English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ K ] / Kasık

Kasık Çeviri İngilizce

4,179 parallel translation
Ayrıca, Romanya'nın Sighisoara'da bulunan yapışık ikizlerin Orta Çağ'da yazılmış iki taraflı kasık tüberküller kırıklarının kasıklarından ayrılması hakkında makale yazıyorum.
Also, I'm writing a paper on asymmetrical bilateral fracturing... of pubic tubercles in late surgical separation... of postmedieval conjoined twins in Sighisoara, Romania. Wow. Nice.
Bu ahırda yaşamayı hakediyorsun. Tetanos ya da kasık biti ya da burada ne varsa ondan olursun umarım.
You deserve to live in the street of this pigsty, and I hope you get tetanus or crabs or whatever else is crawling around here.
- Levi'ın kasık bölgesinde uzun, sarı bir saç bulmuşlar.
They found a long, blond hair on Levi's groin area.
- Kasık mantarı için o. - Taşak için mi?
That's for my tinea cruris.
Kasık üzerindeki pürüzlü görünüme göre 30'lu yaşlarının ortasında.
The granular appearance of the pubic face indicates mid-30s.
Kasık için ağrı kesici alıp "General Electric Theater" izliyorum.
I take a midol and watch "General Electric Theater."
İkimize de birer tane şu kasık lastiğini aldım.
Got two of these groin cloths, one for each of us.
- Issy'nin ısırması için de bir kaşık.
And a spoon for Issy to bite on.
Evet, haneye tecavüz..... hırsızlık ve tutuklanmaya karşı göstermekten sabıkası var. Şimdi de birinci lige terfi etmiş.
Yeah, he was busted for breaking and entering, burglary, resisting arrest.
Kaşık surat doğru diyor.
Yes.
- Kaşık surat.
What? Spoon face.
Şu salak maskeyi çıkar artık kaşık surat.
I do. And take off this damn oxygen, spoon face.
Sana sormadık kaşık surat. Şu butona basıp insanlarla konuşuyorsun, bu kadar.
All you got to do is click this button here, and you start talking to other people on the screen.
Paul Reid'in sabıkası oldukça kabarık ; uzun yıllar sayısız defa alkollü, araç kullanma, tam dört kez, ailesine yani karısına ve kızına yönelik şiddetten dolayı, evine polis çağrılması!
Paul Reid has a GBH against him, countless drunk and disorderly arrests going back years and four accounts where police have been called to intervene in domestic violence against his wife and his fucking daughter!
İşçi Sendikası eyalete dava açtı Sağlık Bakanlığı'nın işçileri Kasımın 30'una kadar aşı olmaya zorlaması tartışılıyor.
The Public Employees Federation sued the state it argues that the Health Department overstepped its authority by forcing employees to be vaccinated by November 30.
Ona baktığım anda, bir kaşık içinde köpüren eroinler görüyorum.
The minute I laid eyes on him, my mind conjured images of heroin bubbling in a spoon.
Bu, aynı zamanda KasırKa olarak bilinen Brooklyn'deki bir gece kulübünün el damgası. K ile yazılıyor.
This, meanwhile, is a hand stamp of a Dominican nightclub in Brooklyn called, appropriately enough, Hurrikane, with a "K."
Hiç bir gece kulübü egzersiz kıyafetleriyle onu içeri almaz. Hele ki KasırKa gibi iddialı bir kulüp...
No nightclub would allow her in wearing exercise gear, let alone one as pretentious as Hurrikane with a "K."
O da sütten çıkmış ak kaşık değil.
Huh? She's no angel, man.
Sanırım buna kuşak deniyormuş, kaşık değil.
And apparently, it's called a cummerbund, not a cumberbun.
Çatal mı kaşık mı?
Tongs or spoons?
Bir kaşık ve yumurta taşıyor olabilir.
He may be holding an egg and a spoon.
Bir kaşık, lütfen.
One lump, please.
Kaşık pişiricini diyorum.
No you idiot, your spoon-cooker!
İzinsiz giriş, alkol alıp huzur bozma kamuya açık alanda idrar yapmak, taciz, zilyetlik,.. ... kasıtlı gasp, haneye tecavüz ve araban olmadığı halde dört kez sarhoşken araç kullanırken yakalanmışsın.
Breaking and entering, drunk and disorderly, public urination solicitation, possession, possession with intent domestic disturbance, four DUIs, and you don't even own a car.
