Karşıda Çeviri İngilizce
12,102 parallel translation
Karşıda bir lokanta var.
I think there's a place across the street.
Karşıdan karşıya geçerken hep her iki tarafa da bakmam.
I don't always look both ways when I cross the street.
Karşıda olduğunu söyle.
Tell them you're over there.
Sesi diğerlerinden farklı ve baba da kendi çağrısıyla karşılık veriyor.
Her cry is unique and the father responds with a call of his own.
Bu grup da sağdaki duvara karşı dursun.
Now if this group will kindly go stand against the east wall.
En çok da bu Dünya'ya karşı açlık duyar.
And he hungers for Earth most of all.
Bunun karşılığında da banka mevduatlarınızı artırmanızı istiyorum.
In exchange for our efforts, we need you to increase your deposits.
Günaydın, Avalon'da harika bir gün bizi karşılıyor.
Good morning, it's a beautiful day here on the Avalon.
Karşılığında da erkek grubuna katılmayı düşüneceğimi söyledim.
In exchange, I said that I would consider joining his boy band.
Ve son olarak da, Facebook sayfanızı inceledim ve bu çirkin resimle karşılaştım...
And finally, I took a look at your Facebook page and was confronted with this sordid image.
Bayonne'da ne güzel bir karşılama yapıldı, değil mi?
And what a reception for you in Bayonne.
Linda'ya da bir şeyler karaladım, ama hiç karşılık vermedi.
I wrote to Linda, too, but she never wrote me back.
Ama sana karşı çıkanlar da oldu.
But you've also had a lot of adversity.
Aklındaki ücretin 25 bin olduğunu biliyorum bu harcamayı da bu yılın bütçesinden karşılamak istiyorum.
My math says your fee's 25,000. I need that expense on this year's budget, so what do you say we wrap this up right now.
"Eğer bir adam, bakire kızına karşı uygunsuz şekilde davrandığını düşünüyorsa ve kız da çiçeklenme zamanını geçirdiyse, bırakın istediğin yapsın."
"If any man thinks that he is behaving himself unseemly " towards his virgin daughter, if she pass the flower of her age, " and if need so requires, let him do what he will,
- Bay Sybert onu dedi, Bay Sybert bunu dedi. Koca herif oldu, bırak da kendi söylesin. Adam karşımızda.
- Mr. Sybert says this, Mr. Sybert says that, he's a big boy, let him say it himself, he's right here.
... Cambodia'da komünist olduğundan şüphelenilenlere karşı savaş da.
... and in Cambodia, the fight against suspected communists.
Çocukların bugünlerde dinlediği uyuşturucu temalı müzikler yapıp sonra da ebeveynlere açıklar ve böylece onlar ilaçlarla düzen karşıtı temaların nasıl Rock Roll müziğine sızdığını daha iyi anlayabilir.
Well, we were thinking that he could perform some drug-themed songs that the kids are listening to these days, and then interpret it for the parents, so that they can get a better understanding of how drugs and other anti-establishment themes have infiltrated rock and roll music.
Bırak da Lubey anın tadını çıkarsın.
Let Lubey have her moment. Come on, sweetie, be cool.
Onlara karşı koyarsa da hapse gireceği kesin.
Otherwise he fights them and he for sure goes to prison.
Siz Kramer, Kramer'a karşı davasına aşina mısınız acaba? Yüz yüze kalacağınız dava bu şekilde olacak da.
You guys familiar with the case Kramer v Kramer... because you're about to be?
İnsanlar, doğa üstü bir varlıkla karşılaştığında ne yaparlar, ya da, ne düşünürler?
What people think people would do... When confronted by a supernatural presence.
Ayrıca işin bitiş zamanını da kararlaştırmak isterim ki... Karşılaşılamayan bir tarihte,... anlaşma sağlanamadığı takdirde sözleşme esasları orijinal anlaşmadaki belirlenen günü aşan her gün için bize para cezası ödemeniz olasılığına karşın yeniden değerlendirilecektir.
And what I'd also like is to agree on a deadline, which, if not met, means revisiting the terms of our contract with the probability of penalties paid to us by you for each day of work exceeding the original agreement.
Ya karşı koy ya da öl. Hep yanında olacağım, söz.
Stand or fall, I'll never leave your side, I swear it to you.
Ya karşı koy ya da öl demiştin.
Stand or fall, you said.
