- Kaçtın demek?
You escaped, then?
Bu benden ve kız kardeşlerimden kaçtığın içindi.
That's for running off on me and my sisters.
Talia'nın babasıyla kaçtığını düşündük.
We figured Talia was running away to be with her father.
Ama kaçtın.
But you got away.
Ya da burada yatak odanda uzandığım ve seni gençken gizlice kaçtığını düşünmemden mi?
- Mm or... the fact that... - or that you saved my life... I'm laying here in your bedroom, thinking about you sneaking out as a teenager.
Evdeki çığlık atan çocuklardan ve bigudili Caligula'dan nasıl kaçtığını da biliyorsun yani.
Since even Lester left, and you know how he avoids home now, what with the screaming kids and Caligula in curlers.
Evden mi kaçtın?
Run away from home?
Neden biraz da kaçtığın evle ilgili konuşmuyoruz?
Why don't we talk a little bit about the home that you ran away from?
Ne yaptın ve neden oradan kaçtın?
What did you do, and what are you running from?
Hem, sahiden kaçtıysa neden peşime düşmek için her şeyi riske atsın?
Besides, if he's really escaped, why risk all that to come after me?
Hadi ama Mikael'ın gazabından birlikte yüzyıllarca kaçtık.
Heh heh heh. Oh, come on! We all fled Mikael's tyranny together for centuries.
Birini yakaladık, biri kaçtı ama Oliver'ın da kaçırdığı oluyordu.
One caught, one got away, But even oliver bats.500 sometimes.
Kaçtığın için kötü hissetmeyesin.
About running away with that filthy whore.
Kaçtım çünkü planın bok gibi.
I left because your plan is shit!
Onu dışarı bıraktınız ve o kaçtı.
You let him out, and he ran.
Siz kaçtığını söylediniz.
- No, y... you said he escaped.
Neden kaçtığını biliyor musun?
You know why he flew the Coop?
Kederinden kaçtığın çok belli.
It couldn't be clearer! You're running away from your grief.
Neden kaçtınız?
From what?
Ama kadın kaçtı.
But she ran.
- Kaçtın mı, n'aptın?
- What you do, break out?
Waits, iki gün önce dedektifleri öldürdüğünü iddia ettiği kurbanların cesetlerine götürürken kaçtı. Bu sırada, Savcı Yardımcısı Luis Escobar'ı öldürdü ve bir Los Angeles Polisi dedektifini ciddi bir biçimde yaraladı.
Two days ago, while leading investigators to the remains of his alleged victims, Waits escaped, killing Deputy District Attorney Luis Escobar and seriously wounding an L.A.P.D. detective.
Bu yüzden mi kaçtın?
So you're just gonna run off?
Aileni bırakıp kaçtın ve hapiste olman konusunda yalan söyledin.
You ran out on your family, and you lied about being in jail.
Senin kaçtığın kişiler.
That's who you ran from.