Ateşli ve çok sıkılmış bir bayan istiyorsun ama orada kas yapıp kitap okuyorsun.
You get a lady all hot and bothered, you're making muscles and reading books.
Dışarı çıkıp herkese bir tepsi güzel kek alabilirsin ya da saat beşe kadar kafanı kaşıyabilirsin.
So you can either, I don't know, go out and buy everyone a nice tray of cup cakes, or you can scratch your head over this till five o'clock.
Hastalık bölgesinde IgE phylum Mollusca alerjisi ile solunum yolları kasıntısı anafilaksi ve "Diğer Belirtiler" başlığında dipnotta saklı kalmış bölümde de "yarada bazı bölgesel şişikler" ve "enjeksiyon bölgesinde bazı bölgesel şişlikler."
"Patient suffered IgE phylum Mollusca allergy, " severe bronchospasm and anaphylaxis and... " under'Additional Observations', hidden away in the footnotes,
- Bir kaşık mı?
- Uh, a spoon?
Size başka bir kaşık, başka bir tabak, başka bir öküz bulabiliriz.
We can get you another spoon, another dish, another stuffed yak.
Sabıkası epey kabarık.
Quite the resume...
Öldükten sonra yüzde kasılmalar olması duyulmadık bir şey değil.
Well, postmortem contractions of the facial muscles are not unheard of.
'Kristal'yani Kırık Camlar Gecesi, Yahudilere karşı Nazi Almanya'sı ve Avusturya tarafından 1938 Kasımında düzenlenen bir dizi saldırıydı.
Kristallnacht, also known as the Night of the Broken Glass, was a series of coordinated attacks against the Jews throughout Nazi Germany and parts of Austria in November of 1938... ( clears throat )
Kasıt yok. Bir anlık dikkatsizlik.
No malice in it, just a moment's inattention.
Daha önce tropikal fırtınalar atlatmıştık ama bu kadar kuvvetli bir kasırgayla ilk sefer karşılaşıyoruz.
We have suffered tropical stors in the past but we have never been hit by a storm quite like this.
İkimiz de onun yaşındayken kızlarla vakit öldürelim diye kasıtlı olarak şefimizin verdiği görevlerden kaçar mıydık?
When you and I were his age, would we have deliberately dodged an assignment from our supervisor so we could waste time chasing a bit of skirt?
Ramyunumdan bir parça ya da bir kaşık almak isteyen kişiler yeryüzünden silinmeliler!
I think those people who ask for one bite or even one spoonful of my ramyun, should be disappear from the world.
Bu kıyafet, gri ve çok kaşındırıyor.
This outfit- - silver, super itchy...
Fayanslar kırık görülebilir, ama bu kasıtlı yapılmıştır.
Those tiles may look cracked, but that's deliberate.
Evde kaşık kalmadı.
We're running out of cutlery.
- O uyduruk eldivenleri, kendini kaşımanı engellemek için taktığın çok açık.
It's obvious you're sporting those makeshift mittens to stop you gouging chunks out of yourself.
- Neden kaşık kullanıyoruz?
Are we really using a spoon?
Yedi yıllık kaşıntıyı duymuştum.
I've heard of the seven-year itch.
Geçen geceden aklımda kalan tek şey koca bir kadeh kırmızı şarap içip kasıtlı olarak Katherine Heigl filmi izlediğim ve saat 00 : 30'da büyük pepperoni sipariş ettiğimdir. Çok tuhaf.
The last thing I remember is drinking an entire bottle of red wine, watching a Katherine heigl movie on purpose, and ordering a large pepperoni at 12 : 30.
Dâhilik ve kasıntılık kokan işleri birbirinden ayırmama yardım ediyor.
Yeah. They help me discern genius from pretentious crap.
Orta Batı'da kasırgalar var ve fakirleri, eşyalarını kurtarmak için çığlık atarken izlemeyi seviyorum.
There are tornados in the Midwest, and I like watching poor people scramble to save what little they have.
Geceliğini yastığa geçirip kaşık pozisyonuna girmiyorum artık yani yolumu bulma dönemimdeyim.
Well, I'm not putting her nightgown on a pillow and spooning it anymore so, uh, yeah, coming out of the darkness.
Birisi kaşık çaldı.
Someone stole a spoon.
" Hey, bebeğim, az önce kıçımı kaşıdım.
Hey, babe, I just scratched my ass.
- Tarçın, bir kaşık dolusu.
- Cinnamon, one cap full.
- Sadece bir kaşık mı?
- Just one, huh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]