Kalay Çeviri İngilizce
1,158 parallel translation
Burada yalnız mı kalayım?
Stay here alone?
% 38 kalay.
38 per cent tin.
Burada kalayım ve Larry ile evleneyim.
Let me stay here and marry Larry.
- Niye kalayım?
- Why should I?
Neden kalayım ki?
Why should I?
Tillis'ın yanında mı kalayım? Hannibal!
Stick with Tillis?
Yanında kalayım. Bunu nasıl yapacağım ki?
"Stick with him." How am I gonna do that?
- Yapma Skipper, bırak kalayım.
- Skipper, let me stay.
İzin ver kalayım.
Let me stay.
- Neden iş yerinde kalayım ki?
Why would I live at my work?
Bir daha düşündüm de, bir süre daha bar'da kalayım.
On second thoughts, I'll stand in the bar.
Yanında kalayım.
Let me stay here with you.
Bu aşağılık dünyada neden kalayım ki?
What should I stay... In this vile world?
Beni mazur görün, Dr. Aziz, epey yoruldum, ben burada kalayım.
Do forgive me, Dr Aziz. I'm rather tired, so I think I'll stay here.
Tanrı aşkına, gideyim mi kalayım mı?
For Christ's sake, should I go or not?
Global pazarda, afyonun tapyoka unundan... ya da Malezya kalay cevherinden hiç bir farkı yok.
In the global market, uh, opium is no different from tapioca... or tin ore from Malaysia.
Kabul ederseniz, ben burda kalayım.
If it's all right, I'll just stay here.
Biraz kendime geleyim, Linda. İzin ver, biraz yalnız kalayım.
One must go in to fetch a diamond out.
Lütfen bırak bu gece burada kalayım, olur mu?
Let me just stay here tonight, okay?
Ama bırak burada biraz daha kalayım.
But let me stay here a little longer.
Şu küçük meyve suyu paketlerini bilirsin ya kalay folyodan yapılan, hani içmek için pipet sokarsın?
You know those little packets of fresh fruit juice... made out of tin foil, where you stick little straws in them to open them?
Hangi kılığa girmek zorunda kalacaksam kalayım, alışırım ama Ulu Efendimizi yüzüstü bırakmam!
Whatever disguise I must adopt... I shan't abandon the Great Lord.
En iyisi ben burada kalayım.
Maybe I'd better stay here with her.
Niçin kalayım?
Why do I have to stay around this?
İzin ver yanında kalayım.
Let me stay with you.
Neden kalayım?
Why should I stay?
Biraz başbaşa kalayım,.
Leave them with me, Monsieur Ambssssdeur.
10.'nun kalay olduğunu biliyorum.
I know the 10th is tin.
Brad, ölüp de üstüme kalayım deme.
Brad, don't you ever die on me.
Sakın geç kalayım deme.
Don't get stuck in a cab again.
Redruth'da kalay madeni işleten bir aileydik,.. ... fakat madeni bir şirkete sattık geriye kalanlar bizim için yeterli oldu.
We were a family of tin-miners at Redruth, but we sold out our venture to a company, and so retired with enough to keep us.
Taktik pozisyonumda mı kalayım, yoksa ekibin başına mı geçeyim?
Shall I remain at my tactical position or lead the team?
Bu gece seninle kalayım.
Let me stay with you tonight.
İzin ver burada kalayım!
Let me remain here!
" Fikir değiştirirsin kalayım diye Ama karar değiştirirsin yine
" Change your mind start and go again But changed your mind again
" Kalayım diye Ama karar değiştirirsin yine
" Start to go again But change your mind again
- Sen kızla ilgilen, ben çocukla kalayım.
- and I'll stay with the kid. - Yeah.
- Olur. Git Maggie için Chris'e yardım et. Ben de çocukla kalayım.
Go help Chris with Maggie, and I'll stay with the kid.
Ben kızın yanında kalayım.
I'll stay with the girl.
- Bir kaç dakikalığına çocuklarla baş başa kalayım.
I think I should have a talk with the boys in the den for a few minutes.
Arabada mı kalayım?
Stay in the car? It's cold.
Bu gece buralarda kalayım.
I'm gonna stay around here tonight.
Lütfen bırak burada kalayım ve balık arayım.
Then, please, let me stay here and... and look for fish.
Sadece bu gecelik yanınızda kalayım.
Just let me stay here the night with you.
Sırf yaşadığım yere uzak diye neden iyi bir eğitimden mahrum kalayım?
Why should I be deprived of a good education just because I am geographically undesirable?
Onu bana ver, ya da yaptığın ihlalleri rapor etmek zorunda kalayım.
Give her to me, or I may be forced to report your transgressions.
Onları bırak, Onları bırak ve yanında kendi rızamla kalayım.
Release them. Release them and I will stay with you willingly.
Ama diyorum ki : Filmin son 30 dakikasını baştan çekmek zorunda mı kalayım?
But I'm saying is that do I also have to shoot the last 30 minutes of the movie in the beginning?
öyle idim, öyle kalayım.
I was like that, I'd like to be like that all the time.
- Kalayım mı?
Stay?
Bir kalay madencisinin mirasçıyla evlendim.
I married a tin heiress.