Ya karşı geliriz ya da ölürüz, asla terk etmem.
I can't stand or fall, I'll never leave you.
Ya karşı koy ya da öl.
Stand or fall.
Karşılar bizi önce sonsuzluğun beyaz bayrağı, - Sonra ise Tanrı, her kapıda.
Eternity's white flag before, And God at every gate.
Atımı geri almalıydım, karşılığı da buydu.
I needed my horse back, and this was the price.
David kazanırsa adil bir karşılık olarak, karısına götürülecek ve karısı da yolunu seçecek.
If David is victor, then in fairness, he will be taken to his wife and she will decide their fate.
Karşı koymanın dayağın sonunu daha da uzatacağını asla anlamadın.
You never understood that fighting back makes the beating last longer.
Umalım da bir daha karşılaşmayalım.
Let's hope we never meet again.
Belirtileri gösteren biriyle karşılaşırsanız lütfen Hastalık Kontrol'e ya da aşağıdaki internet sitesinden yerel kurumlara ve Hastalık Kontrol yardım hattını arayarak bildiriniz. "
"who exhibits symptoms, please notify the CDC " or your local authorities via the web site listed below, or contact the CDC hotline. "
Karşıma çıkıp da bana, yaşlıydın, deme.
Don't you come telling'me I was too old.
Eminim o da asla bedelini ödemeden babasına karşı gelmemiştir.
I bet he ain't never disobeyed his daddy without paying the consequences.
İşin aslını anlayınca da babama karşı bütün korkum geçti ve tam orada bir erkek oldum.
When I see what the matter of it was, I lost all fear of my daddy, and right there, I became a man.
Sana ihtiyacım var bana karşı tamamen dürüstlük Ya da bu işe yaramaz.
I need you to be completely honest with me or this doesn't work.
Görüyorsunuz ya, kızım da bir şeyler biliyor ama yalnızca karşısında duruyorsa.
See, my daughter, she knows a thing or two, but only if it's staring at her in the face.
Hayatınızı yalnızca karşınızda olanı görerek sürdürürseniz pek çok fırsatı da kaçırırsınız.
If you go through life only seeing what's right in front of you, you're gonna miss out on a whole lot.
Küçük Atlanta da, 20 kadar hanei tecavüz şikayetleriyle karşılaştım. ve aynı zamanda kahrolası bir patlayan araba.
I've fielded about 20 trespassing complaints in Little Havana and a freaking car blew up.
Tam da daha kötüsü olamaz derken, karşımıza hemen daha kötüsü çıkıyor.
It's kind of hard to think of any outcome that's gonna be worse than that, right there.
Miller, rüzgar olsun ya da olmasın, değirmenlerinin dönmesinin sırrı karşılığında ruhunu şeytana satar.
The Miller sells his soul to the devil for the secret of keeping his blades turning, wind or no wind.
Diğer takımların karşısına da böyle çıkıyoruz, ve böyle gideceğiz tamam mı? Bütün sene çok çalışacağız.
We're out here, ahead of all the other teams in the country, and we're gonna keep it that way and work hard all year, right?
Karşı kıyıda, adalet karanlık güçlerin eline geçti. Gotham'ın Yarasası tarafından işkence edilmiş ve damgalanmış sözde seks taciri polislerce bulundu.
Justice turn dark across the harbor when police found an alleged sex trafficker apparently tortured and branded by the Gotham bat.
Ama Alejandro rahatlıkla çaldığından beri savcı olayın içinde yok ve polislere karşı açılan davalar düşürülmeye zorlanmış.
But since Alejandro conveniently stole it, the da now has no case and is forced to drop the charges against the officers.
Sonra da bunun karşılığında senden bir iyilik isteyeceğim.
And then I'm gonna ask for something in return.
Sonra da kızının eğitim masrafını karşılarsın.
Then pay for your daughter's education.
Mahremiyetimi kabul ettiniz sonra da eşime karşı kullandınız. Bu ihanettir.
You accepted my confidences and then used them against my husband, that's treachery...
Kayıp ya da çalınmaya karşı güvenlik tedbiri.
Security in case it's lost or stolen.
Sonra da çok geç oldu. Ve işte karşınızdayım.
Then it was too late, now I'm here.
Simon bana bir iş vereceğini söyledi ve karşılığında da 5000 dolar ödeyecekti.
Simon said he had a job for me, for which he would pay $ 5,000.